bugün

Ağır ilgi boşluğuyla yetişmiş olan türk gençlerinin bir çeşit abartılı telafi arayışıdır.

altta yatan psikolojik yoksunlukların kişiyi hastalıklı bir ben merkezciliğe sürükleyebildiğine sahit oluyoruz.

Ben de genç sayılırım henüz. 28 yaşındayım ne bugün ne de dün varlığımı bir başkasının veya başkalarının ilgisiyle anlamlandırmadım. Doğrusu böyle bir tatmine ilgi duymadım, ihtiyaç hissetmedim. Belki de pek çok kişiden daha da az ilgi ve sevgi görmüşümdür çocukluğumda, ergenliğimde.

Ne biliyim. Benim ki de illaki doğrudur demiyorum. Ama bir orta yolu bulunmali sanki bunun. Hani daha sağlıkli olması açısından. Yani diyorum ki biraz kendimizden kopabilelim, kendimizi severlikten kendimizle fazla meşgul olmaktan, kendimizi düşünmekten, ilgiyle var olmaktan.

Yapayalnız kalsak da, kimsenin ilgisini hissetmesekte mutlu olabilecegimiz, kendimize yetebilecegimiz, kaygılarımızdan uzaklaşabileceğimiz bir dünyamız da olsun.
Kesinlikle katildigim bir basliktir..
o gençler büyüdükçe tek dertlerinin aşk olmadığını gördüğü derdin aşk olduğunu sanıp büyüdükçe aslında arkasında ne kadar dert biriktirdiğinin farkına varacaktır öyle umuyorum.