bugün

çay doldururken gözlük camlarınızda oluşan buhardan dolayı hiç bir şey göremez olmak bunlardan yalnızca biridir.
katiyyen düzeltemeyeceğiniz bir pozisyonda iken o gözlüğün burundan kayması durumu. durum geçene kadar müdire gibi gözlüğün üstünden bakarsınız artık.
öpüşürken kız arkadaşının gözünün altını çizmek ve gelen ayrılık.
lens kullanınca uğraşmak zorunda kalmayacağın zorluklardır.
insanların basketbol gibi sporları bırakmasını sağlayabilir. **
hayattan soğutan zorluklardır.
-istediğiniz yere kafanızı koyamazsınız,
-adam gibi bir maç yapamazsınız,
-soğukta o camlar hemen buğulunır..
kızlar vermiyoooo yaaa.
sevgiliyi öpmenize engel olabilir.
düşün. tam öpeceksin gözlüklerinde farkında değilsen hayattan soğutan anlardır.
yattığınız yerden film, tv izleyememe, kitap okuyamama (yan duruş pozisyonunda).
hızlı giderken arabanın camını kapatmak zorunda olmak (gözlük yan koltuğa uçtu gitti bir gün oradan biliyorum).
adam akıllı 3d izleyememek. iki gözlük üst üste takmak biraz rahatsız ediyor.
uyandığında gözlüğü güç bela bulmak, hele ki yanlışlıkla yere düşürürsen fena.
silmek bir süre sonra işkence gibi geliyor.
terleyince gözlüğün aşağı doğru kayması ve sürekli düzeltmek zorunda kalmak. uzaktan manyak gibi duruyor olabiliriz.
küçükken dört göz esprilerine maruz kalmak.
kavga esnasında ikilemde kalmak. şaka maka surata yumruğu yedik mi bir felaket olabilir.
en kötüsü aşk hayatınızın tümünün hatıralarınızda bulanık kalması. bir süre sonra sırf bu yüzden lens takmışlığım var.
onun haricinde güzel bir çerçeveyle entel, kitap kurdu, kültürlü bir tip gibi gözükebilirsiniz.
Güneş gözlüğü kullanamamak.
3d gözlük takma problemi, malum artık 3d her yerde.
diğer problemleri bir şekilde atlatabilseniz de bu zalım teknolojinin gözlüklüler için kolaylıkları yaygınlaşmadı daha.
mikroskop kullanamamak.
bir keresinde aşağıya bakarken, alt kattaki balkonun çamaşır iplerine düşmüştü gözlüğüm. allah'tan asılı kaldı da, inip aldım.
-çıkarıldığında burnun üzerinde iz yapması,
-yatarak kitap okuyamamak,
-çay doldururken buhar sebebiyle bardağı taşırmak
bir de iyi yönü var ki o da
gözünüze doğru biri bir şey atmaya çalıştığında gözlük siper yapar.
kızartma yaparken gözlük camına yağ sıçrar mütemadiyen gözlerinizin derecesinin yükseldiğini sanarsınız.
plaket denilen, burun kısmına oturan plastik pabuçların bıraktığı izler.
güneş gözlüğü edinme zorluğu en önemlisidir bana göre. pahalı olanların değeri camından gelken siz bu camları çıkartıtrmak zorundasınız ya da ucuz yollu bir şeyler alıp şansınıza küsmelisiniz.

ha bir de gözlüğü unutmak problemdir. Unutmak da iki türlüdür.
1) Olmadığını unutmak : Gözünüzde gözlük yokken varmış sanıp, yol katetmek.
2)Olduğunu unutmak : Gözünüzde gözlük varken el yüz yıkamak, denize atlamak, yatağa cumburlop diye girmek.
dalgın ya da yorgun bir ânınızda yüzünüzü yıkarken gözlüğü çıkarmayı unutmak ve onu da yıkamaktır bazen.
Kavga edemiyoruz efendim. Önceden niyetli iseniz tamam çıkartıp gidiyorsunuz da, aniden vuku bulmuşsa "gözlüğüme bir şey olacak", "aman gözlüğüm" falan derken, siz bir yanda gözlük iki yanda * upuzun yatıyorsunuz. Elin oğlu dinlemiyor ki "çıkartayım birader gözlük pahalı bir meret" dediğinde. Velhasıl sırf kavga sırasında gözlüğüme zarar verdiği için çok kişiyi tek başıma linç etmişliğim vardır. Gözlük düşünce çatır çutur ses gelince falan nevrim dönüyor, hiç hatırlamıyorum gerisini.
hepsine tarafımdan çözüm bulunabilecek zorluklardır. ilacınız bende. gözlükçünüzü değiştirin, bana gelin.
güneş gözlüğü taktığında yolu bulumumuktır.
Gözlüklüyseniz artık yağmurun romantik olduğunu düşünemezsiniz, silecek ekleyip patent falan mı alsam acaba swh.
Çalışan bulaşık makinesini açıp kafanızı uzatın bakalım.

Ne olduğunu anlayacaksınız.
Burnun üstünde yarattığı dayanılmaz ağri ve buğulanmasi.
iyi görmek zorunda kalıyorsunuz.