bugün

(bkz: yürüyen uçak)
Kendi kendine icat bulabilen robot.
(bkz: açık eksileme).
Uçan halı. 1000 yıl öncesinin hayali.
bir türk olarak yerli otomobil beklioz artık. yapın şunu lan artık millet marsta koloni kurdu.
insan beynine otomatik bilgi aktarımı yapan usb.
bekaret bozdurmama hapı, bu insanlar ne çekiyorsa bu illetten çekiyor amk. kızların tekelinde olsun istediği zaman bozsun.
Vay anasını daha kimse yürüyen uçak yazmamış. Şaşırtıcı. Şekli değişik iPhone .
ne olur ölmeden ışınlanmayı bulun. üşengeçleri de düşünün abi ya. ben susadıkça mutfağa nasıl kalkıp gidiyim. kaç saat dilim damağım kuru oturuyom öylece.
Şeffaf buzdolabı kapağı.
Bundan yüz yirmi yıl kadar önce bir budala çıkmıştı, "artık keşfedecek ya da icat edecek hiçbir şeyin kalmadığını" öne sürmüştü...

Daha ortada ne otomobil vardı, ne uçak, ne de sinema; bırakın televizyonu, atom bombasını, bilgisayarı falan...

Aynı duruma düşmemek için bu tür "fütüroloji" ahkamı kesmeyi sevenler şimdilerde iyice uçmayı tercih ediyorlar; Sen alabildiğine salla da, tutmazsa bilim adamlarını suçlarsın!

Gazeteler de bu tür saçmalıkları yayınlamayı severler, hele kız resmi falan da varsa çok güzel sayfa doldurur.

Geçen gün gene böyle bir gelecek tahminine denk geldim; 2056 yılında insan ömrü yüz yirmi yaşına çıkacak, kopmuş ya da kesilmiş uzuvlar ilaçla yeniden uzatılacak, hayvan eti yenmeyecek çünkü hayvanlarla iletişim kurup onların duygu ve düşüncelerini öğrenmek mümkün olacak, cinsel sapıklık sona erecek, estek köstek.

Benim ilgimi şu çekti: Mars'ta hayat başlayacakmış... Koloniler kurulacakmış...

Bu çok eski bir teranedir. Çocukluğumun boktan bilimkurgu filmlerinden beri, bu gezegenden kurtulup başka gezegenlere yerleşmek, insan soyunun sürmesi için tek çıkar yol olarak da gösterilegelmiştir.

Fakat o tür filmlerde uzay gemisinin kaptanı gemiyi "levyeli kumandayla" uçurup mürettebata emirlerini de siyah-beyaz televizyon ekranından verirdi! Sinemacının hayal gücü bu kadarcığına yetiyordu.

Hani şu, yeniyetme düşlerini gıdıklamak amacıyla üretilen tasarımlar canım, uçan arabalar, hepsi bir örnek giyinmiş dazlak kafalı adamlar, ciyuvv ciyuvv ses sıkaran ışın tabancaları, yeni yeni uyanan cinselliklerini dürtmek için de yarı çıplak kızlar...

Bunlar çizme ve "büstiyerle" dolaşırlar... Ya Angelina Jolie oynuyor, ya Milla Jovovich!

Öyle ya, adam tıraş bıçağı üretiyor, sivilcelerin arasından yeni yeni fışkıran ayva tüylerini kesmek için, adını "Mach 3" koyuyor, yani sesten üç kat hızlı giden tıraş bıçağı!

Bu tür palavraları sıkanlar, sözde bilim ya da hiç olmazsa "bilimkurgu" yaparlar ama bilimin ne dediğine hiç kulak asmazlar.

Dolayısıyla, uzayda koloni kurma saçmalığının, "zaman içinde yolculuk" saçmalığından hiçbir farkı kalmaz. Hele "kara delikten geçip öbür tarafından çıkmak ve yoluna devam etmek" gibi enayiliklere merhum fizikçi Erdal inönü bile güler üstelik mezarında ters döner...

Bu koloninin elbette özel bir kavanoz içinde kurulması tasarlanmaktadır; atmosfer olmadığına göre, bütün bir üs ya da şehir bir çeşit muhafaza altına alınacaktır. Bu genellikle saydam ve kocaman bir kubbe şeklinde hayal edilir.

