bugün

Gezi direnişiNde 30 mayıs, 1 haziran ya da 2 haziran gecesi beşiktaş meydanına yakın çakmak kahvaltı salonuNun Olduğu ya da bir iki paralelindeki sokakta beraber direndiğim yemyeşil gözleriyle zihnimde hala kocaman yer işgal eden güzellik abidesi kız.

O sıra mimar sinan da okuyordum. Ertesi gün finaller vardı. Bir kaç arkadaşımla eve dönmeye karar verdiğimizde ben dönüyorum dediğimde bana dönüp bir eliyle kolumdan tutup diğer eliyle ağzındaki siyah bandanasını ağzından çıkarıp; "okulun varsa git, ben burdayım daha sabaha karşı erkenden giderim ben de." Derken o güzelliğinin sadece gözlerinle sınırlı olmadığını, o güzel sarışın (ya da açık kumral) saçlarının parlak, sık teniyle bezenmiş yüzündeki uyumu... Kelimeler gerçekten ifadesiz ve yetersiz.

Ve ben arkama baka baka taksiye binip giderken ne kim olduğuna dair ne de nereden geldiğine dair bir bilgi edinmemiştim. Sadece zihnime kazınan o yeşil gözler, mermer gibi pürüzsüz parlak cildiyle o yüz ve sol koluma sıcak bir dokunuş...

Umarım hayat bir daha bizi karşılaştırır.
balıkesirlidir kesin.