bugün

kendi doğrularından vazgeçememek, birşeylere körü körüne bağlanmak ve bağlandıklarının dışındakilere inanamamaktır.
gerçek her ne kadar acı olursa olsun kabullenilmelidir.zira kabullenilmeyen her gerçek tokat gibi çarpacak sonuçlar doğurarak hayatınıza en beklenmedik anda dalıverir.
senelerce böyle bir durum yaşadım. benim değildi artık. ama benim olmalıydı. bazen geriye dönmek imkansızdır. ben hep bir çıkış yolu bulurum dedim.öyle olmuyormuş. gerçeği kabullenme süreci insanı çok yoruyormuş.
iraden dışında gelişen durumlarda olur. Kabul etmek için zaman gerekir.
ölüm diye bi gercek var mesela ne kadar iyiyim desende gercek bu.
aptallık ve kendini kandırmaktır.

mutsuz olmana rağmen hayır iyiyim deyip mutlu olmaya çalışırsan kendi özbenliğini kaybedersin.

insanlar gerçeklerle yüzleşmelidir. acı çekiyorsan acı çekiyorsun. mutsuz isen mutsuzsun.

bunlarla yüzleşmen lazım. yoksa hayatının ileri dönemlerinde bu duygularla daha yoğun bir şekilde yüzleştiğinde bu duyguları kaldıramayabilirsin.

hayat engebelerle dolu. en başlarda takılıp düşeceksin ki ileri de o engebeli yolları kazandığın tecrübeyle daha rahat geçebileceksin.
Zamanla ilgilidir. Uzun vadede her şey kabul edilir olur.

ilk...

Sonra alışmak...
Kabullenirsem, yenilmiş hissederim. Savaşacak gücüm kalmaz.
bazen kabullenmenin daha iyi sonuçlar getirdiği kesindir. gerçekliğe göre yaşamaya hazır ve alışkın bir hale gelmek iyidir. insan kendini kandırmaya her zaman müsait zaten, gerçeklere alışmak zaman alır.
Acı veriyodur, bi yalana inanmaktan daha çok iç acıtıyodur. Mesela ben dönmeyeceğini hala kabullenemedim. Bi seneden fazla oldu seni son gördüğümden bu yana. Özlüyorum ama gelsen de yapamam biliyorum. Her yeni fotoğrafını gördüğümde sanki bana hissettirdiklerini yaşıyorum içimde kısa bi süre de olsa gerçeği iliklerime kadar hissediyorum. Bana kendimi hiçmişim gibi hissettiriyosun ve ben bu özgüven kaybını içimden atamıyorum. Değersizmişim hissinden bi türlü kurtulamıyorum. Gelsen ne olcak ki zaten beni içine attığın çukurdan mı çekip alcaksın. Bugün doğduğun gün ve ben hayatına bi yabancı gibi bakmaya devam ediyorum. Sen hayatımdayken de öyle değil miydi zaten. Beni hep uzağında tutmadın mı. Sevgini hep esirgedin kelimelerini esirgedin. Nasıl kurtulcam bana hissettirdiğin kötü duygulardan bilmiyorum. Sanki kimse beni sevmez gbi sevse de ben ona gidemem gibi geliyo bana. Kıramam kabuklarımı gibi geliyo. Senden sonra daha da kapandım içime biraz da senin eserin beni daha çok dibe ittin sen. Zaten parçalanmış olan kalbimi daha çok acıttın. iyileştirmek yerine yeni yaralar açtın. Oysa tek istediğim kuru bi sevgindi onu bile çok gördün. Hayatıma girmemiş olsan belki kalbimin yerini bulamazdım ama en azından yıllardır acı çekiyo olmazdım. Gideceğini bile bile yaklaştırdın kendine sonra da beni ezip gittin bakmadın geriye ne bıraktım diye. Mutlu ol istiyorum ama tek bi isteğim var. Bi kere olsun içimdekileri anlatmama izin ver. Anlatayım ki geçsin hafiflesin. Sadece sen dinlersen anlamı olur sen anlarsan sen hissedersen anlamı olur. Gel artık gel ki özgür kalayım artık gel ki kanatlarımdaki ağırlık gitsin gel ki uçabileyim tekrar.
Birgün sevdiğin herkesin ölüceği gibi.
gerçeğin çok da umrunda değildir. gerçek, bildiği yolda yürümeye devam eder.
miğdende küçük çaplı kıramplar sebep olur.