bugün

Düğündür, kınadır. Ve bunların ağır masrafıdır. Sırf iki günlük bir olay sebebiyle belinizi doğrultmak oldukça uzun zaman alır.
Kapıda dövüyorlar sen de kum torbası gibi duruyorsun.
Kız isteme merasimi.
Pardon ya genç diyordu değil mi başlıkta?
Ben size tek bir sebep göstereyim. Diğerlerinin bir şekilde üstesinden geliniyor da bu “akraba” denilen illetin üstesinden bir türlü gelinemiyor. Normalde suratına bile tükürmeyeceğiniz salak insanlara sadece “akraba” oldukları için sabretmek mecburiyetinde bırakılıyorsunuz. Sadece evlilikten değil, hayattan da soğutuyor.
Nişanın bozulmasına ve hatta düne kadar kendisiyle evlenmek istediğiniz kişiye düşman olmanıza bile sebep olabilecek âdetlerdir.

Gelin namzetinin bozuk plak gibi "hayatta bir kere evleniyorum, değil mi?" cümlesini tekrar ederek memleketinde âdet olan veya âdet olmadığı hâlde sınalgı dizilerinde ve filmlerde gördüğü şeyleri istemesi, sürekli yeni masraflar çıkartması işin sonunu getirebilir.
Birilerinin saçının parasını ben ödeyecekmişim. Ne güzel be oh. Bir şey de karşılıksız olsun.
Genellikle kiz tarafinin sacma sapan adetleri gorgusuzlugu damat tarafini yolunacak kaz gibi gormeleri gelinin internetten televizyondan gordugu berbat rezil adetleri dayatmasi ve erkek tarafininin cileden cikarmasi yeterli oluyor.
Düğün. Kesinlikle düğün.

Masrafından değil. En yakın akraba olarak adlandırılan koca koca adamların ismail türüt kıvamı terleyerek oynamaları midemi kaldırıyor.
Sadece eş ile değil ailesi ile de evlendiğin için hele ki gelenek örf ve adetleri tam tamına yerine getiren bir aile ise vay haline ki vay haline.
Bundan çok korkuyordum. Şanslıyım ki işi küçük bir düğün ve nikah ile atlattım. O yüzden siz siz olun aileyi iyi ölçüp tartın hep onların basının altından çıkıyor.
Genel olarak gösteriş kokan adetler, düşünceler veya davranışlardır.

Örneğin düğün. Bir sürü para verir şaşaalı bir düğün salonu tutarlar, orada verilen yemeklerle, salonun büyüklüğü ve güzelliğiyle insanlara ne kadar harika (!) oldukları mesajını vermeye çalışırlar.

Bazı yörelerde çeyiz görme diye bir adet vardır mesela. Gelinin tüm çeyizini varını yoğunu bir odaya sererler, gelen komşular da onlara bakar. Ne bu şimdi? Nesi mantıklı? Bakın ne kadar da güzel ve pahalı şeylerimiz var biz ne kadar da üstün (!) bir aileyiz mesajı mı?
Adetler değil aileler.
evliliğin en verimli en kritik en neşeli dönemi olan ilk iki ucyseneyi borç yükü altında ezilerek geçirmelerini saglayan kız tarafı adetleridir. yok şu kadar altın ev araba, yok en iyi eşyalar.. noluyoz kardeşim noluyoz! ben o kadar borç yükü altına girip kızınızı nasıl mutlu ederim hiç düşünmez misiniz?
aç gözlü anne babaların mide bulandırıcı istekleridir en büyük etken.
Kızı adettendir diye istedik kuzenime, kız tarafı kendine altın vs istedi böyle köylülük ilk defa gördüm. kuzen tarafta verdi haliyle şahsen ben olsam kavga çıkar kız isteme işi yalan olur kıza da çok güzel siktir çekerdim, gelemem öyle saçmalıklara hayvan satar gibi kızına pay biçmiş..
Düğün dernek, davul zurna, abartılı ve varoş saç/makyaj/abiye, adi pasta, limonatalı; pistte çocuklu salon, oyun havası kisvesi altında saçma sapan kıro kıro hareketler. Öh.
Da ral dım.
gerdek ritüeli... bordo bereli komando eğitimini başarıyla tamamlamak benzeri bir misyon yükler damat adayının sırtına... sonraa yok viagra yok mesir macunu yok dikenli incir bal fındık karışımları..

gecenin sonunda damat ex.
Eğer boşanmış olsaydınız ve boşanma avukatlarıyla dansetmek zorunda kalsaydınız konuyu aklınıza bile getirmezdiniz.
En başında herşeyi beraber yapalım bu adetlere gerek yok dedik. ama olmadı. adetlere göre hareket edilse herkes üzerine düşeni yapsa sorun yoktu. bu adetlerin çoğu bana ve düşünceme saçma gelsede deneyimlediğim için anladım. boşuna türemiş ve süregelmiş şeyler değiller. zamanında tecrübelere dayalı gelişmiş oturmuş adetlerdir. amaaan adet mi kaldı demeyin. herkesin haddini bilmesine bile sebep oluyor bunlar. mesela herşeyi siz yaparsanız eşinizin götü kalkar. unutmayın her ilişkide her zaman bir taraf köprüyü geçene kadar ayıya dayı der.