bugün

dolabın karşısında sittin saat dikilip gene bir şey bulamayan insanın * ansızın "ya hiçbişeyim yooooeaaaaaaaaaak" diye ağlaması durumudur.
kötüdür.
bunu söyleyen bayansa kesin yalandır.
genellikle kadınların alış veriş isteklerini meşrulaştırmak için girdikleri sendrom.
kimi zamanda oha bu kadar çok kıyafeti ne zaman giyecem ben ya diye düşünen ruh hali değişken kadın sendromudur yani bütün kadınlar zaman zaman yaşar bunu.
yüzlerce kıyafetinden birine karar veremeyen bayan sendromudur. ne giyeceğine karar veremez;
- ay giyecek hiçbir şeyim kalmamış rıfkı alışverişe çıkmam lazım!
diye acıklı ve minik çığlıklar atar.
bu cümle eşliğinde evin içinde fink atılır, ayaküstü çeşitli depresyonlara girilir, 5 dakika içerisinde tüm ruh hali çöker,ilk ayak basılan mağazada bu belirtiler yok olur.
hatun kısmısında bitmek bilmeyen sendromdur.sebebi, hatun kısmısı çeşitli bunalımlarında kendini alışverişe vurur ve o günkü ruh haline göre sırf alışveriş yapmak için saçma sapan kıyafetler alır. üzerinden kalkan kara bulutların ardından giyecek kıyafet ararken '' ben bunu hangi ruh hali ile aldım of '' gibi serzeniştlerde bulunur.
hemen tüm bayanlar ve karı gibi muhabbetlerde olan erkeklerde görünen sorunsaldır. dolapları kıyafet kaynadığı halde modayı yakalama ya da o mevcut kıyafetleri çok giydikleri için aslında 'yeni giyecek hiçbir şeyim kalmamış' denilmelidir. yine de bardağın dolu tafından bakmak gerekirse, bu giyecek pek bir şeyi olamayan öğrenciler içinde kullanılması muhtemel bir cümledir. evde yiyecek yemeği olmayan, gün aşırı pilav - makarna - hazır çorba üçlüsünden menü oluşturan ezik erkek öğrenci, bira, votkaya para yatırmaktan uzun süre kendisine bir t-shirt bile almaz; işte bir süre sonra kafasına dank eder ki ulan giyecek hiçbir şeyim kalmamış, gelecek ay kredi ile birkaç parça birşey alayım kendime der. fakat tarih tekerrürden ibarettir ve kredi alındığı anda kredi kartı borucuna yatırılır bir güzel. sonra da açık kullanılabilir limitle de alkol alınır, içilir - sızılır. yarın da aynı boktan kıyafetler giyilmeye devam edilir.
genellikle dolabın önüne geçip saatlerce baktıktan sonra söylenen cümledir. öyle diyen doğru söylüyordur. bakılmıştır, bakılmıştır. parçalar tek tek güzeldir ama birbiriyle uyumsuzdur.
çok kıyafet olmasına aldanılmamalıdır çünkü genelde birbirine uymaz. bu da sıkıntı yaratır.
üstelik sürekli alışveriş yapmasına rağmen.*
dolaba baktığınızda ise bir yıl yetecek kadar giysi vardır.
yazın gelmesi ile yaşanan sendromdur. yeni giysilere ihtiyaç duyulduğunun sinyalleri verilir.
her sene alışveriş yapıldığı halde mevsim değişikliği olduğunda sanki daha önce hiç alışveriş yapılmamış gibi dolapta gözünüze doğru dürüst hiç bir şeyin takılmaması sendromu.
haftanın ortasına doğru dolabı aççtığımda yaşadığım sendromdur.
her dışarı çıkılacağında yaşanan hayattan soğutucu bir durum...
öğrenci evi klasiklerindendir. tüm kıyafetler kirlidir ve gerçekten giyecek hiçbir şeyiniz kalmamıştır. çorap ve boxer dahil. hemen ev arkadaşınızın dolabını karıştırılır. "abi senin mavi gölmek nerde, diesel kotu ne yaptın olum" gibi sorular sorulur. oradan da bir umut yoksa, kirli sepeti karıştırılır en az kokanlar giyilir, bol parfüm sıkılır. en yakın tarihte memlekete gidilip kıyafetler yıkatılır.
Düğün, nişan, bayram gibi toplu organizasyonlarda iyice kendini gösteren bir trip.

Arkadaş valla şu kıyafet seçemeyen hatunlari her gördüğümde erkek olduğuma sukrediyorum. Bu eziyetle yaşanır mı lan? Bizde durum net ve sade ne güzel, ciddi ve resmi bi ortamsa takım elbiseyi çek git bitti. Bunların abiyesi ayrı, mini eteği ayrı, askılı elbisesi ayrı, topuklusu ayrı. Var babam var. Amk gidince senin gibi diğer kızların arasında kaybolup gidicen işte neyin tribi bu?

+ ay hiç bi şeyim yok ne giyicem ben ya...
- hiç bi şey giyme. Böyle daha çok beğenecek erkekler emin ol bak.
kadınlar için sendrom değil, rutin olmuş olaydır.
değil bir dolap, bir oda, bir ev dolusu eşya olsa; giyecekleri bi şeyleri yoktur.
stresi tüm ev halkını sarar.*
daha önce giymediğim bir şey kalmamış sendromudur o aslında.
Kadın için her zaman bahanedir.
(bkz: tüketim toplumu)
Aslında bu kıyafet bolluğundan kaynaklanır. Kıyafet sayısındaki artış güzel eşleştirmeyi azaltır ve giyilebilecek kıyafet yokmuş gibi gözükür. Az kıyafeti olan insanların veya benzer renk ve modele sahip insanların bu cümleyi daha az söylediği kanıtlanmıştır.
Canim alisverise cikalimmi demenin temelini olusturan cumle obegidir.
kadınlar için sık sık yaşanan sendromdur.

ama sorun şu ki erkekler olaya kadınlardan daha düz yaklaştığı için onlara göre biz bunu da abartıyoruz.

şunu da söylemeden edemeyeceğim o elbiseyi giyip gidince biz diğer kadınların arasında kaybolmuyoruz bir hafta o düğün konuşuluyor kimin ne giydiğinden tut kimin kiminle geldiğine kadar. işimiz çok zor be.
kızlar için; (bkz: biz sizi çıplakken de seviyoruz)
sinir krizi geçirmeye yeter de artar bile.