bugün

ilk örnekleri tanzimat döneminde atılan roman türü günümüzde hayatan kesitler vermektedir. bilindiği gibi ilk edebi roman namık kemal'in intibah adlı eseridir. intibah o dönemdeki sosyal yapıyı yansıtması açısından oldukça önemli bir eserdir (cariyelik sistemi gibi). ancak burada roman kahramanlarının gerçeklikle alakası yoktur. insanlar ya çok iyi ya çok kötüdür. bu gerçeklik servet-i fünun edebiyatına kadar böyle devam eder. edebiyatımızda modern anlamdaki romancılığı ilk kez halit ziya uşaklıgil başlatmıştır. gerek mai ve siyah'ta gerekse aşk-ı memnu'da istanbul'daki yaşantıdan kesitler verilmiştir ve bu kesitler de o dönemin gerçekleridir. reşat nuri güntekin ise çalıkuşu adlı eserinde o günlerde devlet yönetimindeki aksaklıkları, dini sömürüyü, yobazlığı, anadolu'nun geri kalmışlığını, laiklik ilkesinin gerekliliğini gözler önüne sermiştir. kurtuluş savaşı yılları dönemindeyse savaşla ilgili gerçeklikler yakup kadri karaosmanoğlu'nun yaban, halide edip adıvar'ın ateşten gömlek gibi romanlarıyla gözler önüne serilmektedir.

son yıllara baktığımızda romanlarımızdaki konuların, insanların, mekanların çoğalmasıyla gerçeklik kavramının bir hayli geliştiği görülmektedir. inci aral'ın mor adlı eserinde bir adamın komplo sonucu öldürülüşü, sevgi soysal'ın yenişehir'de bir öğle vakti'nde bir kavak ağacının gözüyle yenişehir semtinde yaşayan, her kesimden insanın hayatından kesitler, adalet ağaoğlu'nın fikrimin ince gülü'nde 1960'larda başlayan almanya'ya gitme furyasına kendini kaptıran ve kendini açıkgöz sanan bayram'ın almanya'dan memleketine geldiğindeki hayal kırıklığı, orhan pamuk'un cevdet bey ve oğulları'nda (ki bu roman yazarın ilk ve en güzel romanıdır.) cevdet bey'in bir aile şirketini nasıl kurduğu, osmanlı devletinden Türkiye cumhuriyetine geçişte bir ailenin yaşantısı, bu ailenin nezdinde türk toplumunun nasıl değiştiği anlatılmaktadır.

kısaca edebiyatmızda ilk denemelerinde halkın okuma alışkanlığını kazanması amacıyla roman yazılmış günümüze gelene kadar da gerçeklik romanımızın vazgeçilmez bir parçası olmuştur.
aslında günümüz edebiyatı değil, yeni türk edebiyatında gerçeklik ya da gerçekçilik olmasının anlam karmaşası yaratmaması açısından daha iyi olacağını düşündüğüm başlık.

türk edebiyatında gerçekçilik fikri her ne kadar tanımı "yaşanmış ya da yaşanması mümkün" diye başlayan roman türü ile bağdaştırılsa da edebiyatımızdaki hayattan ilk alıntılar, türk edebiyatının bilinen ilk edebi eseri olan yazıtlarla başlamaktadır. eskilerden daha yakın tarihlere geldiğimizde ise, osmanlı döneminde hicviyelerle, her ne kadar biraz mübalağalı da olsa, gerçekler su yüzüne çıkmaya başlamıştı.

tanzimat'la beraber türk edebiyatına dahil olan, klasik, modern ve postmodern ivmesinde gelişen bir tür olan romana baktığımızda gerçeklik düşüncesinin romanın türü, dönemi ve yazarı ile doğru orantılı olduğunu göreceğiz. tanzimatın birinci neslinde tür olarak romanla tanışan yazarlarımız, ikinci döneminde artık eserlerinde zamanın önemli sorunları olan esaret, kadın vb. meseleleri irdeler olmuşlardır. gerçeklikten kasıt hayatın içinden çıkan konularsa esas manada edebiyatta gerçeklik tanzimatın ikinci döneminde vuku bulmuştur. tanzimattan sonra, cumhuriyete doğru ve cumhuriyeten sonra artık yazacak daha çok şeyi(!) olan türk edebiyatçıları anı türüne de rağbet etmeye başlamışlardır. çoğunlukla gerçekleri anlatan anılar, özellikle cumhuriyetten sonra okurların gözünde de canlandılar!

meşhur 21. yy geldiğinde ise, artık milenyum çağına girilmişti. bir türlü gerçekleşemeyen süpersonik(!) gelişmeler edebiyatçıların kalemine vurmuş, posmodernizm tavan yapmıştı(!) klasik ve modern eserlerle kol kola yürüyen edebiyatın haşarı çocuğu(!) posmodernizm kimi zaman onların kolundan sıyrılıp çok başka vadilerde at koşturmaya çalışmış ve hala da çalışmaktadır. hayatın gerçekliğinden, gerçekliğin sıkıcılığından bunalan insan da ne yapsın? kendini modernüstücülüğe vermiştir...
değerli minti kardeşimiz türk edebiyatının tanzimat'tan bu yana varolagelen sakatlığını ne güzel saptamış. olaya dayalı edebiyat diyoruz biz buna. yaratıcı yönü yoktur.