bugün

Beni ciddi ciddi bunaltmış kaygıdır. Şimdi sağlıksal sorunlar çıktı askeriyeye de giremiyorum. Memurlukta günümüzde hayal. Napacağım bilemiyorum. Diplomayı elime verdiler sonra her şey b.ka sardı.
uyutmayan hatta uykuları bölen bir zehirdir ölünce son bulur zannımca.
Covid-19 biterse kısmen gelecek kaygısı olmayacak. Diğerini çözeceğiz.
şunu diyebilmek lüks; "gelecek kaygısı sadece maddi sebeplere dayanmaz insan bugünden yarına değişebilme ihtimalini görmezden gelerek bir alana fazlaca yatırım yaparsa yatırım yaptığı alanı, şeyi, meseleyi eskisi kadar istemediğinde ne yapacağını da düşünmeli."

geçen gün bunu fark ettim. yarın da aynı şeyi istiyor olacağımızı sanarak hamleler yapıyoruz. kısmen doğru bir pratik. on yıl sonra da mühendis olmak isteyecekmişiz gibi, doktor olmak isteyecekmişiz gibi keskiniz. kısmen olması gereken zaten bu. zira bu hamle güncel hayatı çok kurtarıyor. fakat bu kurtuluş diğer değişkenlerin muhtemel zararları fikrimizi etkilemeyecek ölçüde olursa geçerli.

iktisadi olarak insan açlık sınırında bile yaşar. bi şey de olmaz açıkçası. asgari ücretle de geçiniyor insanlar. o kadar da acıklı değil halleri. fakat akli olarak, iç huzuru olarak, kendini gerçekleştirebilme becerisi olarak ya günün sonunda mutlu olmazsak? tatmin olmazsak ya da?

insan tabii ki de mutluluğu bir saplantı haline getirmemeli. fakat başarılı ve mutsuz olursak ne olacak? o klişe gerçekleşirse? bu iki zıtlık yan yana nasıl yaşanır? zirvede ve yalnız? zirvede ve huysuz? zirvede ve kaygılı? mümkün mü? evet. işte bu ihtimal üzerine düşünülmeli.

para gelir gider. dünyanın en kolay şeyi onu kazanmaktır. kaybetmekten bile kolaydır. ama ya para bizden kaygımızı almazsa? ya derdimiz o değilse ve hiç değilse?
gece 12 den sonra beni basan hedelerdir.
Bazen oturup sadece üstüne düşündüğüm bir şeydir. Mesela şu anda yaptığım gibi belki ilerleyen saatlerde kafamın içinde başka bir konu bulurum.
bizler de gelecek kaygısı eğitim hayatının bitmesiyle sonlandı.

oysa şimdi ki gençler eğitim hayatının bitmesiyle diplomalarını almalarıyla gelecek kaygıları başlıyor.
yazık...

yok, yanlış anlamayın üzüldüğümden değil aslında...
annelerinin babalarının tercihleri ile hayatlarını yaşamlarını geleceklerini yok ettiklerini nasıl görmüyorlar diye şaşırıyorum aslında.
ne bileyim, bizim zamanımızda üniversite eğitimi almış biri gidip polis bekçi asker olmazdı. askere gidip tezkere bırakmazdı.
bu meslekleri aşağılamak için demiyorum, eğer askerlik polislik gibi kutsal (her meslek alın teri olan iş kutsaldır) bir mesleğe gönül vermiş ise (ya da ailesi istiyorsa) ilkokul sonrası veya orta kul ya da lise çağında askeri-polis kolejlerine giderdi.
şimdi ki duruma bakınca...
ya da ne iş olursa yaparım abi gibi bir durumda kalmazdı.
yüzde 1 buçuk oy alır...
Bende olmayandır.

