goz goze gelinen kisa anlar

(bkz: dar alanda kısa paslaşmalar)

Vapurda başa gelmesi halinde o kısa sürede ne yapsam ne desem de tanışma bahanesi olsun dedirten hoş bir lahzadır.

az zamanda çok işler başaran bakışların başrol oynadığı anlardır.

illa karşı cinsle olacak bir durum değildir.

(bkz: mahmutla göz göze gelmek)

öyle anlardır ki...

kırmızı ışık yanar. taşıtlar yanyana, arka arkaya dizilirler. başınızı sağa çevirirsiniz. dona kalırsınız. ellili yaşlardaki amca işaret parmağını sonuna kadar burnunun sol deliğine sokmuştur. gözlerinizi kaçırmaya çalışırsınız ama gözler ısrarla o parmağın ve burnun uyumunu izlemek ister. gözlerinizi kaçırmaya karar verdiğiniz anda ise arka koltuktaki tanrıçayı görürsünüz. artık kadrajda burun karıştıran amca ve tanrıça birliktedir. bu nasıl bir tezattır!

yeşil ışık yanar... akılda kalır olanlar. sümük, parmak,kız...

toplu taşıma araçlarında kapsama alanınız içersindeki karşı cinsle bakışılan andır.

çok kalabalık bir arkadaş ortamında evde iğne atsan yere düşmeyecek durumdayken, bir an da sevgilinizin size baktığını görmek hemde, onca kalabalıkta, o kadar insan içinde o meğer sizi izliyormuş, sizin aklınız zaten onda, gözgöze gelmek.

aklınızda öylece donup kalacak karelerdir.
her gözünüzü yumduğunuzda orada olacaklardır.

konuşmadan çok şey anlama ve anlatmadır. gözler kalbin aynasıdır ayrıca.
yalan ve riya yoktur. samimiyet ve sıcaklık hissi uyandıran eylem.

kısa olmaları gözlerin kesişir kesişmez kaçırılmasından kaynaklanır. gözlerini dikip bakamazsın öyle..

kesişme diye de adlandırılabilecek kısa zaman dilimleri.

platonik aşkların vazgeçilmezi eylemdir. kısa olmasına rağmen birçok defa tekrarlanır.