bugün
- oruspuda sevgili şefkati arayıp hüzünlenmek15
- bluetooth kulaklık önerileri12
- frekansı yüksek insanlar16
- hz nuh kürt tür31
- 26 eylül 2024 fenerbahçe union saint gilloise maçı22
- sözlüğün en fingirdek kızı12
- türk topraklarına yunan botu değmesi14
- adanada yaya geçidinde öldürülen kadın12
- sikayetvar com11
- 26 eylül 2024 ajax beşiktaş maçı24
- 26 eylül 2024 babamın dolandırılması35
- 14 yaşındaki öğrencisine mesaj atan sapık öğretmen11
- komşunu çıplak görsen ne yapardın18
- sözlükten sevgili edinmek24
- istanbul daki evime haciz memurlarının gitmesi12
- piyangodan para çıkanların sonunda parasız kalması9
- sözlük yazarlarının tatlıları20
- sözlüğe götünün fotoğrafını atan erkek yazar9
- sözlüğe gözünü atan yazarın asıl amacı34
- bütün uludağ sözlük yazarlarının boktan yazması17
- fenerbahçe8
- sevgilim olur musun diyen müşteri10
- buluşmamak için kırk manevra yapan erko8
- yahudi olmak istiyorum11
- anın görüntüsü23
- herkese nude atan kadın yazar18
- kadınınızı kalkındırır mısınız10
- yahudilerin en iyi olduğu konular11
- sorunlu hatunların yatakta çok iyi olması13
- sözlük yazarlarının falları13
- takip ettiğiniz kadının size mesaj atması14
- klarnet calan sarapci koala 612
- tinder'dan evlenilir mi sorunsalı9
- true'nun özel dosyayla zall'ın odasından çıkması15
- gocu14
- grip aşısı olan yazarlar15
- pakistanda kadınların alınmadığı dans partisi9
- erkekte erkeğin önünde seksilik yapmak9
- havaların soğuması14
- çalışılan iş yerinin iflas etmesi8
- tinder8
- sevdiğiniz kızın babası 1 milyon tl teklif etse22
- bir sözlük kızına atılacak ilk mesaj8
- 25 eylül 2024 ali koç istifa mitingi23
- sevişmek için gidilen en uzun mesafe18
- 25 eylül 2024 galatasaray paok maçı38
- victor osimhen11
- arabama vurup kaçmışlar ne yapabilirim11
- true'nun eskiden bilgi içerikli entryler girmesi14
- mesaj atan eski sevgili11
--spoiler--
Kapılar tutulmuş neylersin ?
Neylersin içerde kalmışız ?
Şehir yenilmiş, açlıktır başlamış,
Neylersin ?
Neylersin karanlık da bastırmış ?
Sevişmezsin de neylersin?
--spoiler--
(bkz: paul eluard)
Kapılar tutulmuş neylersin ?
Neylersin içerde kalmışız ?
Şehir yenilmiş, açlıktır başlamış,
Neylersin ?
Neylersin karanlık da bastırmış ?
Sevişmezsin de neylersin?
--spoiler--
(bkz: paul eluard)
Ben seni ne aklım ile sevdim nede kalple.
Birgün olurya akıl unutur kalp durur.
Sevgim ne akılda idi nede kalpte.
Ruhumla sevdim.
Budiyardan göçüp gitsede.
Unutulmayacaksın selametle.
(bkz: unutulmussair)
Birgün olurya akıl unutur kalp durur.
Sevgim ne akılda idi nede kalpte.
Ruhumla sevdim.
Budiyardan göçüp gitsede.
Unutulmayacaksın selametle.
(bkz: unutulmussair)
Ben bendim,
Sen de sen.
Sonra sen ile ben,
ikimiz bir olduk.
Derken çoluk çocuk.
Hepimiz biz olduk.
Geçti günler geldi bahar.
Uçtu bütün yavru kuşlar.
Arkasından kavurucu bir yaz.
Kaldık bir köroğlu bir ayvaz.
Derken her yer oldu bembeyaz.
Keskin kıyıcı bir de ayaz.
Ben gidersem senden önce,
Bakma hiç bir zaman evlat eline,
Sakın düşme eller diline.
