bugün

kate upton tabi ki.
saçları sapsarı bir renk, gözler masmavi, yüzü o kadar pürüzsüz ve güzel ki sanırım retrica kullanmış. fiziği kendine baktırır cinsten.
çok güzeldi.
bıyıksızdı .
Bugün doğum günüdür. Kutlu olsun.

Kim bilir nerede şu anda...
harikaydı. uzaktan yaklaşır iken, gülümseme ile susma arasında karar veremeyen dudakları, incecik ayak bilekleri. ahh tanrım inanılmaz. o sahneyi bir daha yaşadım sanki.
Yesil gozlu ve turuncu sacliydi. Barbie bebek gibiydi yuzu cidden masallah. Bunu kendisine de soylemistim, okuldan arkadasimdi. Oyle uzun boylu da degildi, 165 anca.
Kumral çok kumral, yeşil gözler beyaz ten saçlar omuzlara dökülüyor hafif sırt dekoltesi mmmh
çıplak ve pürüzsüz omuzlarına dökülen uçları güneşin saçakları gibi sarı lüleli kumral salçarının arasında kalan sevimli, benzersiz ve keskin hatları olan beyaz bir yüze sahip, baktığında seni kendisine çeken, içinde kaybolmayı arzulatan renkli parlak gözlerindeki ışığınn kar kadar beyaz düzgün dişlerini hafiften göstererek, düzgün ve çıkıntılı çenesini sağ omzuna yatırarak içten ve davetkar gülümsemesinin yaydığı ışığı ancak gölgede bıraktığı tatlı bir kızdı.

benden de bi gogol olurmuş aslında ha.
Sarımsı düz saçları küçük yuvarlak bir yüzü vardı. Kahkulleri vardı. Gözleri deniz mavisiydi.
Handan’ın kahverengi gözleri vardır. Handan’ın çok güzel kahverengi gözleri vardır. Handan’ın kocaman, çok güzel kahverengi gözleri vardır. Handan’ın kocaman, çok güzel kahverengi gözlerinin kuyruğunda beni vardır. Handan’ın gülerken belli olan gamzeleri vardır. Handan’ın ağlarken gözyaşlarının toplandığı gamzeleri vardır. Handan’ın siyah, düz saçları vardır. Bir de Handan’ın siyah, düz saçlarını arkaya atışı…
mia malkova'ydı.
valla ben ona anne diyorum gerisini bilmem.
kız mı ? nerde kız . hangi kız . hem de güzel kız breh breh breh
keşke hiç tanımasaydım seni.

kiminle kıyaslasam seni. açık ara farkla.

hep sen kazanıyorsun!
siyah saçları vardı, uçları sarı.. beyaz tenliydi, boyu uzuncaydı.. gözleri, çok güzeldi. renkli değildi; koyu kahverengiydi, siyaha yakın bir tonu. ama öyle bir parlardı ki. alamazdım gözlerimi, gözlerinden..

sesi, ah sesi.. yok böyle bir şey. milyonlarca ses arasında olsam eminim yinede seçebilirdim onun sesini..

öyle işte sözlük..

eminim en mükemmeli o değildi, evet. ama o en mükemmelide gelse bana, ben yine onu seçerdim. ismi neydi bilmiyorum aşk mı? hoşlantı? herneyse..

en güzel kızı, en basit şekilde betimledim işte sözlük.. cantanemi..
165 boylarında. Kızıl kumral saçları, saçıyla hemen hemen aynı renk tek parça uzun elbise, kat kat tülleri olan, fazla dar değil. Babet giymişti, küçük elleri ve ayakları vardı. El ve kol hatları yuvarlak ve pürüzsüz, zayıf, göğüs ve kalçası orantılı ve harika. Masallardan fırlamış gibiydi.

Yolda geçerken görmüştüm sadece. Ama iki yıldan fazla oldu ve hala unutamıyorum.

Edit: Onu düşünerek hiçbir zaman Otuzbir çekmedim, onun yeri bende ayrıdır. Onu düşünerek birkaç kez ağladığım olmuştur.
Scarlett Johansson derim.
görsel
Manda kasa, katana gibi.
belli bir çirkinliği aştıktan sonra zaten göreceli olan bir olguyu karşılaştırmak mantıksız.
sadece beraber zaman geçirmekten bile keyif aldığım en güzel kız şöyle bir şeydi; 1.73 cm civarı, fit, beyaz tenli, kömür siyahı saçlarıyla dikkat çeken ve yeşil gözleriyle insana yaşama sevinci aşılardı. hele o gülümsemesi, unutmak zor.
sempatik ve etkileyici biri.
sarışın 90 beden göğüsleri olan escorta benzeyen kızdı.
gerçekten sempatik biri.
güncel Önemli Başlıklar