bugün

ankarada bulunan hacettepe üniversitesinin şehrin dışında kalan kampüsü. yer itibari ile bilkent-konutkent arasında bulunmaktadır. hacettepe üniversitesinin tıb ile alakalı bölümler dışındaki tüm bölümleri bu kampüste bulunmaktadır. türkiyedeki en güzel kampüslerden biridir. 2005 de biten büyük stadyumu ile hacettepe yaz şenliklerine ev sahipligi yapmaktadır.
ağustos itibariyle bile kış şartlarının yaşandığı yer
kız yurtlarına gece 12den sonra haccettepeli erkeklerin girmesine izin verilen ancak dışarıdan erkeklerin girmesine izin verilmeyen okul.

(bkz: damızlık seçiyoruz)
ankaranın soğukluğu zerre kadar düşünülmeden; arizona üniversitesinin kopyasının buraya oturtulmuş olması ve özellikle yerin altındaki sınıfların 7/24 morg olabilme kapasitesine sahip olmasıyla ünlü kampüs
en son olarak

-faşiiissstt baayyykaaalll beyyytepeeeedenn defooolll

sloganlarını atarak baykalı üniversitede kovmaktan beter eden üniversiteli arkadaşlarları görerek hatırladığım zannımca sosyalist görüşün ağır bastığı bir kampüs..*
kış aylarında oldukça soğuk, hatta efsaneye göre, kızılayda güneş varken beytepede kar görülmüştür...bunun dışında kampüs olma özelliklerinin çoğunu barındıran, benimde 5 yılımı verdiğim, oldukça yeşillik, şehirden uzak, yurtlarına girişin son 2 yıldır, kartlı sistemle yapıldığı, kaynağın çoğu tıp fakültesine aktarılsa da birçok sosyal imkanın olduğu, bazen şiddetli çatışmaların olduğu, bunlar iki sol grup arasında ya da asker-öğrenci arasında da olabiliyordu, yani kısaca üniversite öğretimi için oldukça verimli bir yerdir...
milli kütüphanede yağmur yağarken, daha nizamiye kapısında tipi görülebilen fantastik kampüs. nizamiyeden sonra daha yükseklere giden 3 km ye yakın yoldan bahsetmiyorum bile. maymun iştahlı olmayan her bünyenin pek bir sevebileceği güzide kampüstür özetle.
Son gittiğimde Beytepe* 60.yıl ilköğretim okulunu bünyesinde bulunduran, kücücük çolak bir yerdi. Şimdi ise tam kampus havasına bürünmüş* diğer birçok Ankaradaki üniversite gibi şehirden uzak *** Hacettepe'nin birçok fakültesini içinde bulunduran kampüs.*
cuma günü feridun düzağaç, bulutsuzluk özlemi ve moğollar ın konser vereceği kampüstür.

(bkz: beytepe hit 15 konseri)
sıhhıye köprüsü nün üzerinde, hacettepe hastanesi tarafına doğru otobüs durağı olan kampüs. sıhhıyye den ikarusla 30-35 dakika, yeni otobüslerle 20 25 dakika mesafededir. ayrıca nizamiyeden kampüse de en uzun yollardan birine sahip olan kampüs.
öğrencinin hocasına,servisçisinin öğrencisine,öğrencisinin servisçisine, aşçısının öğrencisine v.s. şeklinde uzayıp giden bi zincirde insanların biribirine 'hocam' diye hitap ettiği yer. bu yüzden sevilesi bi ortam olduğunu düşündüğüm ama uzaklığıyla insanı bezdiren yer.
Yurtta kalan öğrencilerinin Kızılay, Bahçeli ya da Tunalı'dan "merkez" diye bahsetmelerindeki gibi allah'ın unuttuğu bir yere konuşlanmış kampüs. cumartesi çıkılan gezmelerinin zevkinin gecenin geç saatlerinde yerini her zaman "nası dönecez lan yurda?" gerilimine bıraktığı yaşam ortamı. Ömrümün 2 yılını geçirdiğim ormanlık alan hehe!
tip ve konservatuar disindaki bolumlerin cogu burda barındıran kampüs..
kışın kurtların yiyecek bulmak için ziyaret ettiği kampüs.
soğuğuna, kışına, zor ulaşımına, cins servis şoförlerine, sinirli dolmuş şoförlerine, garip güvenlik görevlilerine rağmen sanırım ömrümün en güzel günelrini yaşadım ben burda. bu dönem son kez gidilicek canım okuluma. kim ne derse desin başkadır beytepe...
(bkz: timeo hominem unius libri)
eksi 22 derecenin goruldugu kampustur. ama insanlar orada soguk degildir. mutevazı insanların kampusudur beytepe. ictendir, hakikidir...
insanı çaktırmadan sosyalleştiren kampüs...
okulda hiç bir işinize gerçekten yardımcı olmazlar; devlet dairesi gibi aynı yerleri defalarca gezer, çalışanlarla istemsiz muhabbete başlarsınız.
kayıt dönemlerinde, bankalarda; bandrol değişimlerinde, öğrenci işleri önünde kuyruk olur; ön ve arkadaki en az 3 kişiyle arkadaş olursunuz, üstüne bir de hasta olursunuz kar soğuklarından...
kütüphanenin önü buz tutar, millet de uygun bir yer bulur, düşenleri izler eğlenirler.
cd satanı, kitapçısı, takıcısı, tişörtçüsü, okula stand açmaya gelmişi bile keyiflidir mutlaka 2-3 kelam edilir.
en salakça yere kurulmuş kampüstür. önce eskişehir yolunda ilerlersin sonra ümitköy'e varmadan otobüs sola döner ve nizamiye kapısına varana kadar dağlık alanda uzunca süre gidersin. nizamiyeden girdikten sonra bir o kadar daha bomboş yolda gidersin. eee sonuç... bildiğin üniversite kampüsü. e kardeşim bunun için mi dağ başına çıkardın beni. gereksiz yere kurulmuştur. ankara bu. sonuçta bir sürü boş alan vardır. e sen oraları kendin ağaçlandıracaksan neden böyle bir dağ başını seçtin. üstelik de 40 sene evvel. koca bozkırda yer mi yoktu. ulaşım ayrı dert, soğuğu ayrı derttir. öğrenciler çile çeker. garip kızlar o buz gibi ayazda otostop çekmek zorunda kalır. bir otobüs için metrelerce kuyruk oluşur. malum her dağ başına on tane otobüs hattı yok. millet ser sefil kalır. valla ben gazi'de okudum sonra hacettepe de çalıştım. ve çalıştığım süre boyunca iyi ki hacettepe'e okumadım diye şükrettim. yoksa tüm ilk saat derslerinden kalırdım okul 10 yılda bitmezdi. iş yerindeki patron mesai başlangıç saatini dert etmiyordu da rahat ediyordum. bu konuda gazi'nin gözünü seveyim rektörlük kampüsü şehrin tam göbeğinde otobüs mü istersin dolmuş mu istersin anakaray mı istersin hepsi var. yarım saatte okuldasın.
her kar yağdığında tatil olan fakat benim üniversiteye girdiğim yıl olan 1998 itibariyle alınan kar temizleme aracı sayesinde bu özelliğini yitirmiş ve beni kederden kedere salmış güzide bir kampüstür.
city center in en üst katındaki balkona çıkıp insanlara bakarken, elimdeki sıcak çikolatamı afiyetle yudumladığım ve bu okulu kazandığım için hep şükrettiğim hacettepemin uzakta; çok uzakta bulunan kampüsüdür.
eski yabancı diller yüksekokulu binasının altındaki çamların arasında güzel piknik yapılır. özellikle akşama doğru başlayıp sabaha kadar süren ayışığı piknikleri ayrı bir adrenalin kaynağıdır.

