bugün

Soluk al ciğerlerine saldırıda mesela.
Usandın şehirdeki girdaptan boğuldun velhasıl
Söyle sana pencerenden etine saplanan güneşten başka ne lazım?
Til my last breath leave my lungs, I'ma beat my drums (yeah)
For the streets I'm from (yeah), the East side slums (yeah)
Gotta read, mind numb (yeah) I take a foe out (yeah), like fee-fi-fum
You see my finger (what?), you see my thumb (what?)
You see my fist, fuck a peace pipe bum (what?)

https://www.youtube.com/watch?v=jfobiCq0YUc

Eminem - Higher.
sesim düşer uçurumdan aşağı bayım,
hadi çay koy don ritchie yine buradayım.

don ritchie'nin hikayesini öğrendiğimden beri daha bir farklı geliyor.

şarkıda adı geçen "don ritchie" avustralya'nın the gap bölgesinde yaşamını sürdüren yaşlı bir insan. the gap bölgesi ise yüksek falezlerin bulunduğu ve intihar edenlerle meşhur olmuş bir bölge. bir çok kişi buradaki falezlerden kendini atmak için buraya gelmiş. don ritchie'nin evi de falezlere çıkan yolun bulunduğu lokasyonda. intihar etmek isteyen kişiler don ritchie'nin evinin önünden geçmek zorunda. don ritchie buradan geçen insanlara, yardım edip edemeyeceğini sorup evinde çay içmeye davet ederek onlarla konuşurmuş ve yaklaşık 50 yılda 150 kişinin hayatını kurtarmış'
(bkz: don ritchie)
En fazla şerefini kaybeden bahseder adamlıktan.
"Bir işaret et, Bir çizikten yol bulurum.
Bir çizikten değil miydi onca köprü kurduğum?"

Çok eskiden dinlerken aklımda kalmış bir söz. Eskiden dinlerdik de şimdi eskide kaldı işte.
diyorum oğlum az biraz sabır, alışacaksın,
diyorum oğlum az biraz sabır, ciğerin acıyacak.
''ben olduğum yerden ne kadar ileri gittiysem hiç geri dönemem''

contra
"Kahır bu adamı yere devirdi, kulaklarım sağır
Hoş sesinle bana bağır; hafiflesin yüküm ağır"

bu gece de kits* dinleyeceğim artık, kaçarı yok aklıma düştü bir kere.