bugün

Kendi içmez, içeni kınamaya bayılır
Yüzünden aldatmaca, sahtekârlık yayılır
Şarap içmiyor diye, kasılıp gezer ama;
Yedikleri yanında şarap meze sayılır!
bilmem kimim neyim ben, benden ne kalır yarına
cennet mi düşer yoksa cehennem mi payıma
sevgili, şarap, müzik yeter bana
gerisi senin olsun al cenneti çal başına.
görsel
insan son nefese hazır gerekmiş:
Nasıl ölürse öyle dirilecekmiş.
Biz her an şarap ve sevgiliyleyiz:
Böylece dirilirsek işimiz iş.
Ömrümüzden bîr gün daha geldî geçtî...
derede akan su,ovada esen yel gîbî.
iki gün var kî dünyada,bence ha var ha yok:
daha gelmemîş gün bîr,geçmîş gün îkî..

Ömer hayyam
Ömür defterinden bir fal açtım gönlümce
Halden anlar bir dost gelip falı görünce
Ne mutlu sana, dedi; daha ne istersin
Ay gibi bir sevgili, yıl gibi bir gece
Ben olmayınca bu güller, bu serviler yok.
Kızıl dudaklar, mis kokulu şaraplar yok.
Sabahlar, akşamlar, sevinçler tasalar yok.
Ben düşündükçe var dünya, ben yok o da yok.
şarapçıların pek bi sevdiği başlık, amma güzelleme yaptınız be.
Bulut geçti, göz yaşları kaldı çimende
Gül rengi şarap içilmez mi böyle günde?
Bugün bu çimen bizim, yarın kim bilir kim
Gezecek bizim toprağın yeşilliğinde
Sorulur karanlık sebebim
Vurulur mülteci kederim
Korkarım dönmez yüreğim
Korkarım güzelim korkarım.
Irmaklarından şaraplar akacak' diyorsun
Cennet-i alâ meyhane midir?
'Her mümin'e iki huri' diyorsun
Cennet-i alâ kerhane midir?

Ben bu adamın dinsiz, zındık vs. Olduğuna inanmıyorum. Çünkü allah da bu sorulara kesinlikle hayır yanıtını verir. Bu sorular kimin ne mal olduğunu belli etmek içindir. Hayyam’ın yöntemini seviyorum.