Her şeyi boş ver,
Sen sadece iyi bak kendine.
Bana ait.
Sen de sen.
Sonra sen ile ben,
ikimiz bir olduk.
Derken çoluk çocuk.
Hepimiz biz olduk.
Geçti günler geldi bahar.
Uçtu bütün yavru kuşlar.
Arkasından kavurucu bir yaz.
Kaldık bir köroğlu bir ayvaz.
Derken her yer oldu bembeyaz.
Keskin kıyıcı bir de ayaz.
Ben gidersem senden önce,
Bakma hiç bir zaman evlat eline,
Sakın düşme eller diline.
Her şeyi boş ver,
Sen sadece iyi bak kendine.
Bana ait.
Ben aşk nedir bilmem eski kafalıyım. Bir seni bilirim, birde adın geçince sıkışan kalbimi.
Aklıma Ne Zaman Gelsen..
ellerini…
sonra sustuğun yerleri…
en uzun sessizliğin ardından ellerini ve gözlerini…
karanlığa bırakmadan…
karanlıkta bırakmadan…
o filmi hiç unutmadan…
tatlının ardından tuzlu, tuzlunun ardından tatlı, sonra tekrar tatlı, ardından yine tuzlu yer gibi...
susmadan…
susayarak…
iştahla…
göğsümden açılarak…
tekrar tekrar eve dönerken…
gece gündüz evleri tekrar tekrar yıkarken…
evsiz kedilerin arasında boş bir bankı izlerken…
yatağı toplamadan…
yastığımdan vazgeçmeden…
perdeleri açarak...
pencerelere sırtımı dönerek...
saymayı unutacak kadar çok…
ağrıların, uyuşan ellerin, tutulan omuzların sayısını hatırlayacak kadar az…
sevmesini bildiğim için…
sevmesini bildiğin için…
kedileri, köpekleri ve en çok…
tatlı tuzlu...
…
aklıma ne zaman gelsen, gökyüzüne kadar zıplamak istiyorum!
.
sesini duyunca daha çok özlüyorum...
ellerini…
sonra sustuğun yerleri…
en uzun sessizliğin ardından ellerini ve gözlerini…
karanlığa bırakmadan…
karanlıkta bırakmadan…
o filmi hiç unutmadan…
tatlının ardından tuzlu, tuzlunun ardından tatlı, sonra tekrar tatlı, ardından yine tuzlu yer gibi...
susmadan…
susayarak…
iştahla…
göğsümden açılarak…
tekrar tekrar eve dönerken…
gece gündüz evleri tekrar tekrar yıkarken…
evsiz kedilerin arasında boş bir bankı izlerken…
yatağı toplamadan…
yastığımdan vazgeçmeden…
perdeleri açarak...
pencerelere sırtımı dönerek...
saymayı unutacak kadar çok…
ağrıların, uyuşan ellerin, tutulan omuzların sayısını hatırlayacak kadar az…
sevmesini bildiğim için…
sevmesini bildiğin için…
kedileri, köpekleri ve en çok…
tatlı tuzlu...
…
aklıma ne zaman gelsen, gökyüzüne kadar zıplamak istiyorum!
.
sesini duyunca daha çok özlüyorum...
Ustam!
Aklım firarda.
Gözbebeklerimde müebbet hüzün,
Dilimde ay kesiği bir yara,
Düşüm kırık dökük,
Umudumun boynu bükük,
Bir öksüzün omuzlarında sukut.
Yüreğim sana emanet sıkı tut.
Tut ki; kancık pusulara düşmesin.
Bir hain kurşunu gelip deşmesin.
Ustam,
Ne zaman o senin bildiğin zaman,
Ne sevda gördüğün masallardaki.
Eskiden,
Halı tezgahında dokunurdu aşklar,
Nakış nakış, körpe kız ellerinde.
Mendillere yazılırdı isimler,
Yüreklere kazılırdı gizlice.
Sevdalılar asil ve de yürekli
Sevdalar, kavgalar iki kişilik.
Oysa şimdi;
Çorak gönüllere ekiliyor sevdalar seher vakitlerinde.
Meşru sevdalardan,
Gayrı meşru acılar doğuyor kundaklara,
Günahkar gecelerden.
