gazoz kapağıyla maç yapmış efsane nesil

seksenlerde çocuk olan nesildir.

bu nesil ilkokulda zil çaldığı gibi çılgınlar gibi koşarak kendini okul bahçesine atar ve gazoz kapağını ilk görenin yaptığı başlama vuruşuyla ders zili çalıncaya kadar top teperdi.
beşer kişiden oluşan takımlar hep sabitti. tenefüs zili çaldığı gibi maç başlar ders zili çaldığı gibi oyun biterdi. kale direkleri aynı zamanda basketbol potasının direkleri olurdu. oyuncuların kiminde lastik ayakkabı, kiminde lastikli krampon olup kiminde spor ayakkabısı bulunurdu. kavga dövüş çıkmaz, zaman su gibi akardı. o zamanlar futbolu fakirler oynar, zenginler ellerinde uludağ gazoz ve simit olduğu halde oyuna kenardan bakarlardı.(şenol güneşe selam)

maç, ilk tenefüste başlar okul çıkışı sona ererdi. son golü yiyenin gazoz kapağını ezme hakkı vardı. top kavgası yaşanmaz, kimse birbirine kapak takmazdı. güzel günlerdi, güneşli günlerdi. o zaman çocuk çok, top yoktu. şimdi top çok, oynayacak çocuk yok.

dahil olduğum nesil olmakla birlikte, yaratıcı olup olmadığının sorgulanması gereken nesildir. Gazoz kapağı ney lan. Ne yapmışız biz. Kola kutusunu ayakla ezip maç yapmak var birde.

Küçükken az koşturmadık, parmaklar yorulurdu da gık etmezdik. Sonra ayakla oynamaya başlardık.

Özledim lan, uzaktan kumandalı arabamı getirin bana !!!!!

Kağıttan top yapmış nesildir.