Ancak yerçekimi hiç hesaba katılmaz. Buranın yerçekimini yapay olarak yaratmak için üssün tümünü sürekli döndürmeniz gerekmektedir.

Böyle bir koloniyi herhalde elli sene içinde kuracak değilsiniz, bunu söylerseniz, 2001 yılında Jüpiter'e giden Stanley Kubrick gibi madara olursunuz.

Diyelim 2906 yılında falan kurdunuz, orada doğup büyüyecek insanlar bir daha dünyaya, yani bu eski gezegene dönemeyeceklerdir. Dönerlerse burada da özel kavanoz içine girmeleri gerekecektir.

Bugüne kadar çok türlü çeşitli "uzaylı" gördünüz sinemada, altı kuyruklusundan sekiz duyargalısına kadar...

Bugüne kadar size gösterilen hiçbir, ama hiçbir uzaylı, bırakın uçan daireyi, bisiklet bile kullanamaz. Hiçbiri, ne insan ölçülerine göre, ne tasarım abukluklarına, ne de bilebildiğimiz herhangi bir sistemin faraza gezegenine göre, "ergonomik" değildir.

Eskiden "özel bilgisayar efektleri" yoktu ve bunlar, mekanik tasarımın ya da dakikada geçen fotoğraf karesi sayısının limitleri içinde "abullabut" hareket ediyorlardı; Elini kolunu nereye koyacağını bilemeyen birtakım sarsak canavarlar!

Sonra Amerikalılar bu özel efekt işinin de suyunu çıkardılar, bu kez de uzaylılar fişek gibi bir uçtan bir uca vınlamaya, düz duvara tırmanmaya, amuda kalkıp havada ters yürümeye başladılar...

Hadi çoluk çocuk bayılıyor da, kart avanaklara ne demeli?

neyse ben anketi başlattım, siz doldurursunuz başlığı boktan icatlarınızla...
galaksiler arası yolculuk ve insan hayatının baya uzaması. yani şöyle 3 5 bin yıl kadar uzatılabilmesi ve insan zihninin tamamen insansı androidlere yani humanoidlere aktarılabilmesi.
ben ölmeden olur inşallah.
moleküler transportasyondur.

görsel

bakmayın oğlum böyle. ışınlanma diye herkes der böyle söyleyeceksin ki teknolojinin büyüklüğüne uygun olsun *
l ile yan yana geldiğinde yumuşamayan t.
perde takacağı.

ulan ışınlanma bulundu neredeyse, bu perde ile ilgili bir teknoloji gelişmedi.
cahil dedektörü.
toz toplanma noktası.
dışarıdaki sesleri evin içine iletmeyen cihaz.
kaynana sireni.
Yemekler ilaç gibi olsun . Bulaşık derdi hiç olmasın. Kirlenmeyen ev olsun mesela. Kırışmayan kıyafetler..
hiperoptik vasküler dondurucu. alev şeklinde top yada top şeklinde alevi durdurabilecek bir cihaz bekliyorum.
Zaman Makinesi
Ölümsüzlük.
Akıllı telefonlara yüklenecek olan koku uygulaması. Ses ve görüntü kayıtları var ama koku kaydı yok. ileride böyle bir uygulama gelirse sevdiğiniz kokuları telefonunuza kaydettiğinizi düşünün. Basıyorsunuz tuşa ve taze ekmek kokusunu, çekilmiş kahve kokusunu, dalında çiçek kokusunu, yağmur sonrası toprak kokusunu içinize çekiyorsunuz.
Işınlanma. Yolda çok zaman gidiyor insanın.
dünyayı yok et butonu.
Tek bir hapla doyma. Jetgiller gibi tek bir hap atıcan ağzına atıyorum kebap tadı hapı atıcan hapı karnın doyacak böyle lezzet olarakta kebap tadı gelecek böylelikle kilo da almayacaksın miss.
akıllı saatlerin daha büyüğü olabilir, akıllı telefonların çok ince hali.
Işınlanma
Ve ölümsüzlük iksiri ..