bugün

-kişisel alerjiler,
-besinlerin üzerinde üreyen bakteriler,
-besinlerin uygun olmayan şartta üretilmesi, pişirilmesi,
-besinlerin hijyen kurallarına uymaması,
-besinlerin kullanım sürelerinin dolmuş olması
gibi nedenlerden dolayı alınan gıdadan zehirlenme, sağlığın yitirilmesi, gıdaların bünyeye zarar vermesi rahatsızlığıdır. genellikle toplu yerlerde, düğünlerde gerçekleşir.
(bkz: endonezyalilarin gidadan zehirlenmeleri)
bulantı, kusma ve ishalle sonuçlanan. insanın tabiri caizse içini dışına çıkaran durum.
insanları gıdalardan tiksindirdiğide sıkça görülmektedir.
özellikle yüksek proteinli gıdalar(hamburger, kümes hayvanları, yumurta, kremalı gıdalar vb.), ızgara türü yiyecekler, pastörize edilmemiş süt ve ürünleri, midye gibi kabuklular olmak üzere kirli denizlerden çıkartılan deniz hayvanlarına dikkar edilmelidir.
müzik ruhun gıdasıdır önermesinden yola çıkılacak olursa belli bir süre ajdar anık dinlemiş bünyenin zehirlenme durumudur.
gıda zehirlenmesine toksin içeren gıdanın tüketilmesi sebep olur. bu toksinler mikroorganizmalar tarafından üretilebilir, gıdada doğal olarak bulunabilir yada kontaminant olabilir. sıklıkla gıda zehirlenmesi ile karıştırılan bir başka gıda kaynaklı hastalık için (bkz: gıda enfeksiyonu)
napalım artık zayıflıcam bahaneyle yılbaşı öncesi dedirten, bel ağrısı ve griple desteklenince iyice zorlaşan durum.
Bir besin maddesinin yenmesinden ve içilmesinden sonra meydana gelen hastalık.. Yenilen veya içilen besinlerden meydana gelen hastalık belirtileri çeşitli sebeplere dayanır. Bu belirtiler besin maddelerinde mikrop ve toksinler olmadan meydana gelebileceği gibi, besin maddelerinin mikrop ve toksinlerle bulaşmasından da meydana gelir.

Mikrop ve toksinlerle bulaşmamış olan besin maddelerinin hastalık belirtileri meydana getirmesi a) Besinlerin çok yenilmesi b) Bazı maddelerin bazı insanlarda sindirim bozuklukları meydana getirmesi, c) Besinlerin bulundukları kaplardan bakır, kurşun, antimon gibi zehirli maddeler alması: yasak edilmiş boyalarla boyanması; içlerine zehirli kimyevi maddeler katılması gibi hallerde meydana gelir.

Asıl besin zehirlenmeleri, besinlerin mikrop ve toksinlerle bulaşmasından ileri gelenleridir. Zehirlenmeyi yapan mikrop ve toksinlerle bulaşmış olan besinler, yenildiklerinden 4 - 36 saat sonra hastalık belirtileri meydana getirirler. Bu belirtiler ilkin kusmalar, şiddetli karın ağrıları, kanlı, balgamlı ishaller düşkünlük, baş ağrısı, halsizlik şeklinde kendini gösterir.

Zehirlenmenin ağır ya da hafif olmasına göre hararetin düşmesi,nabzın yavaşlaması şeklinde seyreder ve çoğu zaman ölüm meydana gelir.

Mikroplarla ve toksinlerle bulaşmış olan besinlerde en çok Salmonella grubu bakterileri görülür. Bu bakterilerden başka görülen bakteriler arasında strep tokokia, stafilokoklar, kolon bakterileri ve batulinus bakterileri vardır.

