bugün

politikanın ölçeğinin ve etki alanının artması sonucu daha fazla uzmanlık gerektirmesi.mühendislik nasıl bir bilimse politikbilim de aynı şekilde müstakil bir bilim dalıdır hem de en az mühendislik kadar uzmanlık gerektirir. bir politik kararı ya da hükümetin/idarenin bir eylem ve işlemini eleştirebilmek için onun ekonomik, sosyolojik ve idari arka planını analiz edebilmek gerektirir. dededen kalma söylemlerle sloganlarla politik tutum geliştirilemez. camileri ahır yaptılar zihniyetiyle politik tutum geliştirenler gitsinler songül karlı sütyensiz videosunu izlesinler daha iyi. bıraksınlar böyle önemli işleri önemli insanlara.
özet geçecek olursak;

futbol,internet,magazin,seks.
bu başlıklar daha açılabilir. ama üşeniyorum. kısaca budur.
apolitik olmayı bir tercih değil de ayıp olarak görenlerin varlığını gözler önüne sermiştir, gençlikten kasıt kim bilmiyorum ama yirmili yaşlarında ortasında biri olarak ben de apolitik olmaktan gayet memnunum.

bu demek değil ki, gazete okuma, dergi karıştırma, ülke gündemini takip etme, temel konular üzerinde önce bilgin sonra fikrin olmasın gel gör ki... kimler politik bu ülkede en basitinden milletvekilleri, elimizi vicdanımıza koyup soralım kaç tanesi liderlerin dikte ettikleri değil, kaç tanesi mecliste kendi iradesiyle oy kullanabiliyor, görüşünü açıklayabiliyor, elleri kaldır indir neye kaldırdıklarını bile bilmediklerini onlar da itiraf ediyorlarken üstelik.

ben kendi adıma konuşayım, siyasi partilerin hiç birini ayırmadan, attıkları yalanlardan, nalıncı keseri gibi hep kendilerine yontlarından, vurmaktan kırmaktan, siyaseti fanatizm boyutuna getirenlerden, karşıdakinin ne dediğine önem vermeyenlerden ve bunun gibilerden bıkkınlık geldiği için ne zaman politika konuşulsa ve kılıçlar çekilse bir ortamda uzaklaşırım.
(bkz: şakirt alert)
80 darbesini görmüş ebebeynler ve nine-dedelerinden defalarca "aman oğlum/kızım kimseye karışma. kim ne derse desin bir şey deme. siyaset falan konuşurlar direk çık oradan" telkinlerini almış neslin durumudur.
eğitim sisteminin kalitesiz olması ve bilinçsiz, tepkisiz, koyun sürüsü gibi,
suya sabuna dokunmayıp "padişahım çok yaşa!" zihniyetinde, muhalefet etmeyen bir nesil yetiştirilmek istenmesinden kaynaklanan nedenlerdir.
kahve köşesinde rakı masasında boş muhabbetlerin tümünde kurtlar vadisi izlerken duydugu bu memleket nasıl kurtulur muhabbetinden bıktıgı için olmuş olabilir. nede olsa herkes kurtarıyo memleketi bide biz cıkmayalım.
çünkü artık emoculuk gibi apaçilik gibi tuhaf ve genç kesimi etkileyecek ve kendini üç yılda bir yineleyen saçma akımlar var. bu akımlar bilinçli midir bilmem ama işkillenmek lazım.
12 Eylül 1980 ihtilali ve sonrasindaki sosyal siyasal ortam.
aslında güzel bir durumdur. fikir üretip iş yapmamaktansa, herkes kendi işiyle ilgilense zaten politika yapmaya gerek kalmadan (teoride) dünyanın en iyi devleti ortaya çıkar.

ancak herkes (ben dahil) bir politika yaparak işini daha kolay ve yorulmadan yapmanın derdindedir. bu nedenle de büyük problemler bireyden başlayarak dünya geneline yayılmaktadır.

politika yapmamak iyi, fikir üretmeyip iş yapmamak kötüdür.
politik olmanın bi boka yaramamasındandır. sistemi olduğu gibi kabullenmektir.
80 darbesinden sonra bilerek ve isteyerek apolitik gençlik yetiştirilmeye çalışılması en büyük nedenidir. bir şeyleri değiştirebiecek olan her zaman gençlerdir. devlet bunun farkına varınca yavaş yavaş gençliğin popüler kültür batağına sürüklenmesini sağlamıştır. çünkü gençlik apolitik olunca devlet büyükleri istedikleri her haltı yiyecek.

