bugün

yılmaz karakoyunlu'nun kitabından uyarlanan, 2009 yılında gösterime girecek, 6 7 eylül olaylarını anlatan, tomris giritlioğlu yönetmenliğinde tekrardan çekilecek film. oyuncu kadrosunda beren saat, murat yıldırım, belçim bilgin erdoğan, okan yalabık, zeliha berksoy, tuncel kurtiz, hüseyin avni danyal, engin şenkan, ilker aksum ve umut kurt gibi isimler var.
çekimlerine başlanan ve 2009 da vizyona girecek film için tam heycanlanmıştım ki tüm heyecanım beren saat in başrolde olduğunu öğrenmemle sona erdi. yeni bir hatırla sevgilisi - yasemin faciası olacağından korkmaktayım. ayrıca etyen mahçupyan - tomris giritlioğlu ikilisin varlık vergisi gibi zengin seneryolar çıkabilecek bir konudan çıkara çıkara salkım hanımın tanelerini çıkardıkları aklıma geldikçe 6 7 eylül olaylarından da en fazla farklı dindeki insanların yasak aşklarını çıkarırlar diye düşünüyorum.
kitabın tam olarak ne anlattığını bilmiyorum ama korkmadan, olduğu gibi, tüm vahşetiyle her şey ortaya konursa hoş olabileceğini düşündüğüm film. hatırla sevgilide bile kimi zaman ne kadar korkak ve sansürcü olunduğunu gördük, bari sinemada yapmasalar bunu da insanlar yakın tarihinde olup bitenleri düzgünce öğrense. evet öğrense, çünkü hala birçok kişi 6-7 eylül'ün ne olduğunu bile bilmiyor.
kısa bir fragmanı yayınlanmış, oyuncuları tvde sıkça göründüğünden azıcık dizi hissi veren,yine de merakla beklenen film. zira tuncel kurtizin bir anlık görüntüsü ve sesi yetmektedir. ayrıyetten murat yıldırım, okan yalabık, zeliha berksoy ve ilker aksum da filmin cazibesini arttırmaktadır. beren saat hanfendi de fragmandaki bağırışıyla ve cilvesiyle, filmde beklediğim kadar pot durmadığı izlenimi yaratmıştır. umarım yamulmuyorumdur.

şunu da belirteyim: bıyıklar pek bi yakışmış.kesilmemesini umut ediyorum.*

(bkz: mini hatırla sevgili)
filmle ilgili ayrınıtılı bilgi için:

http://www.sabah.com.tr/g...4BD2BDAD668ED1B6A961.html
(bkz: mayıs sıkıntısı)
fragmanı yayınlanmış 23 ocak da vizyona girecek film.
http://www.sekilnet.com/2...n-gz-sancs-23-ocakta.html
Murat Yıldırım'ın, Antakya'daki güçlü nüfuzu olan toprak ağası bir babanın oğlu Behçet adlı bir genci canlandırdığı film. komşusu Rum kızı Elena'ya aşık oluyor. Elena'yı beren saat canlandırıyor.
(bkz: guiza)
*
resmi web sitesi için:

http://www.guzsancisifilm.com/
aşk filmlerinin unutulmaz yönetmeni'nde işlenen yönetmen karakterinin elinden çıkmış gibi duran türk sinema filmi.

konu kötü. dolayısıyla işleyiş de kesin kötüdür. türk sineması bu aşk meşk ve bunalım çıkmazından ne zaman kendini kurtaracak merakla bekliyoruz.
sabırsızlıkla vizyona girmesi beklenen tomris giritlioğlu filmi.

--spoiler--

+ milletin menfaatleri mevzubahis olduğunda, gerisi teferruattır!

- cinayet bile olsa, öyle mi?

--spoiler--
the pianist filmini andıran sahneler varmış bu filmde.
az önce entry yazmadan önce bugünün başlıklarında "gaz sancısı" şeklinde okuduğum, başlığa girince dumur bir vaziyette "filmmiş lan bu" diye söylendiğim film.

(bkz: bu da boyle bir animdir)

bu aptallığım için filmi yapanlardan ve entry girenlerden özür de dilerim ayrıca.