Besinlerin zehirlenmelere sebep olmamaları için alınması gereken tedbirler arasında a) Besin maddelerinin bozulmamış olmasına b) Besinlerle ilgilenenlerin hastalıklı olmamalarına, c) Besinlerin korunmalarında kirlenmemelerine, ç) Yenecek olan besin maddelerinin temiz olduklarına emin olunmadan yenmemesine dikkat etmek gerekir.
insanın hayatını bir gecede kabusa çeviren olay.iş yerinde onlarca kişiyle birikte yenmiştir yemek. hatta yemiş bile sayılmazsınız yemekle oynamayı yemeye tercih edersiniz. her şey gayet normaldir. gece uykunuzdan mide bulantısıyla uyanırsınız. banyoya koşar ilk belirti olan kusmayı gerçekleştirirsiniz. tam kabus bitti uyuycam derken yarım saat sonra tekrar yakalar kişiyi. bu defa tir tir titriyorsunuzdur. nane limon da kar etmez. bu kusma nöbetleri saatte- yarım saatte bir tekrar eder. sabah oldukça bitkinsinizdir. hemen işi arar vaziyeti söyler, o günlük izni alırsınız ama ayların tatilsizliğinin koymadığı andır o. keşke işe gidiyor olsaydım diye sayıklarsınız. kusmaya ishal eşlik eder bir süre sonra. derken kas ağrıları... yataktan kalkacak mecaliniz yoktur. evde kim var kim yok cep telefonunu çaldırırsınız. bakarsınız kapalı. 50 adım mesafede duran ev telefonunu ararsınız. ayaklanırlar ve gelin beni alın diye bağırırsınız. yarım bardak su içseniz çıkarırsınız, canınız elma ister anne dilimleyip vermez elmayı. mide probleminizi bildiğinden rendeler ve ancak o rendeden 2 tatlı kaşığı yiyebilirsiniz. hoş. o da durmaz midede. 1 bardak çay, yenmeyen, içilmeyenler bile boşaltılır mideden. ölü rengine büründüğünüzü görürsünüz, renksizsinizdir. yemek kokusundan bucak bucak kaçarsınız. her banyoya koşuşunuzda canınız ağzınızdadır sanki. yemekten yemekten hiç bu kadar soğumamışsınızdır. sıvı kaybını önleyerek kendiliğinden iyileşmenizi beklersiniz. zira doktordan tavsiye budur.
bakteri, virüs veya kimyasal toksinlerle kontamine olmuş veya temas etmiş besinlerin alınması ile gerçekleşen, kusma, ishal, karın ağrısı, ateş gibi belirtilerle seyreden hastalığa denir.
gıda güvenliğine önem vermeyenlerin her an için karşı karşıya kaldıkları tehlikedir. halk arasında midem bozulmuş, bağırsaklarım bozulmuş diye geçiştirilir, geçiştirilmeyen türleri hastanelik eder, birkaç serumla kendinize gelirsiniz.
ölümcül olanı da vardır efendim. öldürmez süründürür diye geçiştirmemekte fayda var. bunlar içerisinde en tehlikeli olanı clostridium botulinumdur, anaerob thermofil ( yani havasız ve optimumu 38 derece olan sıcak ortamlarda yaşayan ) bir bakteri olan clostridiumlar botulizm zehirlenmesine neden olurlar ve üretilen zehirin bir gramı 100 milyon insanı 6 saat içerinde felç ederek öldürme kapasitesine sahiptir. ph sı 4,5 üstünde olan konserve ve vakumlu ambalajlı gıdalar yeteri kadar sterilize edilemezse tehlike söz konusudur. bu bakteriler toprak ve su kaynaklıdır.
herhangi bir gıda almadan da maruz kalabileceğiniz zehirlenme. sadece seyretmek kafi.