apolitik insan hayattan kendini soyutlamış insan demektir. gençler haberleri izleyince bir bok anlayamayıp yorum yapamıyorsa, aileleri yüzünden basma kalıp düşünceler ediniyorsa (ki öyle) çok yazık.
muhtemelen bilgi eksikliğinden kaynaklanıyordur.
"aman çocuğum" diyen ebeveynler ve bu ailelerde büyüdükleri için ebeveylerinden daha katı olan abla ve abiler.*
hala ak parti'nin başarısız olduğunu iddia edebilenlere rastlamamız ile aynı nedendir bazen; siyasi ve entelektüel cahillik.
keyfi yerinde olduğu için !?

bir memleketin yöneticileri dahi apolitikse, yalnızca maddi çıkar ve toplumsal statü için o koltuklarda ise gençleri neden apolitik olmasın? Gayet doğal. kaldı ki yönetici dediğin zaten kendi çapından politika üretir, kendi için üretir.

gerçek politika üretebilecek ne bir lider olabilir bu ülkede ne de gençlik. zira politika üretip gündemi değiştirmek ya gerçek yönetenin işidir (bkz: kapitalist tekeller) , ya da gerçek yönetilip sömürülenin (bkz: işçi sınıfı). yöneticisi ve halkıyla toptan dalkavuk ve yalaka olan yarı sömürge bir ülkenin(türkiye) gençliğinin işi değil!.. ha ama arada bir yine üretmiyor da değiller, tabi bu ürettiklerine ne kadar politika(!) denirse? (bkz: din üzerine politika), (bkz: vatan millet üzerine politika) , (bkz: fantezik politikalar) , (bkz: rakı masası politikaları) , (bkz: vs vs politikaları)

ey tırt gençliği, işte bu ahval ve şerait içinde vazifen, keyfine bakmaktır!..
aile, politik bilgisizlik, sorgulayıcı tavırdan yoksunluk ve de korku.
tüm ideolojilerin, partilerin aynı bokun laciverdi olduğunu anlamaları. futbol takımı tutar gibi siyasi parti ve ideoloji tutulması. siyasetten çok din,milliyetçilik tarzı şeylere önem verilmesi.
Siyaset konuşmayı boş konuşma olarak görenler oldukça fazla.Genellikle maç yorumları;izlenen diziler,dinlenilen şarkılar,gezilen yerler hakkında yorumlar yapılıyor.Bir kayıtsızlık hali hakim.
(Bence) genç erkekler yanlış bir önerme genel olarak Türk erkeklerinin hakkında herzaman fikir sahibi olduklarını düşündükleri Futbol kadın siyaset ve din dörtlüsünden biridir politika.bugüne kadar en fazla attı ve eksi oyu bu dörtlüden aldığım da buna ayrı bir kanıttır .
apolitik yetiştirme tarzı ve ağır bir 'bana dokunmayan yılan' empozesi.
günümüz gençlerinin siyasete bile ''belki kız düşer'' mantığıyla gidip eylemlere ve toplantılara katılması yüzündendir. Düşmez mi? elbette düşer düşürdüğüm de olmuştur ama, 1 mayıs'a ortam yapmak için gelen genç tipleri 1 mayıs ''çıkışında'' burger'da görünce diyorum acaba bi molotof mu bulsam?
mensubu olduğu partiyi şerefsizliklerine rağmen takım tutar gibi tutanları görmek. adam kayırmacılık. parti lideri şakşakçılığı.
(bkz: kenan evren)
Siyaseti tartışmanın boş bir uğraş olduğunun o kadar konuşmaya, isyana ve eyleme karşın dönüp dönüp yine sikilenin kendisi olduğuyla anlaşılmasıdır. Türkiyede eğitiminizle vali, kaymakam, milletvekili vb. olamazsınız. Türkiyede mantık çerçevesine oturttuğunuz eleştirileriniz "başbakanlık bursu alıp nasıl başbakanı eleştirebilirsin" diyecek beyindeki trolller tarafından dalgaya alınır ve okunmaz. Gerçi okunsa ne olacak? Hükümet arkasına aldığı küresel ve yerel güçler ile o kadar şımarmış bir durumda ki burnunun dibine yazar kasa atılsa kasayı esnafın götüne monte eder ve bunu da halka mantıklı (!) bir şekilde izah eder halkım da yer.
Bir ülkenin halkı eğer " yiyor ama çalışıyor da" mantığındaysa sen yıllarını ver parala kendini bî taraf olmayan bertaraf olur sloganlarınla, apolitik adamın kurulu düzeni farkedip tiksinme duygusuyla uzaklaşmışlığının yarattığı rahatlığı hiç yaşayamayacaksın ve ancak ölmeye yakın, kanının kaynamasının sona erdiği ve kemale erdiğin yıllarda ne kadar boş yere çene çaldığını anlayacaksın.