Artık yalnızca gerçekleşme ihtimali olan şeyler için kendimi yemekten vazgeçtim, hayat kısa ve nasipte ne varsa o.
zengin koca bulunarak çözülebilecek problem.
pandemiyle birlikte vuku bulan bir histir. belki teknolojinin daha gelişemeyeceğini düşünmek bu hisse sebep oluyor olabilir. en çok da pandemi kaygısı.
insanı çok bitirir. düşün düşün nereye kadar.
kaygı sorumluluk bilinci kaynaklı ise güzel ama gerisi boş...
yaşa göre içeriği değişiyor. çocukken bir an önce büyüme kaygısı taşıyoruz içimizde. orta okul/lisede sınavları geçme kaygısı. üniversitede eş/iş bulma kaygısı. iş bulduktan sonra yükselme, eş bulduktan sonra mutlu olma kaygısı. sonra evlat sahibi olma kaygısı. evladın olunca onu sağlıklı ve mutlu bir şekilde büyütme kaygısı. zaten çocuklara odaklanınca bir süreliğine de olsa kendini unutuyor insan. sonra kendine gelince bir bakmışsın yaşlanıyorsun. yaşlılık kaygısı başlıyor. hastalık kaygısı, hasta olur muyum, tansiyon/şeker çıkar mı kaygısı... geleceğe yönelik bu kaygılar insanın içini kemiriyor. zannedersem bir 50-60 yaşından sonra ölüm kaygısı baş gösterecek. hafiften esintisi gelmeye başladı. yaa bizde de var ölüm kaygısı demeyin, gençler için ölüm kaygısı ciddiye bile alınmayacak komik bir mesele. yani geçmişimi düşününce tam bu kafada olduğumu görüyorum. oysa bu yaşlardan sonra ölümün ayak sesleri duyulmaya başlıyor. açtığı kapı gıcırtısı içinizi ürpertiyor, arada bir selam verip sinsice gülümsüyor.
Hiç bitmeyen ve bitmeyecek olan durum. Zalımsın hayat!!. Kaygısız olmayı çok isterdim.
Bir anda sarandır.
Bu gidişle benim için gelecek diye bir şey kalmayacak olsa gerek.
Mendebur iktidar yüzünden Türk gencinin yakasını bırakmayan bir illettir.
hiç kaygılanma, gelecek de bir gün gelecek (hayat sigortası reklam sloganı)
Anxiety diye aratırsanız dünya genelinde yayılan bir şey olduğunu görürsünüz. Instagram’da , tiktok’ta bile milyonlarca paylaşımlar var , gençlere hitap eden, gençlerden gelen. Her yerde.

Amk çapulcuları, iyice otomatiğe bağladınız. Akp akp Akp Tayyip Tayyip Tayyip.

Ruh hastaları.
Gelecek için endişe etmeyin. Çünkü gelecek diye bir şey yoktur.
"Şimdi" zamanın dışındadır. Ve insan şimdinin içinde hep özgürdür. Eğer şimdinin içinde mutluysan, sonsuza kadar mutlusun demektir.

Tolstoy'un ölmeden önceki son sözlerdir.
https://youtu.be/tDc5L2Yu8k4
Bu kaygının insanda farkındalık oluşturup sorumluluk dizginlerini ele aldırıp harekete geçirmesi gibi bir katkısı olduğu bir gerçek kesinlikle şüphesiz.. Gençliğinde gününü gün edip gelecek kaygısı yaşamadan zamanını tüketen insanın geçmiş için pişmanlık yaşamasından daha iyidir bu kaygının varlığı.. insana sorumluluk verir ve bir şeyler yapması için insanı harekete geçirir, uyanık tutar..
Geleceği inşada avantaj sağlamayan duygu. Her şeyi daha zorlaştırıyor.
gelecek kötü olmasın diye insan güzel yaşayabilir, kötü bir gelecek bırakmayabilir. tabi her şey de bizim elimizde olmayabilir ama çocuk yapmayarak nüfus artışına engel olabiliriz. bu olması imkânsız bir şey değil. geleceği temiz tutabiliriz. gelecek kaygımız olacak tabii ki, insanız ama sürekli gelecek kaygısıyla yaşamak da kötü bir durum aslında. hiçbir şeyin garantisi yok. gelecek kaygısı değil de gelecek beklentisi olabilir aslında.
can sıkan durumdur.
çoğu insanın hayattan keyif alamamasına sebep olan sorun.
lao tzu demiş ki '' içinde bulunduğumuz andan keyif almak için saatleri ve günleri saymayı bırakmalıyız ''. zaten saçmasapan bir hayat için gelecek kaygısı yaşamaya gerek yok.
güncel Önemli Başlıklar