(bkz: yemekteyiz)
ağzını yüzünü... efendim çok kötü ve yürek sızlatan bir husustur. bugün itibariyle 3 arkadaşımızın hep beraber yaşadığı şeydir. burger king'den yemeyin, yedirmeyin. zaten reklamdan, promosyondan kıllanmıştım. tüm gün, acemi alkolikler gibi kustuk. domuz gribi şüphesiyle en sonunda hastaneye başvurduk. fakat serum falan bağladılar, gıda zehirlenmesiymiş öyle dediler. hemşireye yazılacakken, sevgili dostum, ev arkadaşım dark jedi in da house'u hemoroid şüphesiyle operasyona aldılar. halen operasyonda ailecek yıkıldık. böyle mi olacaktı ? tanrım suçumuz neydi...
hafif bir mide bulantısı hissedersiniz
bir süre sonra beklenmedik bir yorgunluk baş gösterir
uykudan önceki hal gibi olursunuz
vücunuzun terlemeye başlar
titretsiniz
ağzınıza garip bir tad gelir
birden kusmak için en müsait yeri ararsınız
kaslarınız ve kemikleriniz ağrımaya başlar
ishal olmuşsunuzdur
ve yaklaşık 3-5 gününüzü vücunuzunun eski haline gelmesi için harcarsınız
düşmanın başına gelmeyesi bir zehirlenme türüdür. kusmaktan gebermek bir yana, bir süre sonra mideniz boşalsa bile kusarmış gibi kasılmaya devam eder. ne salak bir midedir ki bomboş haliyle bile kusuyor taklidi yapar, sahibine acı çektirir. gerisi yüksek ateş, yatak, tuvalet, yatak şeklinde devam eder. büyük ihtimalle hastaneye yatıp iğne yer ardından da seruma bağlanırsınız. ateşiniz düşse, mideniz geçse bile bu yorgunluktan sonra kendinize gelmeniz de en az birkaç gün sürer.
kesinlikle dünyanın en kötü deneyimlerinden biridir.. bunu yaşayan bir insan kimsenin başına gelmesini istemez.

hele de tavuktan zehirlendiyseniz yandınız. aynı anda hem kusar hem tuvalete çıkarsınız, vücudunuzun heryeri kasılır ve sürekli karıncalandığı için yerinizde duramaz sürekli hareket etmeye çalışırsınız. yatar pozisyona geçemez, gözlerinizi kapatamazsınız çünkü mideniz bulanır.

allah kimseye vermesin.
özellikle yaz aylarında daha çok görünen hastalık.

mümkün olduğunca dışarda yenilmemeli ve özellikle tavuk ürünleri tüketilmemeli.

küçük üşüme belirtileriyle başlıyor ve daha sonra üşüme hissi daha da artıyor.

küçük mide bulantıları giderek şiddetleniyor.

eğer böyle bir yaz ayında böyle bir his alemine giriyorsanız.

en yakın hastane gidin. yok ben öyle kolay hastaneye giden tiplerden değilim diyorsanız.

bi şekilde midenizi boşaltıp, ılık bi duş alın. ve sonra bol bol su için.

burada üşüme halindeyken ılık suyun altına girmek her babayiğidin harcı değildir ama

aslında siz üşümüyor yanıyorsunuz bir an önce soğumanız lazım.

bunların hepsini yaptık ama hala yarı baygın hallerdeyseniz

en yakın acile gidin 2 şişe serum yiyin.

bu olayların sonunda tekrar sağlığınıza kavuştuğunuzda yaşadıklarınızı buraya yazın başka insanlar da faydalansın.
başıma üç kere gelen hadisedir içiniz dışıza çıkmadan bitmez,cipro antibiyotik en etkili ilaçtır.kendi kendinize midenizi boşaltıp,tuvalette zaman geçirerek ve bol sıvı tüketerek de geçer ancak işkenceyi uzatmamak için en temizinden serumunuzu alın oh mis...
ömür boyunca zehirlendiğiniz gıdayı bir daha yemek istemeyeceğiniz durumdur.
midede çok fazla kaynama guruldama ve bulantı belirtileriymiş. sanırım an itibariyle başbaşayız kendisiyle.*
yediğim lanet olası et dönerden stafilokok bakterileri ile tanıştım... Belki zehirlendim şüphesi ile birileri arar bulur diye yazmak gereği duyuyorum..

