güçlendirme

çalışanlara, yaptıkları işlere daha çok katılımda bulunma ve karar almalarında özgürlük tanıma.

* *
bir nesnenin, hasar görmeden önceki durumundan daha iyi bir konuma getirilmesi ya da var olan konumundan daha dayanıklı kılınması.

güçlendirmenin başarı koşulları

1. bilgi ve enformasyon (bkz: information) paylaşımı önemlidir. organizasyon içerisinde olanlardan haberi olmayan, bilgisiz kişi ne paylaşabilir veya yeni bilgiler ona nasıl aktarılabilir? demek ki başarının ilk şartı bilgi ve enformasyon paylaşımına imkan veren bir bilgi sisteminin (bkz: information system) tasarımı ve uygulamasıdır.

2. personelin kendisini geliştirebilmesi için uygun eğitim ortamı ve kaynakları hazırlanmalıdır.

3. personele, çalışırken ihtiyaç duyduğu kaynakların verilmesi gereklidir. (para, araç, gereç gibi)

4. koşul performans değerleme, geri besleme ve olumlu pekiştirici, güçlendirme için gereklidir. olumlu pekiştireç ile desteklenen geri besleme, çalışanları motive ederek, iş yapma arzularını ve güvenlerini yükseltecektir.

yetkilendirme konusunun alt başlıklarındandır orijinal ismi için: empowerment.

yetkilendirme ile karıştırılandır. dilimize bazen yanlışlıkla /yanlış olarak "yetkiledirme" kavramı ile kullanılmaktadır. güçlendirme, çalışanı çeşitli özellikleri itibariyle daha güçlü hale getirme (to empower) ile ilgilidir. oysa yetkilendirme, çalışana yetki verme, yetkili kılma, belli konularda seçim yapma hakkı verme (to authorize, authorization) ile ilgilidir. bu küçük örnek, sosyal bilimlerdeki kavram karışıklığının bir diğer örneği olarak kayda değer bir örnektir. çünkü olay sadece hangi terimin kullanılacağı olayı değildir. kavramı ifade eden terim ve tanımından hareketle bu kavramı ölçebilecek ölçek ve ölçme metodları da söz konusu olacaktır. dolayısıyla yanlış tanım çalışma ve araştırmaları farklı yönlere götürecektir.

Geçmişe topyekün çare bulmak çok zor.

Ama yeni yapılan binaların artık yıkılma lüksü yok.

Japonya’da yıkılmıyorsa artık bizde de yıkılmayacak.

Bunun bahanesi yok artık!