Beni herkes sevdaya asi sanır,
Oysa aşk, beni nerde görse tanır,
Hasret tanır,
Zulüm tanır,
Ölüm tanır,
Yüzüm yüzümden utanır.
Yorgunum ustam;
Ne katıksız somun isterim senden,
Ne bir tas su,
Ne taş yastıkta bir gece uykusu.
Var gücünle asıl sükunetime,
Çığlığım kopsun,
Uzat ellerini güneşe dokun,
Uyandır uykusundan,
Tut yüreğimden ustam tut,
Tut beni, sür güne…
Aklım firarda.
Gözbebeklerimde müebbet hüzün,
Dilimde ay kesiği bir yara,
Düşüm kırık dökük,
Umudumun boynu bükük,
Bir öksüzün omuzlarında sukut.
Yüreğim sana emanet sıkı tut.
Tut ki; kancık pusulara düşmesin.
Bir hain kurşunu gelip deşmesin.
Ustam,
Ne zaman o senin bildiğin zaman,
Ne sevda gördüğün masallardaki.
Eskiden,
Halı tezgahında dokunurdu aşklar,
Nakış nakış, körpe kız ellerinde.
Mendillere yazılırdı isimler,
Yüreklere kazılırdı gizlice.
Sevdalılar asil ve de yürekli
Sevdalar, kavgalar iki kişilik.
Oysa şimdi;
Çorak gönüllere ekiliyor sevdalar seher vakitlerinde.
Meşru sevdalardan,
Gayrı meşru acılar doğuyor kundaklara,
Günahkar gecelerden.
Beni herkes sevdaya asi sanır,
Oysa aşk, beni nerde görse tanır,
Hasret tanır,
Zulüm tanır,
Ölüm tanır,
Yüzüm yüzümden utanır.
Yorgunum ustam;
Ne katıksız somun isterim senden,
Ne bir tas su,
Ne taş yastıkta bir gece uykusu.
Var gücünle asıl sükunetime,
Çığlığım kopsun,
Uzat ellerini güneşe dokun,
Uyandır uykusundan,
Tut yüreğimden ustam tut,
Tut beni, sür güne…
Ben size ne yaptım
Çağrı mı, armağan mı, ceza mı
Ne vardı böyle karşıma geçecek
Ben ne yazılar ne çizgiler yitirdim hatırlamadım
Ne var ki sizinki onlar gibi gitmeyecek
Artık olan oldu
Gitmeniz gitmeseniz bir
Ben de düş kursam da kurmasam da
Aklıma yüzünüz gelecektir
Ben size ne yaptım,
Ne kötülüğüm dokundu size
inanın - hoş niçin inanacaksınız-
Sizi şu ana kadar tanımazdım
inanmak, bilmek yakışmaz size
Karşıma çıkmayacaktınız.
Karşımda bir resim gibi şimdi
Kuramadığım düşlerin çizdiği, siz
Hem gözüme hem düşüme
Çakılıp kaldınız
Renklerinize ve biçimlerinize
Düş dışı gerçeklerin çizdiği siz
Beni benden çıkardınız
Beni benden aldınız
Göz görmeye-görmeye
Bir uzağa bıraktınız
Kendime dönmeye artık çok geç.
Özdemir asaf.
Çağrı mı, armağan mı, ceza mı
Ne vardı böyle karşıma geçecek
Ben ne yazılar ne çizgiler yitirdim hatırlamadım
Ne var ki sizinki onlar gibi gitmeyecek
Artık olan oldu
Gitmeniz gitmeseniz bir
Ben de düş kursam da kurmasam da
Aklıma yüzünüz gelecektir
Ben size ne yaptım,
Ne kötülüğüm dokundu size
inanın - hoş niçin inanacaksınız-
Sizi şu ana kadar tanımazdım
inanmak, bilmek yakışmaz size
Karşıma çıkmayacaktınız.
Karşımda bir resim gibi şimdi
Kuramadığım düşlerin çizdiği, siz
Hem gözüme hem düşüme
Çakılıp kaldınız
Renklerinize ve biçimlerinize
Düş dışı gerçeklerin çizdiği siz
Beni benden çıkardınız
Beni benden aldınız
Göz görmeye-görmeye
Bir uzağa bıraktınız
Kendime dönmeye artık çok geç.
