bugün

öss'ye hazırlanan öğrencilerde saman alevi etkisi yapan olay.
iç güdüdeki gibi kendiliğindenliğin etkisiyle değil de, kendi bilincini görebilen bir bilincin etkisiyle güdü sahibi olmaktır.
yani başka bir deyişle; allah tarafından değil, insan eliyle güdü biriktirmektir.
organizmanın dürtü yada ihtiyaçlarının etkisiyle harekete hazır hale gelerek amaca yönelik davranışta bulunmasıdır.
üç ayrı yönü bulunur.
'kişiyi belli hedefe iten güdüleyici durumu
'hedefe ulaşmak için yapılan davranış
'hedefe ulaşmak...
ihtiyaç => dürtü => güdü => davranış => rahata ulaşma ve doyum sürecidir.
d.w.winnicott için insan doğasının güdülenmesi iki yönlüdür.
temelinde cinsellik ve saldırganlığın olduğu içgüdüler ve ikincil olarak,
'kucaklayıcı çevre' aracılığı ile olgunlaşma (ve bağımsızlığa doğru gitme).
yani, winnicott klasik psikanalitik güdülenme kuramını reddetmemiş,
ancak ona yeni bir bağlamda yer vermiştir.
bu bağlamda, klasik kuramda yeralmayan:
''kendiliğin* 'kucaklayıcı çevre'de olgunlaşması olgusu'' yeralmaktadır.
bu iki güdülenme, ilişkiye girilen 'öteki'ni
(psikanalizin dikkati öncelikle hep 'anne'dedir, yani anne'yi)
iki türlü somutlaştırır. anne hem 'nesne anne'dir;
yani içgüdüsel ekonominin nihai hedefidir. gerilimi azaltacak doyum
onda saklıdır. içgüdü oku hep o hedefi vurmayı amaçlar.
cinsellik ve saldırganlık içgüdülerinin adresi olan annedir(nesne anne);
hem de 'çevre anne'dir. çocuğun gelişim sürecinde, ona gerekli olan
güvenlikli alanı yaratandır. onun gelişim serüvenini kolaylaştırıp,
olgunlaşma süreçlerini destekleyendir. 'güvenli bağlanma' olgusunu
bu iki güdülenmenin dengede olduğu bir durumun sonucu varsayabiliriz.
'sevgi' kavramını daha çok 'çevre anne'sel bir türev olarak görebiliriz.
'aşk' ise, şiddet ve şehvetin buluşma noktası olup tutkuyu temsil eder.
içgüdüler (saldırganlık ve cinsellik) ve onların füzyonları, nesneye aşık eder,
ya da karşı-aşık eder (nesneden takıntılı bir şekilde nefret edilir).
nefrette bir tür aşktır.
kaynak: http://www.icgoru.com *
(bkz: motivasyon)