Besin zehirlenmeleri içinde en sık görüleni stafilokok bakterilerinin yol açtığı zehirlenmelerdir. Et, süt ve süt ürünleri, salatalarda ortaya çıkar. Besinler alındıktan 2-3 saat sonra meydana gelir. Ortaya çıktıktan hemen sonra kusma görülür. Vücut zehri çabuk bir şekilde atmaya çalışır. Ağır seyreden bir zehirlenme türü değildir. Bir kaç gün içinde hasta normale döner. Hastaların az bir kısmında ishal görülür.

Bir başka besin zehirlenmesi ise shigella bakterilerinin yol açtığı, et, süt, salata gibi besinlerin tüketilmesi ile ortaya çıkan zehirlenmedir. Ortaya çıkma süresi bir-iki gündür. Bulantı, kusma, ateş, kramp şeklinde karın ağrılarının yanında ishalde kan görülür. Hastalığın geçmesi, zehirlenme görüldükten birkaç gün sonrasından, bir-iki haftaya kadar devam edebilir. Salmonella bakterisinin yol açtığı zehirlenme de bunun gibi belirtiler ile ortaya çıkar. 3-4 gün içinde geçer.

En ciddi ve ölümcül olan besin zehirlenmesi ise clostridium botilinum bakterisinin yol açtığı zehirlenmelerdir. Çünkü bakterielr içinde en öldürücü ve etkili zehire (botilinum toksini) sahip bakteri budur. Hatta bu zehirin bir kaç kilogramı ile dünyadaki bütün insanların ölebileceği bildirilmiştir. Havasız ortamlarda üremeyi sevdiği için konservelerde en çok görülen bakterilerden biridir. Bunun dışında et, meyve, sebze gibi bir çok besinde bulunabilir. Etkisi 2-3 güne kadar ortaya çıkar. Sinir sisteminde felç yapar ve öldürür. Solunumu engeller.

Pirinçte görülen besin zehirlenmesi ise bacillus cereus bakterisinin yol açtığı zehirlenmedir. Stafilokok zehirlenmesi gibi kusma ile ortaya çıkar. Bu süre 3-5 saat kadardır.

Midenin asidinin azalması, bakterilerin üremesini kolaylaştıracağından risk faktörlerinin başında gelir. Ayrıca şunu bilmek gerekir: Bütün bakteriler vücuda zararlı değildir. Bağırsak florasını oluşturan ve vücut için önemli olan bakteriler vardır. Gereksiz yere antibiyotik kullanımı bu bakterileri de yok edeceğinden, doktor tavsiyesi dışında antibiyotik kullanılmamalıdır. Mide asidini azaltan ilaçları kullanırken de gereksiz yere almamaya özen gösterilmelidir. Bir toplulukta aynı besini yiyen fakat ordaki herkesin zehirlenmemesinin sebebi budur.

Eğer 2 günden fazla süren ishal varsa (kanlı ishal de olabilir), bir günde 4-5 kez dışkılama varsa, kişinin ateşi yüksekse, karın ağrısı varsa mutlaka doktora başvurulmalıdır. Kusma sürekli ise ve özellikle bebeklerde ve yaşlılarda görülüyorsa sağlık kontolünden geçmek gerekir. Doktora başvurduktan sonra alınan örneklerle laboratuvarda bakterinin saptanması, hastanın doktora bildirdiği şikayetleri besin zehirlenmesi tanısı konmasını sağlar. Laboratuvara gönderilen örneklerden birisi de hastanın yediği besindir.

