bugün

okuz cobani bush'un degil burokrasi veya politikayla, dunyanin en genel gecer gorgu kurallariyla bile aciklanamayacak hareketidir. yer gostereceksen efendi gibi goster kahve adami tavriyla degil.. bu okuz cobani her ne kadar connecticut dogumlu olsa da texas red necklerinin medeniyetten uzak her tavrini icsellestirmis ve hareketlerine yansitmistir. red neck ne midir? simpsons cizgi filmindeki kadin red neck figurun bir repligine kulak verelim: -ogluna- "sen sahip oldugum en iyi ogul ve kocasin"

yaw hayir oralari gorup insan icine cikmis olmasak: "bunlar da boyle rahat adamlar" felan deyip gececez belki ama abd'deki devlet adabina hatta her turlu ikili resmi iliskilere bile aykiri ve yabanci boyle hareketler.. birak devlet adabini beraber is yaptigin adamlar bile bu kadar saygisizca davranmaz sana.. en kotu "excuse me sir.. can you please have a seat" felan derler ne bileyim..

detaya dair bu tip hareketleri yapip kameralar karsisinda ustunlugu ele gecirmeyi cok iyi biliyor bu adamlar.. tam bir belden asagi vurma durumu.. zamaninda ecevit ayakta iken clinton'un bacak bacak ustine atmis bir fotogragi vardi ki onu da unutmadim (bkz: seni kiniyorum ve sana laflar hazirladim)
işte samimiyet. işte dostluk. işte müttefiklik. işte barış, huzur, özgürlük ve demokrasi. *
diplomasi dilinde alenen abdullah gül'ün aşşağılanmasıdır. samimiyetle alakası yoktur, bir nevi poh pohlama durumudur. türiye cumhuriyeti adına tarihe altın eksiyle geçecek vakadır.
amerikalıların vücut dilinde çok rahat olmalarından gelen harekettir başlıca. boris yeltsin'in clinton'u ziyaretinde de böyle anlar yaşanmıştır, hem de kat kat fazlasıyla. bush'un merkel'e yaptığı hareketi de unutmamak gerekir, bunda türkiye'ye kişisel birşey yoktur, kimsenin aşağılanması da söz konusu değildir. sadece amerikanlar diplomatik merasimlerden çok bu tip birebir iletişime göre kurmuşlardır diplomasilerini. bu tip bir hareketi bir ingilizden bekleyemezsiniz ancak herhangi bir amerikan başkanı, hele ki bu bir güneyliyse, bu tip hareketler göstermesi olağandır.
tüm televizyon kanallarının işte dostluk, bakın ne kadar samimiler diyerek yayınladığı saçmalık, iyiki başka bir tarafına dokunmadı o zaman daha samimi olurlardı.**
bush'un beden dili ile gul'e; kolay yetismeyen burhan altintop'un da bir vecizesinde belirttigi uzere "hey gery what's going on?" demeye calismasi hareketi.
bizim memleketimizde bazı insanların duruşlara, bakışlara, göz kırpmalara, ellere kollara bacaklara fena halde taktığının göstergesi. herşeye bir anlam, sembol yüklemekte maşallah üstümüze yok. komplo teorilerinin ardı arkası kesilmiyor. yok aferin diye vurdu, yok şimdi siktm ebeni diye vurdu, yahu ilk defa abdullah gül görüşmeye gitti diye mi bu adamları gördünüz? clinton da bush da inanılmaz derecede rahat insanlar. nedenini bilemeyeceğim, abd yüzünden mi yoksa kendi huyları mı. bildiğim bu adamlar herkese aynı şekilde davranıyor.

bakalım gazete başlığına:

bush rahatlığıyla yine şaşırttı.

yine: tekrardan, yeniden.

kişisel görüşüm; gereksiz bir hareket. ama kalkıp da "ühüü tarih kitaplarına geçecek alnımızdaki kara leke" diye debelenmenin çok ama çok daha gereksiz bir hareket olduğunu düşünüyorum. kalkıp da 2 hafta sonra kimse hatırlamayacak doğrusu. ha bir de abdullah gül'e kızanlar var. adam ne yapacaktı, ardını dönüp "kodumun yankisi o elini alır...." mı diyecekti? abdullah gül'ün burda suçu nedir, adam bir şey dememiş gülmüş sadece. öyle aşağılanmış da bi tavır göremedim "hay allah" tavrı gördüm biraz o kadar, o da alışılageldik bir hareket olmadığı için.

kısaca: dağılın dağılın olay yok..
tencere-kapak ilişkisi içerisinde değerlendirildiğinde cuk oturan sıradan bir olaydır. görmüşsünüzdür, rte bazı zamanlar babacan'ı kafa kola alır, saçını karıştırır, "seni haylaz seni" gibilerden. akp'li bir vekil (ismini hatırlamıyorum), ag'nin cumhurbaşkanı olmasından sonra, "tebrikler apo" deyip sırtını sıvazlamıştı. hele ki ag ve rte'nin, öpüjem` şeklinde yaklaşıp, birbirlerini kucaklamalarını çok görmüşüzdür.

dışardan bakan, aklı başında, bir türk yurttaşı abd başkanına, "huoop, alo, ne yapıyorsun lan sen bizim reisimize!" diyebilir. ama unutulmasın ki, bu olanlar hükümet eyelerinin yaşamlarının bir parçası. kızmayın!

ag ve rte hayranları için lahika : (giriş-hatırlatma)çook eski çağlarda, devlet adamlığı ciddiyeti denilen bir şey vardı.

(ana bölüm) en ufak sorumluluk dahi ciddiyet isteyebilir, değil ki bir devleti yönetiyorsunuz. doğaldır ki yeni nesil, şapır şupur öpüşen baş-bakan ve avanesi ile gözlerini dünyaya açtıklarından bu yapılanları ---samimi--- bir diyalog olarak görmekte zorlanmıyor. dolayısı ile rte ve ag'nin bıyıklarına halel getiren yazılar okuduklarında pasif protestocu modunu açıp, "eksiye basarım dünya barışı sağlanır" sanıyorlar. ekside artıda değil derdim, bas eksiye hatta 24 saat boyunca bas, ama bir miktar da eski, adam gibi adam, devlet adamlarımızı gözünün önüne getir, ondan sonra bakarsın. var olanların süzme bıyıkları sana daha seksi görünüyorsa devam et, hiç bozma, gören düşünüyor sansın.
(bkz: enseye saplak gote parmak)