film hakkındaki engin yorumlarımı izledikten sonra arz edeceğim.
iyi film. Ülke gerçeklerine duyarlı,nerelerden gelip nerelere gidiyor olduğumuza duyarlı tüm insanların izlemesi gereken film. Beren Saat'i umduğumdan iyi buldum. Yalnız sesi pek çıkmıyordu gibi geldi.
aslında hangi film anlatabilir, hangi kitap yazabilir, hangi dil konusabilir ki o acıyı,o felaketi o utancı... kac elenanın ölüme hiç yakısmayan gözlerinin ferinin sönmesini izleyerek anlayabilir ki insan cehaletin, ırkcılıgın dehsetini? kac tane elena elinde bebekleriyle sokak kenarlarında yatıcak? kac hrant dink arkasından 3 kursunla vurulmus kan gölünün içinde üstünede taslarla tutturulmus gazetelerle yatıcak? gazeteler bile onun heybetli omuzlarını kapayamazken biz onun o heybetli kardeslik sözlerinin üstünü nasıl kapatıcaz?? 6-7 eylüle okadar actı ki türk gencligi, türkiye bu film okadar hafif geldi... ama güz sancısı yinede, fatih aksoyun; kafası bizim genciligin s.kise calısır tüm filmlerde g.t acmalıyım felsefesinin zıttına türk gencligine kafalarını calıstırmasını hatırlatıyor.
beren saat tek kelimeyle mükemmeldi. allahım o nasıl güzel bir aksandır. ne tatlı bir kız cocugudur. sahaneydi. tek kelimeyle. ama göğüsleri silikon bence süpheliyim.

--spoiler--
okan yalabık'ın o götürülme sahnesini alıp kodak theatre'da göstermek istiyorum örnek olsun sana clint, leo; sana da bu sözüm her filmde ölmeyi biliyon tospaha demek istiyorum.
--spoiler--

--spoiler--
ancak film bu kadar biz ac kalmısken bukadar da elinde saglamki saglam- dünya tarihinin en utanc verici olaylarından biri- belgeleri varken kalkıp kılıbık behceti izletti ya gercekten kınadım. tamam elena on numara ama rum halkını sadece bir rum fahise ve babaannesi temsil ediyor. bence bir kac rum vede ermeninin hikayesi olmalıydı cünkü sn sahnelerde rum bir esnafın ve oglunun konusmasını duyunca bile cok hosuma gitti. ayrıca ülkücüleri asırı sagcıları sankı gazlanmıs bir grup atesli cahil olarak anlatmıslar. olmadı. daha fazlasıydı yaptıkları daha fazlasıydı. filmlere sıgamıyacak kadar da serefsizce hoyratcaydı... tomris hanım kesinlikle bu hikayeleri daha fazla harmanlayabilirdi. hiç olmazsa bana sorsaydı sevgilimin babasının; nasılda sokaklarda annesini aradıgını kuyumcularındaki herşeyi kaybeden babasının kalp krizi gecirdigini ve evlenince ermeni oldugu için sevgilimin annesi tarafından oglunun gösterilmedigini sevgilimin hala dedesinin soyadında olup babasından nefret edicek derecede utandıgını anlatırdım.. ah tomris hanim ah inanın rumların yasadıgı sadece elenanın yasadıgı degildi sanki elena devletin büyükleriyle yattıgı için daha bir nefret edilen rum olmustu. yok böyle bişey tüm rum ve ermenilerden esit derecede nefret ediliyodu.. filmin sonunda gercek verilere ve olaylara dayanan bir yazı olabilirdi kısa bir sekilde cünkü gidenin genel kültürüne bırakılmıs gibiydi. oysaki 5000 rum ermeni evi dükkanı 80 klise yagmalandı. 110.000 e yakın rum nufus 2.500 e kadar düstü denebilirdi madem bunu filmde anlatmayı beceremedin ehh ozaman bunu koy da en azından türk gencligi biraz oturdugu koltuktan dogrulsun.
--spoiler--

neticede güz sancısı bizim bilincimizi acan bir filmdir. ama daha iyileri gelmelidir. daha anlatılması gerekir. bir daha asla gelemeyecek olan rum pastacı yorgi amcalarımıza, ermeni sarraf naria teyzelere, terzi rum göbekli dimitri dedemize, elena'ya.. sant'a...sara'ya..agop'a...hrant'a... hepsinin sınırsız dostluguna sıgınarak özledigimiz tüm dostlarımıza... sehirlerini; istanbullarını özleyerek ölen tüm rumlara..ermenilere..binlerce kez özürle..
tomris giritlioğlu'nun son filmidir. yanlı bir insan olduğunu kendisi de kabul etse de gerçekleri anlattığı için tebrik edilmesi gereken yönetmendir.kamerayı değil kendi gözünü kullansa bile. asla vakit kaybı olmayan, izlenmeye değecek olan film.

