gheorghe hagi futbolu biraktiginda hissedilenler

- babamın bir daha gol olunca sımsıkı sarılamayacağını bilmenin verdiği hüzün.

ligde kırmızı kartlar azalacak hamdolsun..

roberto carlos şunu hissetmiştir;

- oh be ! bir daha çalım yemekten kurtulduk.

(bkz: gheorghe hagi nin roberto carlos a attığı çalım)

barış manço öldüğünde hissedilenlerdir.

çocuktum abura koyim.

(bkz: 26 mayis 2001 galatasaray trabzonspor maci)

Tarifsiz bir üzüntü -
Şöyle başlıyordu Hagi'nin bizde tarihçesi ;
Anlatıcı : Ercan Taner
Hagi bir çalım, Bir ikincisi daha, hagi ! hagi , kaleye baktı ; hagi hagi hagi hagi hagi
Skor :3*0 oldu...
Efsanenin bizdeki orgazm duygusu böyle başladı ercan taner'in ağzından.
Daha sonraları Atletico maçında şöyle bir söylem yer aldı ;
Hagi kaleyee ;
Çok bekledik bunu çok bekledik
Ne müthişsin hagi ; ne muhteşemsin -
Ve hatırlarda kalan bir dize cümbüşü bunu takip etti ;
Hagi kaleye baktı , çok sert bir şut ; Haaaaaaaaaagiiii
Nasıl anlatalım şimdi bu golü sizlere-
Son olarak şöyle şöyle tezahür ediyordu hayatımıza Karpatların maradonası ;
Hagi nefis aldı önüne Araya bir pas
Hakan şükür nefis çekti , açı biraz dar ama- Hakan vurdu gooooohhhl*
Kim attı kral attı hem de leeds'te, Allen Road'ta-
Ve bu çümbüşlerin ardından uzun süre şöyle bir şarkı taraftarın tezahüratlarını süsledi ;
I love u hagi
I love u hagi
I love u hagi
I love u hagi...

(bkz: 10 a veda etmek)

(bkz: gözlerimi açtığımda hastane odasındaydım)

bir besiktasli olarak;

uzulduk lan.cok uzulduk..gelsin de bi gol de bize atsin, asirtarak atsin, bilmem kac tane adami calimlayip atsin, atsin raziyiz ama birakmasin .mina koyim birakmasin dedik...

hani pascal kovuldugunda uzuldunuz ya fenerliler cimbomlular biliyorum uzuldunuz..iste oyle uzulduk biz de. peki ya simdi nolcak dedik.kim aticak o golleri.boyle nadir gelen futbolculardandi o.pascalimizdi, sergenimizdi, ilhanimizdi.. cok uzulduk cok..

bir besiktasli olarak...

sezon sonu olması dolayısıyla havalar sıcaktı. ve ayıptır söylemesi boxerdan içeri serin bir rüzgar esmekteydi. işte tam o sırada öğrendim futbolu bıraktığını hagi'nin. bir serinleme hissettim.

emekleri ve profesyonelliği karşısında saygi ile eğilme hissi yaşatmıştır hagi.

(bkz: one minute olmaz one minute)*

sıradan bir yaz günüydü. ortalık sıcaktan kavruluyordu, rüzgar esmiyordu. boxer giymemiştim. o sırada hagi'nin futbolu bıraktığını öğrendim. kahrettim kendime o zaman. içimden bir parça koptu sanki. beni bırakıp gitmişti hagi. nasıl yapardı bunu bana. sadece bana mı herkese herkese. cidden içim parçalandı. türkiye'de attığı golleri atamayacağından değilde daha çok dünya kupasında attığı o muhteşem golü atamayacağı için kahrettim. * yoksa türkiye'De kaleci memoya attığı golleri atamayacağını düşünüp kahretmek taşaklarımın serinlemesine eş değerdir. *

çok üzüldüm, günlerce haftalarca ağladım. hatta öyle ki gözlerim şişti, doktora gittim üç hafta hastanede gözümde ilaçla gözümü açamadım. allah kimseye böyle acı vermesin. ne zormuş hagi nin futbolu bırakması.

türk futbolunun gelişmesinde çok büyük katkıları olan bir futbolcu olup sahalara veda etmesi ile izlenilecek kim kaldı diye çok konuşulmuştur. fakat bunu büyük bir yas haline dönüştürmek pek mantıklıca gelmemiştir.