bugün

"Kahır bu adamı yere devirdi, kulaklarım sağır
Hoş sesinle bana bağır; hafiflesin yüküm ağır"

bu gece de kits* dinleyeceğim artık, kaçarı yok aklıma düştü bir kere.
''ben olduğum yerden ne kadar ileri gittiysem hiç geri dönemem''

contra
diyorum oğlum az biraz sabır, alışacaksın,
diyorum oğlum az biraz sabır, ciğerin acıyacak.
"Bir işaret et, Bir çizikten yol bulurum.
Bir çizikten değil miydi onca köprü kurduğum?"

Çok eskiden dinlerken aklımda kalmış bir söz. Eskiden dinlerdik de şimdi eskide kaldı işte.
En fazla şerefini kaybeden bahseder adamlıktan.
sesim düşer uçurumdan aşağı bayım,
hadi çay koy don ritchie yine buradayım.

don ritchie'nin hikayesini öğrendiğimden beri daha bir farklı geliyor.

şarkıda adı geçen "don ritchie" avustralya'nın the gap bölgesinde yaşamını sürdüren yaşlı bir insan. the gap bölgesi ise yüksek falezlerin bulunduğu ve intihar edenlerle meşhur olmuş bir bölge. bir çok kişi buradaki falezlerden kendini atmak için buraya gelmiş. don ritchie'nin evi de falezlere çıkan yolun bulunduğu lokasyonda. intihar etmek isteyen kişiler don ritchie'nin evinin önünden geçmek zorunda. don ritchie buradan geçen insanlara, yardım edip edemeyeceğini sorup evinde çay içmeye davet ederek onlarla konuşurmuş ve yaklaşık 50 yılda 150 kişinin hayatını kurtarmış'
(bkz: don ritchie)
Til my last breath leave my lungs, I'ma beat my drums (yeah)
For the streets I'm from (yeah), the East side slums (yeah)
Gotta read, mind numb (yeah) I take a foe out (yeah), like fee-fi-fum
You see my finger (what?), you see my thumb (what?)
You see my fist, fuck a peace pipe bum (what?)

https://www.youtube.com/watch?v=jfobiCq0YUc

Eminem - Higher.
Usandın şehirdeki girdaptan boğuldun velhasıl
Söyle sana pencerenden etine saplanan güneşten başka ne lazım?
Soluk al ciğerlerine saldırıda mesela.
Yerin başım gözüm üstündeyken nasıl oralardan düşebiliyorsun
Seni kendinden daha çok seven bi kalbim var ama üzebiliyorsun.
“Death ain't nothin' but a heartbeat away
I'm livin' life, do or die, what can I say
I'm twenty-three now, but will I live to see twenty-four
The way things are going I don't know..”

Bilen bilir..
Ey Sakuleta rapi Nizam-ı Cedid hasmı Napolyon Bonapart!
ben hep doğru söyledim sana aslında yanlış olanlar yanlış duydular.

evet, içimde kansız bir burjuva var.
Özellikle Boktan Özellikle Siktir,
Örnek Olsun Hayatımı Özellikle Siktim.
Gluk Gluk.
500 gram depresanla ritim tutma derbisi...
Fayt kılap.
Atek yudıdı kendişap.
Duygularımı bir kenara bıraktığımdan bu yana mutlu sayılırım.
Kusursuz bir hayat düşlemiştim oysa, neden mükemmelliyetçiyim fakat mükemmel değilim?
duvarlarımı boyadım siyaha yansımasın yokluğun.
kara liva paralı asker
muktedirin tuğçesi olmuş kazasker.
Polijin olmak isteseydim, harem kurardım çok rahatça. Ama oyuna sadık kaldım. Anla beni.
Sönen mumun emanetiydi gözüme sanki karanlık!
Konuşurken bile yere düşüyor çoğu düşüyor bitap
Şerefine kaldırdık bardakları hadi sen git yat.
cezaa.