bugün

bir türlü insanın inanası gelmeyen ölümlerdir. yakışmaz genç adama ölüm yakıştıramaz insan, hele birde deli dolu birisiyse... şaka bu dersiniz kendi kendinize, şaka olmalı diye haykırırsınız. hadi çık gel şurdan burdayım de burdayım de ve güldür yine deliliklerinle bizi...
ama gelmez ve bir daha da asla gelmeyecektir şaka değil acı bir gerçektir malesef...
henüz 24 yaşındayken, bir kız yüzünden kendini asarak hayatına son vermiş olan yakışıklı, mert, güçlü kuzenim... değer miydi be osmanım, bak kız evlendi, çoluk çocuğa karıştı. ya sen? yer altında çürüyüp gidiyosun be canım kardeşim benim. ölüm yolunda bizi kavşakta bıraktın, ama biliyosun bizim de yerimiz orası. nur içinde yatasın bitanecik kardeşim benim!
kişinin elinde olanlar ve elinde olmayanlar olarak ikiye ayrılır.

kişinin elinde olanlarda kişi kendi isteğiyle hayatına son verir. bunlar genellikle ergenlik döneminde ya da biraz daha sonra olur. sebep genellikle aşk, arkadaş sorunları ve aile içi sorunlardır. kişi bunlarla başa çıkamaz, çoğu zaman paylaşmaz ve içinde büyüyen girdapta kaybolarak intiharı seçer. bu tarz bir sona sürüklenme olasılığını mümkün olduğunca azaltmak için bir uzmandan psikolojik destek almaktan çekinilmemelidir. bazen psikolog şarttır, ihtiyaçtır.

ikinci kategoride de kişiyi elinde olmayan bir son beklemektedir. çoğu zaman trafik kazalarıdır bunlar. işte bu en acısıdır. intiharlarda kendi seçimiydi deyip acıyı bir nebze de olsun hafifletmek mümkündür ama bir dış etkenin direkt olarak sebep olduğu durumlarda teselli bulunamaz, durum hafifletilemez kahrolur insan. yiten bir fidanın gidişiyle erir biter.
güncel Önemli Başlıklar