bugün

Gecen zamanlara, gecmis olanlara, kontrol disi, sitem halindeki ozlem durumu.
hiç bitmeyecek olandır.
kimi zaman haklı bir özleyiş olmasının yanı sıra, zihin bulayan bir ilizyondur da geçmiş. çünkü bugünün kusurlu saatleri ve aceleciliği, üzüntüleri geleceğin nazlı saatleri ile karışmaya başlayıp da 'bugün' geçmişe döndükçe, geçmiş kendi kendini rötüşlemeye başlar. güzel hatıraları ve anları saklayıp genişleterek, kötü hatıraları başından savurur, bu yüzden de geçmiş gözümüze hep daha şık ve yaşanılır gelen bir arzuya dönüşür.

geçmişe özlem, günü durdurur, an'daki hareketlerinizi kısıtlar, kalbinize dinmek bilmeyen bir hüznü aşılar da aşılar ki, hüzün, kişiye zevk de verebilmektedir, acı da.
arada eski günleri , anıları düşünüp gülümseyince güzel ama saplantı halinde orada yaşayınca tehlikeli olan durum.
kişiye özlemin getirdiğidir çoğu zaman.
olabilitesi yüksek hadisedir. genelde herkeste sıkça rastlanır.

(bkz: gelen gideni aratır)
mutsuz olmanın birebir yöntemidir...
(#1220993)
geçmiş özlenilir gelecek arzulanır ya şimdi yi: şeytan alır götürür satamadan getirir..iki zaman arasında mekik dokurken yaşamak unutulur.
gecmisin hep bugunden daha guzel oldugunu dusundurur insana. aslında insanin buyumesinde, artan sorumlugugundadir sorun.
(bkz: yesterday when i was young)
zamanın kötü şeyleri unutturup iyileri hatırlatmasından mıdır yoksa doğrudan eskiye pembe giysiler giydirmesinden midir bilinmez ama eski her zaman güzeldir hoştur, hüzünlüdür özlenilendir, geçmişe özlem de bunun sonucudur.
keşke zamanı geri çevirsem de herşeyi baştan yaşayabilsem dediğim olay.
gecirilen her an insana, geriye bakinca su an yasadigi andan daha güzel oldugunu düsünecegi anlardan baska birsey birakmaz. dolayisiyla gecmise duyulan özlem süreklidir.
beynin sağ lobunu yoran eylem. gözler sola doğru kayar. aslında sağ lob çalışıyordur. hatırlamayla yükümlü lobdur sağ.

hep yarınlara ekeriz umutları, yarınların aslında bugünün dünü olduğunu unutarak.

gecen günlere ekilen umutların filiz vermeyişine seyirci kalmaktır. düşünmektir umuda yöneliş sebeplerini.
* *
(bkz: susam sokağı)
(bkz: nostalji)
geçmişteki günlerinizi şimdiki günlerinizle karşılaştırdığınız da geçmişteki günleri aramaktır. geri gelmeyeceğini bile bile bir tebessüm vardır içinizde, o günleri düşünmek insana kendini iyi hissettirebilir.
acilen bastırılması gereken özlemdir. " geçmişle yaşansaydı gözler ensede olurdu " lafı uzun uzun düşünülmeli ve " önümüzdeki maçlara bakıcaz " lafı ile bağdaştırılmalıdır.
gecti borun pazari sur essegini nigdeye durumudur. Hem herkesin gecmisini ozledigini dusunmek te cok abestir. zira herkesin hayatinin her devresi guzellikler, tatli anilar birakacak olaylar ile gecmiyor. farazi 15 sene hapis yatmis olan bir insana gecmisini ozluyordur demek kadar gulunc birsey var midir ?
yaşanan güzel günleri, bir kaç anıyı anmak. güzel olan her şeyin kalıcı olduğunu bilinip, yüzde tebessüm bırakır.
içerik bulunamadı.
eski dostların sohbeti sevgisi çocukça duyguların samimiyeti çıkarsızlığına duyulan özlemler.
asıl olan gecmıse duyulan ozlem degıldır. gecmıstekı guzel olaylar hatırlandıgın da onlara o guzel anlara duyulan ozlemdır.
genelde küçüklükte kulağa giren ve o zamanın hitleri olan şarkıları, büyüyüp bir yetişkin olunca dinlerken akla dank eden durumdur. o ezgileri tekrardan duyunca içinize ufak bir ürperti düşer. canınız yanarmış gibi olur ama halbuki can yanmasından çok bir özlemdir. O zamanlardan çok şeyler değişmiştir. Anneniz babanız daha bir yaşlanmıştır, eski dostluklar, arkadaşlıklar yerini yenilerine bırakmıştır. Ufakken solduğunuz hava yoktur. geçmişin her zaman daha değerli olduğunu düşünürsünüz. eskiden sevdiğiniz kişi sizi şimdi öpenden daha güzel öpüyordu ya da sadece geçmişte kaldı diye size öyle geliyordu. geçmişin bir gün özleneceğini anlayıp, yaşadığınız anında, bir gün geçmiş olacağının bilincinde yaşamak lazım.