bugün

en kaliteli, en uzun ömürlü, en delikanlı t- shirt'tür.

bunun üstüne bişey dökülse
üzülmezsin, kapı koluna takılsa sikinde olmaz, gece yat sabah dışarı git spor yap bi sikim olmaz, artık bi süre sonra üzerinde salaş bi görüntü haline gelir ama yine de giymeye devam edersin, atarsın makinaya yıkanır hoop ne leke kalır ne bi şey, eski haline döner hemen.

bir de özenle gidip 90-100 tl ye domalarak kalite markadan
aldığın t-shirt vardır, amk rüzgardan üzerine kül gelir yerinden zıplarsın, bi damla çay
dökülür hemen yıkamaya gidersin, bi yere falan takılsa siki tuttun, hele makinaya atmaya siksen kıyamazsın zaten makinadan
çıkın asla o ilk aldığın gibi olmaz, ya boğazı genişler kolu sarkar falan, valideyle durduk yere kavga edersin "ya kaç derecede yıkıyorsun bunları be kadın, ne hale gelmiş amk" dersin, huzurun kaçar, hayatında durduk yere gerginlik başlar.

sözün özü, gelmiş geçmiş en vefalı t-shirt'tür. Uzun süre bırakmaz seni. Ama bir gün gelir ayrılır senden onu annen tarafından parçalara ayrılmış cam silmeye falan yarayan bez olarak görürsün .
en beğenilmeyen, en soluk renkli, en ter kokan ve en buruş buruş t-shirt olma özelliklerini taşımak dışında yediği başka bir nane yoktur.