bugün

Sebebi asagidadir !

http://www.engelsizdostla...7-deyimi-nereden-geliyor/
Geyik muhabbeti.

-Ne muhabbeti?
Geyik muhabbeti.
-Ne geyiği?
Ren geyiği.
-Ne reni?
El freni.
-Ne eli.
Hanımeli.
-Ne hanımı?
Ev hanımı.
-Ne evi?
Dağ evi.
-Ne dağı?
Ağrı dağı.
-Ne ağrısı?
Baş ağrısı.
-Ne başı?
Kuşbaşı.
-Ne kuşu?
Muhabbet kuşu.
-Ne muhabbeti?
Geyik muhabbeti.
Bildiğiniz gibi avcılık, Osmanlı döneminde revaçta olan faaliyetlerden birisiymiş.

Günlerden bir gün iki arkadaş avdan dönüşte, kıraathaneye uğramışlar ve başlamışlar o günkü av maceralarını anlatmaya.

iki arkadaş o gün bir geyik avladığını söylemiş, diğerleri hemen geyiğin büyüklüğünü sormuşlar.

Büyüklüğünü tarif etmek için, boynuzlarının 1 metre olduğunu söylemiş iki kafadar.

Oturanlardan birisi kendisinin daha önce 2 metre boynuzu olan bir geyik avladığını söylemiş.

Kimse altta kalmak istemediğinden avladıkları geyiklerin boynuzlarını uzatarak kendi maceralarını abarttıkça abartmışlar. Olay öyle inanılmaz bir hale gelmiş ki sonunda birisi avladığı geyiğin boynuzunun 30 metre olduğunu iddia etmiş.

Diğerleri bu kadar uzun boynuzlu geyik olmayacağını ileri sürünce, yalancı muamelesi gören delikanlı olayı gururuna yediremeyerek çekmiş bıçağını ve kıraathane kan gölüne dönmüş.

Bunu duyan zamanın Padişahı 4. Murat olayı kökünden çözümlemiş:
"Bundan sonra kıraathanelerde GEYiK MUHABBETi yapmak yasaktır."

diyorlar.
(bkz: resneli Niyazi bey)
Geviş getirme olayından geliyor, geyik 4 mide ile sindiremez ağıza alır laçka yapar yutar çıkarır yutar çıkarır, makaraya sarar işi.
Bu muhabbeti ilk hapishanedeki geyler yapmış. Koğuş arkadaşları siz bu kadar ne konuşuyorsunuz deyince onlar da abi biz geyik ondan çok konuşuyoruz demiş.
Niçin geyik yani?