hafızlarımız üşümesinler

bir müslüman olarak, belki bazılarına göre muhafazakar diye tabir edilen kimse olarak (ben sade müslümanım, islamcı, muhafazakar, dindar diye kendimi kategorize etmiyorum, hoşuma da gitmiyor bu tabirler), bu vuslat derneğinin iki üç sene evvel 2 katlı büyük bir ofislerinin tadilat işlerini yapıyordu babam. ben de yaz tatillerinde babama yardım ettiğimden, o yaz, babam ile çalışıyordum. bu derneğin ofisi 2. ve 3. kattaydı. benim dışarıdan otoparkın asansörüne doğru malzemleri taşımam gerekiyordu ve malzemeler hem çok hem de ağırdı. bu sofilerin el tranperetleri vardı, torba torba makarna istiflemişlerdi otoparka, tranperetleri de orada yatıyordu. rica ettim, kullanabilir miyim diye, yok dediler. olabilir adamların malı sonuçta ancak, hem onların yerini yapmaya çalışmam, hem bozulan, kırılan, biten bir araç olmaması sebebiyle o tranperetlerini kullansam ne olacaktı. belki 1 saatte yapabileceğim işi, 2 gün büyük bir emekle harcayarak yaptım.
büyük bir camekanda, afrikalılara, hafızlara, gribana yardım edin, bağış yapın diye reklamları vardı birde.

normalde dernekleri, stkları destekleyen birisi olarak, kolay kolay bir kurumu yermem, belki o bir kaç sofi yüzünden bütün derneği zan altına almak doğru da değil. ama o gün bu gündür, bu derneğin ismini duyunca hiç bir güvenim yok. inşallah deniz feneri derneği gibi değillerdir.