Özdemir asaf.
dün gördüğün rüyanın tesiri,
bugün yandığın dünyanın resmi..
hani ardı arkası kesilmeyen kırık yalanlar gibi,
leş gibi bir yaşama doğan sessiz umutlar misali..
yaşamaktan usananların hata gezegeni..
bugün yandığın dünyanın resmi..
hani ardı arkası kesilmeyen kırık yalanlar gibi,
leş gibi bir yaşama doğan sessiz umutlar misali..
yaşamaktan usananların hata gezegeni..
Bir ip, öylesine basit bir ip.
Ne kadar da masum, nasıl da hallice.
Uzun upuzun, ince ipince.
Sakladığı bir sırrı yok, her şey göründüğünce.
Gözünün gördüğü kadar bir şey işte.
Uzar da gider bazen kendi halinde.
Yok kimseyle kavgası her şeyi sade.
Sonra bir gün nasıl olduysa artık,
Ya bir parmak dolanır ya da bir kol dürter.
Bazen de biri çeker, diğeri anlamadan büker.
Değişmiştir her şey olanlar olmuştur.
Kendi halinde ki zavallı masum ip,
Artık bir düğüm olmuştur.
Masum değildir şimdi her tarafı karma karışık.
Ne ucu belli ne de başı tam bir perişanlık.
Her önüne gelen kurcalar onu artık.
Düz bir yeri yok, kıvrım kıvrım her yeri.
Didik didik edilir, ellenir en mahrem yeri.
istemese de kendisi açılır her bir yeri.
Düğüm bile olsan buna dayanılmaz.
Olur sonun da olacaklar, olanlar olur.
Olacakların belki de en kötüsü olur.
Zavallı düğüm en sonunda kör olmuştur.
Bana ait.
Ne kadar da masum, nasıl da hallice.
Uzun upuzun, ince ipince.
Sakladığı bir sırrı yok, her şey göründüğünce.
Gözünün gördüğü kadar bir şey işte.
Uzar da gider bazen kendi halinde.
Yok kimseyle kavgası her şeyi sade.
Sonra bir gün nasıl olduysa artık,
Ya bir parmak dolanır ya da bir kol dürter.
Bazen de biri çeker, diğeri anlamadan büker.
Değişmiştir her şey olanlar olmuştur.
Kendi halinde ki zavallı masum ip,
Artık bir düğüm olmuştur.
Masum değildir şimdi her tarafı karma karışık.
Ne ucu belli ne de başı tam bir perişanlık.
Her önüne gelen kurcalar onu artık.
Düz bir yeri yok, kıvrım kıvrım her yeri.
Didik didik edilir, ellenir en mahrem yeri.
istemese de kendisi açılır her bir yeri.
Düğüm bile olsan buna dayanılmaz.
Olur sonun da olacaklar, olanlar olur.
Olacakların belki de en kötüsü olur.
Zavallı düğüm en sonunda kör olmuştur.
Bana ait.
Ve insanlar, ah, benim insanlarım,
yalanla besliyorlar sizi,
halbuki açsınız,
etle, ekmekle beslenmeye muhtaçsınız.
Ve beyaz sofrada bir kere bile yemek yemeden doyasıya,
göçüp gidersiniz bu her dalı yemiş dolu dünyadan.
nazım hikmet ran.
yalanla besliyorlar sizi,
halbuki açsınız,
etle, ekmekle beslenmeye muhtaçsınız.
Ve beyaz sofrada bir kere bile yemek yemeden doyasıya,
göçüp gidersiniz bu her dalı yemiş dolu dünyadan.
nazım hikmet ran.
Gözlerinin rengini karanlığa çizdim.
düşünce insanların ve kaderin gözünden
afarozlular gibi, yapayalnız ağlarım:
irkilir sağır gökler çığlıklarım yüzünden,
bahtıma lanet okur, yüreğimi dağlarım;
talihi yaver giden herkese gıpta eder,
şu denli güzel olsam, dostlarım olsa derim;
şunda sanata, bunda dehaya içim gider,
oysa solda sıfırdır yapmak istediklerim;
kendimden iğrenirken aklım sana doğrulup
gönlüm kara dünyayı gerilerde bırakır,
gün doğarken yükselen bir tarla kuşu olup
cennet kapılarında kutsal ezgiler şakır;
öyle bir servettir ki sevgini anmak bile,
sultanlarla yer değiş deseler de nafile.