Besin zehirlenmesinin tedavisindeki temel amaç; kaybedilen sıvıyı ve mineralleri yerine koymak ve zehirlenmeye neden olan bakteriyi yok etmektir. Bunun için zehirlenmeye neden olan bakteri saptandıktan sonra uygun antibiyotik tedavisi verilir. Fakat bütün besin zehirlenmelerinde antibiyotik gerekli olmadığının bilinmesi gerekir. ishali engellemek için ilaç verilmesi pek uygun değildir. Çünkü bağırsakta bakteri beklerse yayılma eğilimi gösterir. Bu yüzden bir an önce dışkı yoluyla bakterinin atılması gerekir. Sıvı kaybının yerine konması ise ağızdan ya da parenteraldir.

Besin zehirlenmesinden korunmak için ; Toplumumuzun sık uyguladığı yöntemlerden birisi pişmiş besini tekrar ısıtıp yemektir. Bu yapılabilir; fakat tekrar ısıtmadan önce mutlaka pişmiş besinin buzdolabında saklanması gerekir. Toplu yerlerde zehirlenme nedenlerinin başında bu uygulama gelir. Tekrar ısıtırken besinlerin 10 dakika kaynatılmasında fayda vardır.
Eğer çiğ bir besin saklanacaksa öncelikle herkesin bildiği gibi temizlik kurallarına dikkat edilmelidir. Bunun uygulanması zehirlenmenin ortaya çıkmasını çok büyük ölçüde önleyecektir. Saklama ortamları soğuk olmalıdır. Alınan besinin son kullanma tarihinin geçmemesi gerekir. Dışarıdan alınan et, süt, balık gibi besinlerin taze olmasına dikkat edilmeli, nerede yapıldığı bilinen, kaliteli ürünler tercih edilmelidir ki ucuz etin yahnisi durumuna düşmemek için…
ölüp ölüp yeniden dirilmenin ikinci adı.
eğer ateş de çıkmışsa iş mide yıkamaya kadar gidebilen bir süreç ve çok fena.
toksin barındıran mikroorganizmalı yiyeceklerin yenmesiyle meydana gelir.bulantı, kusma, karın ağrısı, ateş sağlam belirtileridir.b u belirtilerden iki tanesi varsa hemen doktora girmelisiniz.doktora gitmekte gecikirseniz mide yıkanması, daha da geç kalırsanız daha kötü sonuçları olabilir.mide yıkaması berbat bir durumdur.için dışına çıkar.
(bkz: alo gıda 174)
daha önce yaşamamış olanlar için bizzat yaşadığım deneyimleri aktarayım ki benim gibi geri zekalılık yapıp zehirlenmiş vaziyette 2 gün geçirmesin yazar arkadaşlar.

-pazar akşamı gayet adı şanı bilinen bir cafede tavuklu sandviç yedim. daha önce hiç zehirlenme vakası yaşamadığımdan yazın dışarıda tavuk yememek gerektiğini de düşünemedim.
-pazar gecesi hafiften midem bulanmaya başladı ama zaten hassas bir midem olduğundan önemsemedim.
-pazartesi sabahı işe gitmek için uyandım ki başım dönüyor. dayanıklı bir bünyem olduğundan bunu da önemsemedim. sonra biraz kustum mide yanması arttı. lakin yine de önemsemedim.
-sonraki aşama ki bu en kötüsüydü. sıtma başladı. çok sıcak bir hava olmasına rağmen iş yerinde kıyafet üzerine hırka giydim yetmedi bir de battaniye aldım. yine de titreme geçmedi.
-eve geldiğimde titreme hali iyice arttı. ateşim yükseldi ve soğuk ter dökme hali hasıl oldu. 6 saat boyunca titredim ve terledim.
-sabaha doğru uykudan mide ağrısı ve kramplarla sıçradım. ben hala soğuk algınlığı diye düşündüğümden yine önemsemedim. iki günü böylece geride bıraktım.
-salı sabahı tüm geri zekalı hallerime dayanarak işe gitmeye karar verdim. banyoya girdim. etraf karardı banyonun ortasına yığıldım. kaç dakika öyle kaldım bilmiyorum. gözümü açmamla kusmam bir oldu. kusunca az biraz rahatladım. aynaya baktığımda zombi filmlerine başrol olmaya hak kazanmış haldeydim. sürünerek annemin yanına gittim "beni hastaneye götür" dedim. gerisi yine karanlık.
-6 saat müşahede altında kaldım. 3 adet serum 2 adet iğne ve bir avuç ilaç aldım.

