bugün

(bkz: titrerim mücrim gibi baktıkça istikbalime)
günümüz türkiyesinde yaşamanın açtırmış olduğu başlıktır. ne yazık ki geleceğe umutla bakamıyoruz. emeklilik yaşı 65 görürmüyüz bilemiyoruz . görsek bile hangi özel sektör o yaşa kadar bizleri çalıştırır onu da bilmiyoruz. sınav sistemi sürekli değişiyor . bir sonraki ne olur onu da bilemiyoruz. 18 yaşını dolduran kız çocukları babaları tarafından ssk üzerinden bakılmayacak evlenene kadar o kızın başına bir hastalık gelirse ne olacak onu da bilmiyoruz. doğru geleceğe umutla bakamıyoruz.
Gelecekte ne var sanki her sey mukemmel aq. Okuyorsun bir işe giremiyorsun. Ona ek olarak herhangi bir iş de bulamiyorsun. Sonra hayatina bir suru problemli insanlar giriyor. Bunlar da yetmezmis gibi az da olsa bu problemlerden uzaklasmak icin birilerini seviyorsun. Onlarla da bok gibi iliskin oluyor. Bunlari yasayacagimi bilr bile bir de gelecege umutla mi bakayim simdi? Bu en normal seneryo. Kimilerine hastaliklar, parasizlik, ölümler giriyor.
Ülke ayrı sikiyor umudu insanlar ayrı hayat ayrı neye bakalım tam olarak?
şahsımın da muzdarip olduğu durum.
ilk entydeki eleman gibi bir sorun yaşamıyorum hatta bir problemim yok şu an için gelecekle ilgili -anakarada dayımız da yok ama olsun xd- Sorun benim için hep geçmişte, bir yakınımı kaybetmedim hayır tecavüze uğramadım ama benim de kalbim çok kırıldı.. hep realist ve duygusuz sert kıza oynadım halbuki romantik ve uslanmaz bir duygusalmışım öğrenmem çok zaman aldı.. şimdi ise tamamen boşluktayım bir nedeni yok, içimden yaşamak gelmiyor kolumu kaldırasım yok, yorgunum ve her şeyi bitirmeyi düşünüyorum.. gitsem mi kalsam mı? bugün de uyansam mı yahut sonsuza kadar uyusam mı.. beynimi kemiriyor her bir düşünce
görsel
5 yıl sonra kendini nerde görüyorsun diye sorulduğunda cevap veremiyor olmak..
25 yaş altı benim de içinde bulunduğum genç kesimin %80'nin içinde bulunduğu durum. şu cümle orospu oldu ama gerçektende öyle "coğrafya kaderdir" evet belki batı'da doğsak da problemlerimiz olacaktı ama bu problemler 21yy insanında olması anormal olmayan problemler. kimsenin bu hayattan beklentisi kral olmak değil zaten sadece temel ihtiyaçlar karşılandıktan sonra geriye kalan para ve zamanı hobilerimize sosyal aktivitelere ayırmak bir miktarını biriktirerek ev araba sahibi olabilmek vsvs gibi standart amaçlar(en azından benim için öyle) ama gelgelelim alın terinin karşılığı temel ihtiyaçları karşılamaya bile ucu ucuna yetiyor hatta bazen yetmiyor.
bu yüzden torpili olmayan babası galerici olmayan ankarada dayısı olmayan gençler ülkeden gitmek istiyor ve gitmeye çalıştığın bir ülkede ne geleceğe umutla bakabilirsin ne de hayal kurmak istersin.
Amaç eksikliğinden kaynaklanır.bazen ne olursa olsun mutlu olamayacak olduğunuzu bilmekten, kendinizde o ışığı görmemekten, çoktan vazgeçmiş olmaktan kaynaklanır. Umut bir ışıktır, ışıksız yaşamak ise azap.
Düşün, çocuksun ve gelecek kaygısı yavaş yavaş kendisini belli ediyor. Hayal kurmuyor, şu olacağım bu olacağım diyemiyorsun.

Ergensin, gelecek kaygın artık bir şeylere engel olmaya, planlarını etkilemeye, boşver olmaz zaten dedirtmeye başlıyor.

Gençsin, artık okulun bitmiş, askerden gelmişsin, işsizlik bunaltmışken kendini bir anda son çareleri denerken buluyorsun, belki hayatı ucundan kıyısından yakalıyorsun ama aklının bir kenarında hâlâ gelecek kaygısı devam ediyor.

Hiç sana uymayan, hayatının kalan zamanını sevmediğin işlerle uğraşarak geçiriyorsun. Daha iyisini bulana kadar biraz çalışayım diye kendini teselli ederken bir bakmışsın seneler geçmiş, hiçbir yere kımıldayamaz haldesin.

Bir insanın karşısındaki gelecek kaygısını çok erken yaşlarda fark etmişse gerçekten şansa ihtiyacı var demektir.
burası Türkiye. Ne umudu ne hayali. 3. dünya ülkesi bile sayılmayacak konuma doğru ilerliyoruz. Rüşvetin, peşkeşin önünü alamadığımız bu günler daha iyi günlerimiz sayılacak. Şuan 20 30 lu yaşlarında olanlar kesinlikle iyi bir hayat süremeyecek bunu aklınıza yazın. Türkiye tam verimli bir döneme bugün bile başlasa şuanki durumu düzeltmek en az 10 sene.

Gezip eğlenmeyi, mutlu olmayı, farklı şeyler denemeyi, tatil yapmayı elimizden aldılar. Küçücük bir imkanı olan bu ülkeyi terketsin. Millet maaşının yarısıyla telefon alırken bizler burda sürünüyoruz.
Yaşadığımız günün zorlukları ekonomik , kültürel , sosyal faktörler ile etkilerini göstermektedir .Gelişmiş ülkeler de nadir yaşansa da gelişmekte ve gelişmemiş olan ülkelerde sık karşılaşılan bir durumdur