bugün

ana bina girişinde kallavi ışıklı panosu ve sağda solda reklam panosu tadında boardları (ki bazılarında mübarek dini bayramlar tebrik edilir veya sizin için çalışıyoruz gibi ibareler yer alır-sanki devletin hastanesi başka bir ırk için çalışma durumundaymış gibi-), sadece başhekimlik ve ana giriş kapısı son 2 yılda yaptırılırken, zemin katı çok afedersin bok kokan, polikliniğin girişinde her boy ve çözünürlükte yarısı aynı sabit ekran görünütüsüne sahip, yarısı da kapalı lcd tv ler bulunurken, 8 katlı binada 7. kata dahi çatıdan su giren, tüm bunların olduğu sırada başhekimlik makamındaki saygıdeğer kişinin, zannedersem üstün hizmet nişanesi olarak yeni kurulan istanbul medeniyet üniversitesi rektörü olarak atandığı ancak, ayaktan ve yatan hasta sayısı aşağı yukarı aynı kaldığı halde çalışanlara ödenen döner sermaye ödemesinin tedricen azaltılıp bazı kliniklerde sıfırlandığı- evet rakamla da ''0'' - Şehr-i istanbul'umuzun güzide bir devlet kurumudur. son televizyon haberlerinin ardından (buz hastanesi gibi) hastane müdürü ve teknik işlerden sorumlu müdür yardımcısı görevden alınmıştır. tabi ki bu tür fiziki idari sorunlar başhekimin görev tanımına tam olarak girmese de hiçbir haberde ismin zikredilmemesi veya bir açıklamanın gelmemesi, medyanın hasta ve hasta yakınları şikayetleri bazlı haberleri dikkat çekicidir.
ondan öncede sıcak suları yoktu buz gibi su veriyolar.
yıllardır,hastalık sorunuyla karşılaştığımda ilk müracaat ettiğim yerdir.son yıllarda,personelinin özveriyle çalışıp,özel hastanelerle rekabet edecek seviyeye getirildiğine bizzat şahit olmuşumdur.bazı ''balık hafızalı'' kişilerin,geçmiş dönemlerde devlete ait sağlık kurumlarında çektikleri çileleri çok çabuk unutması sonucu,sağlık alanında son yıllarda devrim niteliğindeki iyileştirmeleri görmezden gelmeleri olağandır.özellikle son başhekimin gece gündüz demeden sürekli hastanede çalışması,eksikleri gidermek için yoğun çaba harcaması bazı şer odaklarını harekete geçirmiş ve düzmece haberlerle karalama kampanyası başlatmışlardır.çalışmadan maaş almaya alışmış kimi bankamatik personelinin ve yolsuzluk yaparak geçimini sağlayan kimi menfaat şebekelerinin tekerine çomak sokulunca feryat etmeleri olağandır.geçmiş yıllarda milyon dolarlık görev zararlarıyla ve yolsuzluklarla anılan hastanenin kara delikleri tıkanmış ve hem personel kalitesi hem de hastanenin fiziki şartları iyileştirilmeye başlanmıştır.hepimizin kabul edeceği gibi ''tahrip kolay tamir zordur.''bu zor süreçte ''önce insan'' düsturuyla hareket eden başhekim ve tüm çalışanlarını tebrik ediyorum.sizler sakın moralinizi bozmayın ''köpeklerin havlamaları bulutlara zarar vermez.''
sağlık bakanlığından birilerinin özellikle acil servisine bir göz atmasını dilediğim hastane.
refakatçi olarak kaldığım hastanedir. Hemşireleri dahi rüşvet alarak hastalara yardımcı olmaktadır.
2004 yılında tedavi gördüğüm dönemde çalışanların çoğunun döl israfı olduğunu tespit ettiğim hastane. 2 kere yanlış kan vermelerinin yüzünden bir ayağım ve çenem hareketsiz kalmıştı ve bi müddet konuşmaz olmuştum itin götüne soktuklarımın beceriksizleri.
Kadıköy'de oturan birisi olarak grip gibi rahatsızlıklarda gittiğim hastane ne iyi ne kötü diyebilirim devlet hastanesi sonuçta.
Yaklaşık 10 gündür gastroentroloji servisinde yattığım hastane. Personelleri gayet ilgili ve işlerinin ehli-özellikle gastro alanında istanbulda ilk 3 hastane arasındaymış- lakin bina çok eski ve dökülüyor. Ayrıca hiç hijyenik de değil.
güncel Önemli Başlıklar