bugün

yapılan yığınla plan, yaşanacaklar, yaşanmak istenenler, gidilecek yerler, tanınacak insanlar, izlenecek filmler, okunacak kitaplar, oynanacak oyunlar, tadılacak yeni tatlar, sevilenlerle beraber yaşanacak yığınla macera. hiçbirini yapmaya fırsat bulamadan ölüvermek bir gün. geride bıraktıklarına mı, yapamadıklarına mı, neye üzüleceğini şaşırarak. kara toprağın koca gövdesini genç bir bedene açıvermesi.
cesedin yakışıklı olabilmesi için güzel bir çözüm..
her ölüm erken ölümdür genç yaşta ölmek ise geride kalanlara çok büyük acılar bırakır..
GENÇ YAŞTA ÖLEMEMEKTEN DAHA iYiDiR
(bkz: hızlı yaşa genç öl)
her genç insanın başına gelebilme ihtimali olan şeydir.
doğrdur; ölüm en çok bir çocuğa, bir gence yakışmaz belki de ama dünyanın bu kaçınılmaz hadisesi bir gün, bir yerde genç, yaşlı demeden herkesin karşısına çıkıyor.
şu an bile bir sebepten, bir yerlerde, birileri ölüyor.
her ölümde kendi ölümümüz gelir aklımıza ve sevdiklerimizin ölümünde döktüğümüz her gözyaşında kendimiz için akıttığımız damlalar da gizlidir.
ankara'da yapacak bir şeyim olmayınca aklıma geldi aradım buluşalım dedim.benim için o önemli olan kontörlerimi harcamıştım.sonra zar zor buluştuk. aradan 2 hafta geçti arkadaşım yaz tatiline gidecekti.lise sona geçiyoduk.planlarımız vardı.bir sene paso çalışacak üniversiteye girecektik.yakın bir arkadaşım telefonla aradı beni dedi ki:"tüm arkadaşlar toplanıyoruz sende gelsene yer verildi ben de gittim" garip bişeyler vardı samimi olmadığım ama tanıdığım bir çok kişi toplanmıştı.suratlar asıktı biraz.ortama giriyodum ki tam arkadaşlarımdan birisi beni köşeye çekti...
"engini kaybettik!!" o an neye uğradığımı şaşırdım.bir baktım ki herkes ağlıyor. birisi ordan
"bu bi şaka engin bize şaka yapıyo ne kadar sevildiğini görmek istiyor" diye kendini avutuyodu ben ise şok içindeydim.ve inanamıyodum.planları olan birisinin ölmesi.en büyük hayali olan üniversite hayatını görmeden göçüp gitmesi bu diyardan.
ağlayamıyodum bile.daha 2 hafta önce görmüştüm onu nasıl mutluydu.babası milletvekili seçilmişti.adana'dan ankara'ya taşınmıştı.
onun artık aramızda olmadığını cenazesine toprak attığımda ve hocanın kur'an okumaya başladığında anladım.ve işte o zaman yaşlar gözümden dökülmeye başladı.
bize en yakın şeyin "ölüm" olduğunu düşünürsek, özellikle türkiye gibi saldım çayıra mevlam kayıra bir memlekette kelle koltukta yaşarken pekte şaşılmaması gerekecek durum.

yarın sağ salim çıkacağımız ne malum ? neyin garantisi var bu fani dünya da ?

(bkz: kısmet)
(bkz: kader)
arkasından "vah vah yazık oldu çok da gençti" sözünün söylendiği merhum.
vefat gununun genc yaslara denk gelmesidir. oldukca aci bir durumdur.
(bkz: dying young)
birgün önce serviste şakalaştığınız lise arkadaşınızın intihar haberini aldığınızda ekstra üzülmenize ve asla unutamamanıza sebep olan ölümdür.
hızlı yaşamaktır.
(bkz: james dean)
gün yüzü görmeden göçüp gitmektir.
öldükten sonra uzun süre hatırlanmaktır. ha ölene ne kazandırdığı, ne kadar önemli olduğu tartışılır.
--spoiler--
bu dünyada bir nesneye yanar içim göynür özüm
yiğit iken ölenlere gök ekini biçmiş gibi*
--spoiler--
ardında hayatın toz pembe renklerini bırakma olasılığı yüksek ölüm şekli. 60'lı yaşlara dek olanca gücünle çalışıp emekli olabilme hakkına erişmekten daha anlamlı geliyor, kulağa ne kadar acı gelse de.
genç öl cesetin yakışıklı olsun derler.neden kimse genç ölme günahlarını affettircek zamanın olsun demez
ölümün ne zaman geleceğinin belli olmamasıdır.
tadında bırakmaktır.
geride kalanlara büyük acı veren hadisedir.
cesetin yakışıklı/güzel olacağı gibi angut bir açıklama yaptıran tanımlama. yakışıklı/güzel ölsen kime fayda. ha ama böcekler, kurtlar yakışıklı/güzel cesede aşık olup onu yemeyecek ve sömürmeyecekse, beklemeden intihar edelim. hem belkim kokmayız da. toprak altında öylece yatarız en azından. e karanlık olacak ama ona da şükür.
fazla yaşanmışlık varsa genç ölmüş sayılmaz zira yaşlanıp da hiç birşey yaşamadan ölmekten bir nebze daha iyi bir durumdur.
Daha çok günah işleme gibi bir riskten kurtulmak .
güncel Önemli Başlıklar