bugün

2 erkeğin el kol şakalaşmasını izlemektir, sonunda yüksek ihtimalle çimlerde güreşiyorlar :D
on bir yaşlarında heves etmiştim güneşin doğuşuna. doğarken karanlığı gömüp alaca bir güne bakış atmıştım. bunun için türlü bahaneler geliştirmiştim ve artık bahanelerimin kronikleşmiş sonucu da uykusuzluk olarak adlediliyor ya da latince ne saçmalandıysa o. güneşin doğuşuna şahitlik etmiş aşkların da ömürlerinin uzun olacağını düşünürdüm vaktinde, o da yanlışmış.
Güreş değil de güneşin doğuşuna bayılırım.
çok isterim kırkpınarda izlemeyi. nerede o eski pehlivanlar. babamın dedesi 90 yaşındayken 2 gençle güreşirmiş ama oturunca bi kuzuyu da yermiş tabi.
güneşin doğuşu ve batışı arasında hiç bir fark yoktur. asıl olan insanda ne çağrıştırdığıdır.
güneşin doğumu olarak yorumlamak istedim çünkü güneşin doğumunu sevdiğim bir insanla izlemek gibi korkunç bir hayal yüklendi zihnime.
kırkpınar yağlı güreşleri başlamadan önce pehlivanların yağlandıkları aşama bu şekilde adlandırılır. *
Güreşmek çok zevkli ancak güreşi izlemek onun bir tık altı bir zevk.
m.ö 2-3 üncü yüzyıllarda nil nehri kıyılarında eğitim yapan antik mısır ordusu askerleri ilk kez güreşti..

güreşin doğuşunu izleyen iki erkek arkadaş;

- bunlar ne yapıyor ?
+bir spor diyorlar yeni yeni yapıyorlar.
-adı yok mu bunun?
+ güreş diyeceklermiş ama henüz resmiyet kazanmamış.
- desene güreşin doğuşunu izliyoruz şuan.
+ evet çok romantik. versene elini.
- gay olsak ne sevişirdik.
+ güreşirdik:))