(gece 3'te)

-olm bir çıtırdı duydum jandarmalar olmasın
-a ha! sıcdık
Ağaçlarını, çimenlerini özlediğim kampüs.*** Bir de ağaçlarının gözü vardır, şöyle bir edebiyattan city ye doğru giderken dikkatli bakın. Kar yağdığında da güzeldir ama güneş açtığında bambaşka güzeldir. Dönsek o günlere de yine çimlerine kussam ve sen güzel çiçekler açarak karşılık versen güzel kampüsüm *
kışın ankara merkezden daha soğuk, yazın ankara merkezden daha sıcak olan güzelim yerleşke.
hakkında girilen entryleri okuyunca bu kampüs o kampüs mü diye hayretlere garkolduğum kampüsüm. citiler falan. edebiyat city miş, city centermiş. galiba değişmeyen iki şey kışın soğuğu ama bu soğuğa inat insanların sıcaklığı. yaş ortaya çıkacak ama beytepe ile ilgili bir bunları biliyor muydunuz yapmak farz oldu şimdi bak.

kampüste ilk zamanlarda sadece bir tek kafenin (on da kafe denirse tabi)olduğunu biliyor muydunuz? bu kafe elektrik mühendisliğinin üstündeki yolun arkasında kulübevari, oturma yerleri iki kütük üzerine oturtulmuş tahtalardan oluşan zemini toprak, toplasan 9 metrkarelik bir alandı.
sonradan sosyal bilimlerin altına açılmıştı bir tane daha da, piyasa yeri olmuştu. tabi orası da son derece mütevazi idi.

yurtlarda kış aylarında cam önlerinden kar alınıp, eritilip el yüz yıkandığını biliyor muydunuz? zerre abartma yoktur, yeminlen efendim.sıcaktan gçtim, soğuk suyu bulmak bile zaman zaman sorun oluyordu.

kurtların bastığını...diyecktim ama hala basıyormuş anladığım kadarıyla, yazmayayım.
haftasonlaı yukarıdaki durağa çıkıp sabahın ydisinde şoförün insafına kalmış bir halde koca mavi otobüslrin glişini ayazda beklemk? uzaktan göründüğünde de sanki limuzin geliyormuşcasına sevindirik olmak ki gelmeme ihtimali hiç de az değildi.

o zamanlardan bugün beyetpe deyince aklımda kalan en önemli imaj, öğrencilerin gücü idi. teek klimyle öğrncilerin borusu ötüyordu. koşullarla ilgili etkili boykotlar yapılıyordu, ha düzeliyor muydu, kurallar bazında eevt ama fiziksel koşullar açısından hayır.
o dönmin bu zor koşullarına rağmen akademik kalitesi açısından birinci sınıf bir üniversiteydi. iş hayatımda farkını farkettiğimi söylemek isterim.
ve beytepenin yataklık ettiği dostluklarım, kardeşten öte dostluklarım hala bir başka ve hala bytepe gibi rüzgarlara, fırtınalara, uzaklıklara dayanıklı.
güncel Önemli Başlıklar