bugün

gece 2de ayakta olup aynı şarkıyı tekrar tekrar dinlemek

biraz hüzünlü, biraz buruk, az mutsuz, baya anlamsız, çokça uykusuz ve oldukça düşünceli bireylerin eylemi.
belki bazen birey olmayı bile sorgulayan adamların.
az önce bir arkadaşımla konuşuyordum whatsapp'ten, eskiden aramız çok iyiydi, bir iki hafta falan iyiydi. sonra yıllarca konuşmadık.
sevgilimden ayrıldım ben de dedi, çok mutsuzum çok depresifim, aslında iyiydim ama bu hafta nedense böyle bir kötüyüm dedi.
hayatla problemleri varmış bir de. onu söyledi.
ben de kız arkadaşımdan ayrıldım, üç hafta falan oldu.
düşündüm, ben de mutsuzum anasını satayım, huzursuzum, ama sevgilimden ayrılmış olmakla alakalı değil bu, başka bir şey.
durursun ya hani, böyle durursun sadece, çay içiyorsundur falan, sigaranın yarısındasındır, akşamki yemekle sonraki sigara arasına bir düşüncedir sıkışır, zıpır gibi çıkar birden, ne olduğunu bilmezsin, neden geldiğini bilmezsin, neden az önce bir yudum çayla karşı çatının kiremitlerini düşünürken şimdi içimde kiremitten bir öküz var diye düşünürsün.
öyle bir şey işte, sevgiliden falan hep bağımsız.
ben de dedim, ayrıldım ama çok etki etmedi, zaten alınması gereken bir karardı, öyle oldu dedim.
ama koduğumun yerinde oturup sikik bir durumda olma nedenimi arıyorum, sabahtan beri iki üç şarkı var obsesif gibi çevirip çevirip dinliyorum, ''la ne ki bu, sanki biri geldi ağzımı burnumu elime verdi gitti de acısını çekiyorum' durumunu eşeliyorum diyemedim.
gecenin bu saati yarın işim gücüm yokken evde oturmuş bokuna bakan bebe gibi bilgisayarın karşısında bön bön duruyorum, çıkıp yapmak istediğim ne kadar çok şey varsa, beni yerime çivileyen kiremitten bir öküz, bir değişik durum var da diyemedim.
insan garip varlık ya, oluyor böyle olaylar, ama geçer bu gönül meseleleri, biraz ortalık durulsun muhabbeti oldu, tam teselli cümlesi.
geçmiyor amına kodumun dünyasında, bir sik geçmiyor, demişti başkomiser, ben onu da diyemedim, hee geçer'le yetindim.
insan garip varlık, onu biliyoruz zaten de, bu ergenlik tripleri ne bendeki diye düşündüm kendi kendime, durup dururken acaba herkes bazen böyle sikik hissediyor mu, sonra aklıma geldi, milenaya bir mektup yazmıştı kafka, iyisiniz cevap vermediğinize göre, biz garip insanlarızdır, kötü olduğumuz zaman yazarız.' zaten bütün hayatını böyle geçirmiş bir adamdan normalite ummak fikri de ürkütücü gelse de oluyor demek ki, böyle insan görmüş istavrit gibi boktan hissetmek.
uykum geldi dedi sonra arkadaş, paranoyak olma rahat ol dedim ben de, olaylar durulsun.
ihanet ettim başkomiser'e, pişman olmadım.
aynı şarkıyı açtım sonra bilmem kaçıncı kere, la dedim behzatvari, biz ne yabıyoz la bu hayatta dedim, cevap da veremedim, hissim de değişmedi, öküz hala öküz, kiremit hala kiremit.
velhasılıkelam, insan garip yaratık
ayrılık -rashid behbudov
fikrümden geceler yatabilmirem
bu fikri başımda atabilmirem
neyleyimki sana çata bilmirem... ayrılık ayrılık aman ayrılık her bir dertten ala yaman ayrılık...
Hey brother, there's an endless road to re-discover.
Hey sister, know the water's sweet but blood is thicker .
Oh if the sky comes falling down , for you , there's nothing in this world I would not do. Vesaire Vesaire