29.sone. favorilerimdendir.
afarozlular gibi, yapayalnız ağlarım:
irkilir sağır gökler çığlıklarım yüzünden,
bahtıma lanet okur, yüreğimi dağlarım;
talihi yaver giden herkese gıpta eder,
şu denli güzel olsam, dostlarım olsa derim;
şunda sanata, bunda dehaya içim gider,
oysa solda sıfırdır yapmak istediklerim;
kendimden iğrenirken aklım sana doğrulup
gönlüm kara dünyayı gerilerde bırakır,
gün doğarken yükselen bir tarla kuşu olup
cennet kapılarında kutsal ezgiler şakır;
öyle bir servettir ki sevgini anmak bile,
sultanlarla yer değiş deseler de nafile.
29.sone. favorilerimdendir.
sus be kadın!
sen adamı aşık edersin.
az kaldı,
şimdi alacağım seni kalbime,
allah yarattı demeyeceğim,
eşek sudan gelinceye kadar seveceğim!
sen adamı aşık edersin.
az kaldı,
şimdi alacağım seni kalbime,
allah yarattı demeyeceğim,
eşek sudan gelinceye kadar seveceğim!
halbuki
ismail devrimler, devrim yapamadı.
ölümü bekleyemedi.
ne de güzeldi, eski günler
umutlar falan vardı.
derya vardı kıyıların ardında
özlem vardı hedeflerin ardında
ezgi vardı söylenmemiş şarkılarda
ulan kardeşim
yaşamak istediğim
hayat bu değildi be sanki
ismail devrimler, devrim yapamadı.
ölümü bekleyemedi.
ne de güzeldi, eski günler
umutlar falan vardı.
derya vardı kıyıların ardında
özlem vardı hedeflerin ardında
ezgi vardı söylenmemiş şarkılarda
ulan kardeşim
yaşamak istediğim
hayat bu değildi be sanki
Dilaver Cebeci - Uçlarda Dolaşan Bir Çakırkuşunun Yakarışı
Konuş benimle ey Hümeyra
Seratan Burcuna dokunuyor kanatlarım
Oysa bir evim var yeryüzünde
Sabah akşam güneşe karşı gerinen
Yakala beni teleklerimden çek beni aşağı
Konuş benimle Hümeyra
Biliyorum dün gece odanda o eski yağ lambası yanıyordu
Pencerenden taşra kaçmış bir kaç ışık hüzmesi
Kumların üstünde can çekişiyordu
Uzaklarda kasemli zeytin dalları üşüyordu
Keşke ben de yanında olsaydım
iki keman kaş boyu yaklaştırıp gözlerimi lambaya
Fitilin ucunda raks eden aleve dalsaydım
Işık sana ne dedi gökyüzü ne fısıldadı
Konuş benimle Hümeyra
Işık sana ne dedi
Geçmişten mi haber verdi gelecekten mi
Yoksa küflü ekmek dilimine benzeyen halden mi
Gel sabah olunca seninle
Nisbetsiz bir savaş hazırlığına koyulalım
Korku kurnaz bir çöl tilkisidir sen aldırma
Konuş benimle Hümeyra
Bu çıplak tepeler bize çok lazım
Sonra Semave Deresi
Birşeyler umuyorum göllerden, ağaçlardan, kuşlardan
işte onun için iniyorum burçlardan
Asya`nın ortasında bir ormana iniyorum
Şimdi bir atım var
Kalkan döşlü, çekiç başlı bir atım var
Sağrısını okşarım sabah akşam
Gözlerinden öperim
Bir göğrek at üç ayağı sekili
Sonrası Allah Kerim
Onunla geçiyorum ipek Yolunu baştan başa
Beni saygıyla karşılıyor kervansaraylar
Ufuklara ümitle kakıyor bezirganlar
Işık yollar için ne dedi
Atlar için ne söyledi Hümeyra
Şol atlar hakkı için ki
Seğirtirler ve soluklarıyla avaz verirler
Çünkü poyrazdan yaratılmıştır onlar
Kuruyup kökünden ayrılmış gevenler gibi
Rızkı önlerine katıp getirirler
Kararım yok durağım yok Hümeyra
Şimdi yeryüzündeyim
Medine önlerinde bir hendekteyim
Hendeğin ta dibindeyim
Bir kemend gibi uzat bana sesini
Vaha rüzgarlarını andıran nefesini
Hışımla seğirtip üstümüze gelen
Ulu fırtınalar görüyorum
Konuş benimle ey Hümeyra
Burada kalmak istemiyorum.
