gece mezarlık kenarında yalnız yürümek

Kenarında değilde, şehrin dışında Bi mezara gittik yatsıdan sonra, karanlık sadece ay ışığı ve mezarda sürekli akan su sesi, kapıdan içeri girince kalbim çıkacak gibi atmaya başladı, arkadaş hadi ayrılalım sen bir mezarbaşına ben başkasına çökelim tefekkür edelim. Ben boşver deyip koluna girdim beraber oturalım dedim tamam dedi.oturdum ama neredeyse ruhumu teslim edecem arkadaştan utanmasam koşarak kaçacam. Neyse 3 gün doğru düzgün bir şey yiyemedim yesemde tat alamadım. Ölüm korkusu tüm zevklerimi gecicide olsa yok etmişti.

fincancı katırlarını ürkütmezseniz bir şey olmaz.

Ölüme yakın hissettiren eylemdir.

kulaklığı takıp cemetery gates de dinliyorsanız, tadından yenmez.
Çok eğlenceli lan. Harbiden.

jason ın sizi takip ettiği kesindir.

korkunun doruklara ulaştığı daha hızlı yürünmeye başlandığı andır.

müzik dinleniyosa kapatılmalıdır. günahmış öyle diyorlar.

herkesin 'yha korkacak ne var sanki amk, çok kolay' şeklinde, ahkam kestiği hadise, lan olum hiç inandırıcı değilsiniz, ufak atın ibneler.

herkes ufaktan tırsar bu gibi durumlarda.

korkmayın hiçbir şey olmaz. garanti veriyorum. ölüden değil diriden korkun o mezarlıklarda. nerde mezarlık görsem mutlaka 2-3 şarapçı tayfa oluyor mutlaka. birşey olsa onlara olur.

fazla dikkat çekmeniz durumunda uyandıracağınız varlık cin veya ruh değil de, orayı mesken tutmuş tinerci, teypçi ya da şarapçı olacağından her halükarda tehlikeli harekettir.

"insanın ölüsünden değil, dirisinden korkmak gerekir." lafı böyle anlarda hatırlanmalıdır.

gece mezarlık kenarında yalnız bisiklet sürüp karşıdan altsız * birini görmekten daha az korkutucu olandır.

mümkün olmayan eylemdir.

siz vesvese ve şizofren yanınız üçlü olarak mükemmel şekilde yürüyeceksiniz. tabi dış mihrak şeytan dürtmesini saymıyorum bile.

ölüleri uyandırmamak için adeta parmak uçlarında bale yapmayı ve ölü gibi sessiz olmayı gerektirir. ölümü yaşatır bir süreliğine. *

fatiha okumak için fırsattır.

(bkz: ölüler konuşmaz)
bir cok insanin mezarliklardan korkmasindan ve o bölgeye gitmemesinden kaynaklanan bir güvenlik söz konusudur, haci korkmadan yürü gez.

bununla ilgili bir rivayet: iki arkadas karli bir havada iddiaya girer, iddia konusu; mezarliga gidip, herhangi bir mezarin yanina kazik cakmak. * vakit gece, adam eline kazigi alip mezarliga dogru giderken, diger adam evine uyumaya gider. * mezarliga gelen adam kazigi cakmaya baslar, kazigi caktiktan sonra arkadasinin yanina gitmek icin hareketlenir ve aniden yere yigilir. sabah olur, diger adam, arkadasini arar ve bulamaz, son olarak mezarliga bakar * ve arkadasini mezarin üzerinde ölmüs oldugunu görür. yanina yaklasinca, arkadasinin kazigi paltosunun uc kismindan caktigini görür * garibim korkudan kriz gecirip ölmüs, muhtemelen onu bir ölünün yakaladigindan korkmustur.

edit: neden mi karli hava, olm kahramanlardan biri palto giyinmeli. * * *

ölülerden değil canlılardan korkmak gerekir ve bu yüzden mezarlıktan korkmak manasızdır. ölüleri mezarlığa sürgün etmek, onlardan uzaklaşmak, gerçeklerden kaçmaktır. korkmayın ziyaret edin. yoksa yalanmı yansımalar? ne bir ses duyarsınız nede acı çığlık. varsada içinizdeki nefis kavgasıdır. gece mezarlıkta yalnız yürümek iç sese kulak vermektir.

inkar ettiği ile er geç karşılaşacağını bilen kişinin yaşadığı korkudur.

ibrettir almak isteyene.

Sadece, hayali bir varlığa tapanların başka hayali varlıklardan korkması ile sonuçlanabilecek yürüme eylemidir.

gecenin bi vakti, a noktasından b noktasına gitmek zorundasınızdır. ancak arada geçmeniz gereken bir mezarlık vardır. başka bir yol da, çareniz de yoktur.

ancak aklınıza kötü düşünceler getirmezseniz hiç bir şeyin olmayacağı bir yürüyüştür.

korkuyu yaratan kendimiz olduğuna göre tırs tırs, iki buçuk iki buçuk olmanın, ılık ılık atmanın bi manası yoktur.