bugün

mehmet aydın şiiri...

Maskesiz, dipsiz ve yalansız bakıyordun.

Mavi derinlikler yalnızlık demekti.
Yer Juan de Nova adasının açıkları.
Gece 23:00 suları.
Aysız bir gece.

Derinlik 24 Metre
Geçmişimden kaçmak için daldığım denizler.
Benim düşündüğümden daha da karaymış derinler...

38 Metre
ve 38 yaşımın yalnızlığı

42 Metre
Derinlik sarhoşluğunun mateminde arınıyordu günahlarım.

44 Metre
Karanlık.
Tünel ve tünelin ışıltılı caddeleri.
Derin bir uyku halindeyim.
Denizin kutsal yorgunluğuyla sürükleniyorum.
Hiç tanımadığım karanlıklar ve karanlıkta gezinen düşlerim.
Düşlerimiz?

46 Metre
Birden karşımda belirdi tüm masumiyetiyle. yaklaştı, ne güzeldi.
"Dünyayı sırtında taşıyan Atlasın biricik kızı "Calypso"yum. Aşkı ve yarını sorgularım"dedi..
Maskesi bile yoktu.
Maskelerimi çıkardım ben de.
Dipsiz ve yalansız bakıyordu.
Kızıla çalıyordu saçları.
Aşık olmalıydım öyle söylüyordu bakışları.

Konuşma sırası bana gelmişti.
Merhaba adım Fernandes Federico. Su altına sürgün olarak gönderilmiş kanadı kırık deniz atıyım ya da bir Nautilus ya da deniz atına binmiş kendini şövalye zanneden kırık bir Anaforayım.
Kim bilebilir ki?
Anlamamıştı.
Balıklar telaşlı yüzüyorlardı..
Daha fazla yaklaştı, gözlerimizi ayırmıyorduk birbirinden.

"Yüreği yosun kokar denizlerin unutma
Yosun kokusu aşk demek aklında olsun
Sen dal ben daldığın yerde olurum bunu hatırla" dedi.

Göğe doğru yükselirken, elini tutmak için ona doğru uzanıyordum, uzandıkça yükseliyordum.

44 metre
Azot atımının ilk dakikalarıydı daha..
Azot muydu aşk mıydı. Bunu şimdi kim bilebilir di ki?

42 metre
Ve ben ilk sende tattım sarılışın mavi, birlikteliğin bu denli teklifsiz olduğunu…
aynı gece anladım yüreğime yönelmiş sabırsız sevgiliye gülümserken, koynunda ne güzel kokarmış deniz...

38 metre
Atlantalı'ların kuzey adalarına çıkması ve Korsan Lemuria'nın büyük Tufan da yok olması arasında kalan düşsel çağlara dayanır kadınımın hüzünlü ve soylu geçmişi...

32 Metre
Kendimi keşfetmek için daldığım bu sularda gördüm ki,
AŞK; tuzlu öpüşmelerde gizliymiş.
Bundan sonra ki yaşantımda nasıl deniz suyu sürmezdim sevdiğimin dudaklarına
ya da nasıl beklemezdim tuzlu göz yaşlarımın öpüşmelere karışmasını?

26 metre
kızıl saçlı kadın uçsuz maviliklere sahip çıktı,
Maviliklere bilindik üç ses eklendi,
Ağlara takılan Balık, Kızıl saçların esintisi ve rotasını kaybetmiş düşler.. düşlerim

17 metre
Kendi düşüme bile sahip çıkmayı becerememiştim.
Ne acı di mi?

12 Metre
Okyanusun ortasında bıraktığın düşlerimizi; şimdi hangi kağıt gemilerin küpeştelerinde
bir varmış ile bir yokmuş arasında yolculuklara çıkartabilirdim...

9 metre
Adını yazıyorum istiridye kabuklarına Aşk diye
Mavi derinliklerde seni arıyorum düş diye..
Kanım yeşil, göz yaşlarım tuzsuz akıyor bu derinlikte

Öğrendim ki:
Sevdiğim kadının adı: j-826 mayın tarama gemisi
Ogygia adası onun memleketi
içimde tuzlu çığlık haykırışları.
Ve Calypso.
Calypso girmiş düşlerime...
Firarını verdim maviye çalan düşlerin , bu gece.
meğerse ne güzel başlarmış hayat denizlerde...

Seni Seviyorum
Sevgiyle dal Calypso...
askın en belirgin özelliklerindendir, rahatlatır, hele oda sizinkilere bakıyorsa iste ozaman bırakılıp öpülesidir ama gözlerine dalmaya devam edin siz*.