Konuş benimle ey Hümeyra
Seratan Burcuna dokunuyor kanatlarım
Oysa bir evim var yeryüzünde
Sabah akşam güneşe karşı gerinen
Yakala beni teleklerimden çek beni aşağı
Konuş benimle Hümeyra
Biliyorum dün gece odanda o eski yağ lambası yanıyordu
Pencerenden taşra kaçmış bir kaç ışık hüzmesi
Kumların üstünde can çekişiyordu
Uzaklarda kasemli zeytin dalları üşüyordu
Keşke ben de yanında olsaydım
iki keman kaş boyu yaklaştırıp gözlerimi lambaya
Fitilin ucunda raks eden aleve dalsaydım
Işık sana ne dedi gökyüzü ne fısıldadı
Konuş benimle Hümeyra
Işık sana ne dedi
Geçmişten mi haber verdi gelecekten mi
Yoksa küflü ekmek dilimine benzeyen halden mi
Gel sabah olunca seninle
Nisbetsiz bir savaş hazırlığına koyulalım
Korku kurnaz bir çöl tilkisidir sen aldırma
Konuş benimle Hümeyra
Bu çıplak tepeler bize çok lazım
Sonra Semave Deresi
Birşeyler umuyorum göllerden, ağaçlardan, kuşlardan
işte onun için iniyorum burçlardan
Asya`nın ortasında bir ormana iniyorum
Şimdi bir atım var
Kalkan döşlü, çekiç başlı bir atım var
Sağrısını okşarım sabah akşam
Gözlerinden öperim
Bir göğrek at üç ayağı sekili
Sonrası Allah Kerim
Onunla geçiyorum ipek Yolunu baştan başa
Beni saygıyla karşılıyor kervansaraylar
Ufuklara ümitle kakıyor bezirganlar
Işık yollar için ne dedi
Atlar için ne söyledi Hümeyra
Şol atlar hakkı için ki
Seğirtirler ve soluklarıyla avaz verirler
Çünkü poyrazdan yaratılmıştır onlar
Kuruyup kökünden ayrılmış gevenler gibi
Rızkı önlerine katıp getirirler
Kararım yok durağım yok Hümeyra
Şimdi yeryüzündeyim
Medine önlerinde bir hendekteyim
Hendeğin ta dibindeyim
Bir kemend gibi uzat bana sesini
Vaha rüzgarlarını andıran nefesini
Hışımla seğirtip üstümüze gelen
Ulu fırtınalar görüyorum
Konuş benimle ey Hümeyra
Burada kalmak istemiyorum.
Sessiz bir şarkının çalınamayan notası ve en sevilen şiirin mısrasıydın. Şarkı bitti, şiir tükendi, dil söylemez, el yazmaz, ateş yanmaz ve sen eskisi gibi yakmaz oldun.
Ahmed arif, Hasretinden prangalar eskittim.
Seni, anlatabilmek seni.
iyi çocuklara, kahramanlara.
Seni anlatabilmek seni,
Namussuza, halden bilmeze,
Kahpe yalana.
Ard- arda kaç zemheri,
Kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu.
Dışarda gürül- gürül akan bir dünya...
Bir ben uyumadım,
Kaç leylim bahar,
Hasretinden prangalar eskittim.
Saçlarına kan gülleri takayım,
Bir o yana
Bir bu yana...
Seni bağırabilsem seni,
Dipsiz kuyulara,
Akan yıldıza,
Bir kibrit çöpüne varana,
Okyanusun en ıssız dalgasına
Düşmüş bir kibrit çöpüne.