bitti sandınız değil mi? asıl işkence bundan sonra başlıyor. zira 2 gün boyunca zehirlenmiş vaziyette olağan hayatına devam etmeye çalışan gerzek bedenimin zehri kusması gerekiyordu. 3'er dakika aralıklarla tuvalete gittim. kesinlikle abartmıyorum 3 dakika. bir gün içerisinde üşenmeden saydım, 29 kere tuvalete gittim ve su sıçtım. vücut su kaybettikçe tansiyon da sıfırlandı. sürekli ilaç ve iğne takviyesi aldım. hala almaya devam ediyorum. ardından 2 serum daha yedim. onlar biraz düzeltti gibi ama tuvaletle bağım hala kopmadı. bilinç kaybı, halüsinasyon , olayları hatırlayamama durumuna hiç değinmiyorum bile.

örneğin müşahede altındayken bilincimi kaybedip serumlu kolun üzerine yığılmışım. akabinde damardaki iğne yamulmuş ve damardan kan fışkırmış. annem beni düzeltmeye çalışmış vs. ben bunları hatırlamadığımdan sonradan kolumdaki devasa morluğa ve şişliğe anlam veremeyip hemşirenin beceriksizliğine küfrederken annem mevzuyu anlattı. kesinlikle hatırlamıyorum bunları. bugün zehirlenmenin üzerinden 3 gün geçti ve hala iyileşmiş değilim. doktorun dediğine göre 4 gün iyileşmek için asgari zaman dilimi imiş. hatta ben deliymişim ki zehirlenmiş vaziyette iki gün geçirip işe gitmişim. çalışmışım. epey dayanıklıymış demek ki bünyem...

zehirlenme vakası yaşamamış olanlar için;

-deli gibi titriyor ve ateşiniz gözlerinizden fışkırıyorsa soğuk algınlığıdır deyip beklemeyin.
-bacaklarınız titriyor ve kaslarınız istemsiz hareket ediyorsa yorgunluktandır demeyin.
-mide bulantısı, yanması ve ağrısı çekiyorsanız derhal doktora gidin.
-ve zehri atana dek hiçbir ilaç ve besin ishale çare olmayacak bunu kabullenin.

haşlanmış patates, galeta, şeftali suyu, muz dahi yeseniz ishal ve kusma hali vücuttaki bakteri ya da ne zıkkımsa bitene kadar çare olmayacak kusma ve ishale. sike sike çekeceksiniz bu çileyi. boşaltımı sağlayan organlarınız pert olacak ama yine de çekeceksiniz. velhasılı kelam her türlü sağlık sorunu yaşadım. böbrekten tutun mideye kadar her türlü sıkıntıyı çektim. ancak böyle bir çile çekmedim. ilk kez allahım canımı al da kurtulayım dedim. ölümü istiyorsunuz ötesi berisi yok. şimdi ben allah kimseye yaşatmasın diyeceğim, ancak yazıyı okuyup hala yaşamamış olanlar abarttığımı düşünecek. o yüzden inanmıyorsanız yaşayın lan deyip tuvalete gidiyorum. ühü.
bir zehirlenme çeşidi. bu gece başıma geldi öbür tarafa gittim geldim. hastanede sağolsun serum falan taktılar iyi geldi.

bir daha köfte asla!
güncel Önemli Başlıklar