--spoiler--
filmde en çok dikkatimi çeken şey de şudur ki belirtmeden geçmeyeyim. behçet'e çevresindeki solcuları deşifre etmesi için bir liste verilir liste de isimler arasında sadullah çelen ve zeki demirkubuz isimleri göze çarpar hemen.
yanılmıyorsam behçet ya da bir başkası elena adını filmde hiç kullanmadı ayrıca. ismi okuduğumuz özetlerden biliyoruz. filmde hiç ismi geçmedi rum kızı elena'nın.*
bir de güzeller güzeli oyuncak dükkanı vardır. tahtadan kuklalarla, kıvırcık saçlı güzelim bebeklerle dolu. yıkılıp yağmalanacağını bilmeden masumca seyirciyi mest eden...
en çok can yakan ise "sadece acıklı bir aşk filmi" diyip çıkamamaktır salondan. behçet kollarında elena'yı taşırken bu yaşanılanların gerçek olması, gerçekten böyle acımasız insanların kendi çıkarları için milli menfaat kelimesini kullanması daha da bir burkar insanın içini.
-ağlama, ağlarsan büyü bozulur.
--spoiler--
berbat bir film . okadar yavas hareket ediyorlarki omrunuz bitiyor. yani bu kadar mi sikici olur bir film. inanin zamaniniza yazik. bos beles bir film.
hayatta gittigim en berbat film bile diyebilrim.

--spoiler--

rum hayat kadini ve milliyetci,ispiyoncu bir turk gencinin aski var ana temada.
filmde kayda deger tek kurgu ve cumle vardir oda.
-ağlama, ağlarsan büyü bozulur.
bu arada en guzel sahneside filmin en sonuna eklenmis olan fotograflardir.bu kismida sadece 45 saniye surmektedir.

--spoiler--
izlerken içimi acıtan, yağmalama sahnelerinde gözyaşlarımı tutamadığım, yürek burkan tomris giritlioğlu'nun son filmi.
hatırla sevgili tarzı gibi görünen tomris giritlioğlu filmidir.izlemeye değer gözüküyor.
bir tomris giritlioğlu kalasiğidir. düşüncelerimi boşa çıkarmımış bir filmdir.

nasılsa hatırlı sevgili de bütün kitleleri kendine çekti ve izlenme oranlarını artırdıyda bu filmde de aynısını yapmıştır ve geniş açıdan bakamayan izleyicinin duygusal davranıp üzülmesini ön plana çakarmıştır.

hatırla sevgili: ilk başlarda sağcı kesimin artı oylarını üzerine çekti. sonrasında sol kesimin izlemesi için pedenin öteki tarafını çok iyi yansıttı. neticesin de adamın taktiği iyi.

ve bu film de solculuğa vurulan balyozu sağcılar için güzel işlemiş. sağcılara vurulan balyozu solcular için de büyük bir ustalıkla dile getirmiş. ortada rumlar gidip gelmiş.

her iki ve hatta üç kesimi kollarının altında tutmayı becermiş.

kimseye gitmeyin yada gidin diye bir şöylemek ayıp olur. gitmek isteyen gider görüşünü dile getirir...
çok fazla suya sabuna dokunmayıp, olaylar yüzeysel geçilmiş gibi gözükse de aslında tam bir cesaret işidir böyle bir film yapmak. konuşulmayanları, konuşmaktan şiddetle kaçınılan bu kadar ince bir olayı işleyebilmek... Tomris giritlioğlu ndan daha iyisini bekledim mi? şüphesiz, evet! ama sonradan yine de hak verdim kendisine, cesaretin ince ayarını tutturabilmiş. cahil ve tecrübesiz cesurların yaptığı gibi tüm gerçekleri ortaya sermekten kaçınmış denebilir.

filmin geneline bakınca; vasat üstü bir filmden çok öte gidememiş. film boyunca bir şey olsun diye bekliyor insan, bir şey olsun da o duygu yoğunluğunu,o çekilen acıları tam aktar bana, hissettir, koltuğumda titret! ama yaşamadan film bitiyor...

ilk yarısında rum güzeli- anadolu çocuğu aşkı çok fazla işlenmiş. sadece rum güzeli Elena ve oyuncakçı baba değil, başkalarının da pencerelerinden rum hayatlarına baktırabilmeliydi. o zamanki gayr-i müslim yaşamını biraz daha anlatmalıydı kesinlikle!

oyuncular ise kesinlikle süper! yine tomris giritlioğlu nun as adamlarını görüyoruz. hatta oyuncular o kadar iyi ki figuranları arasında zuhal olcay, şahnaz çakıralp var!
beren saat yıldızlaşmış. oyunculuğunu yıllar boyunca nasıl geliştirdiğini anlıyorsunuz. ve yine çook güzel! hafif bronzlaştırdığı teni çok yakışmış.
murat yıldırım ve özellikle yine ve yine okan yalabık çok iyi!

gidilesi ve görülesi bir film ...
filme giden kesimden ziyade gitmesi gereken kesimin izleyip ne yaptıklarını görmesini dilediğim filmdir. utanacaklar mı yüzlerimi kızaracak mı ondan da emin değilim aslında.
6-7 eylül olaylarının işlendiği çok çarpıcı bir film.
oyunculuk,seneryo,yönetmenlik adına harika işlerin yapıldığı son dönemlerin en iyi sinema eseri.
izleyelim görelim filmi.
güncel Önemli Başlıklar