Yitirmiş tılsımını ilk sevmelerin,
Yitirmiş öpücükleri,
Payı yok, apansız inen akşamlardan,
Bir kadeh, bir cıgara, dalıp gidene,
Seni anlatabilsem seni...
Yokluğun, Cehennemin öbür adıdır
Üşüyorum, kapama gözlerini...
Şu ~https://youtu.be/eKNGEoWcVLg~ müzik ile dinlenip okunursa daha güzel olur.
Seni, anlatabilmek seni.
iyi çocuklara, kahramanlara.
Seni anlatabilmek seni,
Namussuza, halden bilmeze,
Kahpe yalana.
Ard- arda kaç zemheri,
Kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu.
Dışarda gürül- gürül akan bir dünya...
Bir ben uyumadım,
Kaç leylim bahar,
Hasretinden prangalar eskittim.
Saçlarına kan gülleri takayım,
Bir o yana
Bir bu yana...
Seni bağırabilsem seni,
Dipsiz kuyulara,
Akan yıldıza,
Bir kibrit çöpüne varana,
Okyanusun en ıssız dalgasına
Düşmüş bir kibrit çöpüne.
Yitirmiş tılsımını ilk sevmelerin,
Yitirmiş öpücükleri,
Payı yok, apansız inen akşamlardan,
Bir kadeh, bir cıgara, dalıp gidene,
Seni anlatabilsem seni...
Yokluğun, Cehennemin öbür adıdır
Üşüyorum, kapama gözlerini...
Şu ~https://youtu.be/eKNGEoWcVLg~ müzik ile dinlenip okunursa daha güzel olur.
gözlerin gözlerime değince,
felaketim olurdu ağlardım.
beni sevmiyordun bilirdim,
bir sevdiğin vardı duyardım,
çöp gibi bir oğlan ipince,
hayırsızın biriydi fikrimce,
ne vakit karşımda görsem
öldüreceğimden korkardım,
felaketim olurdu ağlardım..
ne vakit maçka'dan geçsem,
limanda hep gemiler olurdu,
ağaçlar kuş gibi gülerdi..
bir rüzgar aklımı alırdı,
sessizce bir cigara yakardın..
parmaklarımın ucunu yakardın,
kirpiklerini eğerdin bakardın,
üşürdüm içim ürperirdi.
felaketim olurdu ağlardım..
akşamlar bir roman gibi biterdi,
jezabel kan içinde yatardı,
limandan bir gemi giderdi,
sen kalkıp ona giderdin,
benzin mum gibi giderdin
sabaha kadar kalırdın,
hayırsızsın biriydi fikrimce..
güldü mü cenazeye benzerdi
hele seni kollarına aldı mı,
felaketim olurdu ağlardım..
felaketim olurdu ağlardım.
beni sevmiyordun bilirdim,
bir sevdiğin vardı duyardım,
çöp gibi bir oğlan ipince,
hayırsızın biriydi fikrimce,
ne vakit karşımda görsem
öldüreceğimden korkardım,
felaketim olurdu ağlardım..
ne vakit maçka'dan geçsem,
limanda hep gemiler olurdu,
ağaçlar kuş gibi gülerdi..
bir rüzgar aklımı alırdı,
sessizce bir cigara yakardın..
parmaklarımın ucunu yakardın,
kirpiklerini eğerdin bakardın,
üşürdüm içim ürperirdi.
felaketim olurdu ağlardım..
akşamlar bir roman gibi biterdi,
jezabel kan içinde yatardı,
limandan bir gemi giderdi,
sen kalkıp ona giderdin,
benzin mum gibi giderdin
sabaha kadar kalırdın,
hayırsızsın biriydi fikrimce..
güldü mü cenazeye benzerdi
hele seni kollarına aldı mı,
felaketim olurdu ağlardım..
Düşünmeden, acımadan, utanmadan
kocaman yüksek duvarlar ördüler dört yanıma.
Ve şimdi oturuyorum böyle yoksun her umuttan.
Beynimi kemiriyor bu yazgı, hep bu var aklımda;
oysa yapacak bunca şey vardı dışarıda.
Ah, önceden farketmedim örülürken duvarlar.
Ama ne duvarcıların gürültüsü, ne başka ses.
Sezdirmeden, beni dünyanın dışında bıraktılar.
konstantinos kavafis.
kocaman yüksek duvarlar ördüler dört yanıma.
Ve şimdi oturuyorum böyle yoksun her umuttan.
Beynimi kemiriyor bu yazgı, hep bu var aklımda;
oysa yapacak bunca şey vardı dışarıda.
Ah, önceden farketmedim örülürken duvarlar.
Ama ne duvarcıların gürültüsü, ne başka ses.
Sezdirmeden, beni dünyanın dışında bıraktılar.
konstantinos kavafis.
Ağlasam sesimi duyar mısınız mısralarımda,
Dokunabilir misiniz gözyaşlarıma, ellerinizle,
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce.
Bir yer var biliyorum,
Herşeyi söylemek mümkün,
Epeyce yaklaşmışım duyuyorum.
Anlatamıyorum.
O. Veli
Dokunabilir misiniz gözyaşlarıma, ellerinizle,
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce.
Bir yer var biliyorum,
Herşeyi söylemek mümkün,
Epeyce yaklaşmışım duyuyorum.
Anlatamıyorum.
O. Veli
Besbelli ölümüm sabahleyindir
ilk ışık korkuyla girerken camdan,
Uzan, başucumda perdeyi indir,
Mum olduğu gibi kalsın akşamdan.
Sonra koş terlikle haber vermeye,
"Kiracım bu sabah can verdi" diye,
Üç beş kişi duysun ve belediye,
Beni kaldırmaya gelsin, odamdan.
Evden çıkar çıkmaz omuzda tabut.
Sen de eller gibi adımı unut.
Kapımı birkaç gün için açık tut,
Eşyam bakakalsın diye arkamdan.
Ahmet Kutsi TECER
ilk ışık korkuyla girerken camdan,
Uzan, başucumda perdeyi indir,
Mum olduğu gibi kalsın akşamdan.
Sonra koş terlikle haber vermeye,
"Kiracım bu sabah can verdi" diye,
Üç beş kişi duysun ve belediye,
Beni kaldırmaya gelsin, odamdan.
Evden çıkar çıkmaz omuzda tabut.
Sen de eller gibi adımı unut.
Kapımı birkaç gün için açık tut,
Eşyam bakakalsın diye arkamdan.
Ahmet Kutsi TECER
Bu kadar entel olmayın yahu utanıyorum.
ne hasta bekler sabahı,
ne taze ölüyü mezar.
ne de şeytan, bir günahı,
seni beklediğim kadar.
geçti istemem gelmeni,
yokluğunda buldum seni;
bırak vehmimde gölgeni,
Gelme, artık neye yarar…
ne taze ölüyü mezar.
ne de şeytan, bir günahı,
seni beklediğim kadar.
geçti istemem gelmeni,
yokluğunda buldum seni;
bırak vehmimde gölgeni,
Gelme, artık neye yarar…
Farklı anlardan, aynı günler yarattık.
Bugün farklı sanmıştım.
Bir taşı yerinden oynatır
Bir günümü farklı kılarsın.
Bana öyle gelir ki bu bütün ömrümdür.
Bugün farklı sanmıştım.
Bir taşı yerinden oynatır
Bir günümü farklı kılarsın.
Bana öyle gelir ki bu bütün ömrümdür.
..
Sözün şiirlerin mükemmelidir
Senden başkasını seven delidir
Yüzün çiçeklerin en güzelidir
Gözlerin bilinmez bir diyar gibi
Başını göğsüme sakla sevgilim
Güzel saçlarında dolaşsın elim
Bir gün ağlayalım, bir gün gülelim
Sevişen yaramaz çocuklar gibi
Sözün şiirlerin mükemmelidir
Senden başkasını seven delidir
Yüzün çiçeklerin en güzelidir
Gözlerin bilinmez bir diyar gibi
Başını göğsüme sakla sevgilim
Güzel saçlarında dolaşsın elim
Bir gün ağlayalım, bir gün gülelim
Sevişen yaramaz çocuklar gibi
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar