bugün
- sözlük kızlarının ayakkabıları17
- boşuna yaşıyorum hissi13
- patiswiss20
- 23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı15
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı16
- ups boobss nerelerde ramazan da bitti8
- bir kadında ilk baktığınız yer neresi23
- siklememenin getirdiği huzur12
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler16
- ruh okuzu8
- türk kızlarının beğenmediği erkek tipi20
- anın görüntüsü15
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi9
- futbolcu ismiyle nick almak14
- escort fiyatlarının güncellenmesi8
- eloande'ye koca buluyoruz kampanyası10
- evlenmezsek yaşlanınca ne yapacağız sorunsalı11
- her yaptığı yemeği paylaşan kızın amacı10
- chp'li o tekin'in öcalan'ın fotosu ile pozu27
- murat kurum kurudu gitti8
- arda güler12
- icardi190511
- icardi1905 silik olsun kampanyası24
- haçta iken sevgili ile sevişmek günah mıdır11
- yunanistan bizden çalsa rahatsız olmayacağınız şey11
- akp seçmeni16
- online olup entry girmeyen yazarlar9
- bebek kokusu10
- fenerbahçe'nin bu sene de şampiyon olamaması23
- sözlük kızlarının don renkleri9
- karınıza range rover alır mısınız18
- susmayan durmayan israile gemi ticareti10
- ali erbaş11
- bülent uygun15
- chp genel merkezi önündeki aşırı üks araçlar10
- güzel kızların size abi demeye başlaması12
- çirkin erkeği yakışıklı gösterecek şeyler10
- belediyeler el değiştirince bütün foyalar döküldü23
- ismail kartal12
- sivasspor'a verilen penaltı27
- sinemaların batma aşamasına gelmesi22
- 22 nisan 2024 sivasspor fenerbahçe maçı31
- trollerin karışması8
- fenerbahçe11
- sözlük yazarlarının pankekleri13
- yoga eğitmeni uzun boylu motorcu şamatacı erkek9
- profesyonel fotoğraf makinası tavsiyeleri10
- inmesi binmesinden daha zor olan şeyler14
- stanleywhite10
- galatasaray9
çocukların yaptığı ilginç hobidir.
binalarin birinci katlarinin camlarindan macun toplar kavanoz kapaklarini doldururduk. macun kokusu geldi burnuma simdi, sonra bi ses duydum BAŞŞŞ.
çocukluğun belki de en renkli anısı.
biriktirmek bile bir statüydü. nasıl mı...
kemeraltı'na giderdi babam pazarları eskiden. ev alışverişi vs. ben de damlardım sırf orijinal kapak bulabilmek ve onu sergileyebilmek için. yere bakarak yürürdüm o yılankavi sokaklarda. ne dükkanlar, ne arabalar, ne tatlılar, ne de kazaklar umurumda değildi. ezik ya da değil, silik ya da değil. okunması yeterdi. (şimdi oradan marka temalı bir eleştiriye girmek yok sayın yazar) toplardım hepsini cebime. mazgal diplerinde, dükkan önlerinde, o ilk özsüt dükkanının sağ köşesinde arar dururdum bu kapaklardan. bulduğum an delirirdim mutluluktan.
ama bazıları daha özeldi.
birlik olanları vardı. onluk. ellilik. yüzlük. en az bulunanlar yüzlük oluveriyordu ve işte bu sokak gezmeleri yüzlük içindi. az bulunan için. daha nitelikli olan içindi. herkeste olmayan içindi. (şimdi buradan sosyalizm-kapitalizm argümanına girmek yok sayın yazar) sergilemek, ifşa etmek içindi. ve elbette nerede bulduğunu merak ettirmek içindi.
işte sonra sonra kazanırken-kaybederken bir şekilde azaldı bu kapaklar. değeri yitti. birlik yüzlük faslı başka mecralara sirayet etti. bu masal burada bitti derken...
yıllar sonra karşıma çıktı hepsi eski sevgilimin evinde bir tablo olarak. babası biriktirmiş "yüzlükleri". onlardan bir tablo yapmış. bir. ender bile değil. o dünyada bir. ilgimi çekti hemen. (kader-tesadüf ikilisine girmek yok sayın yazar) anlattım ona dedim böyle böyle. güldü. ben de güldüm.
sonra unuttum gitti. kapak dedim alt tarafı.
sonra unuttum gitti. sevgili...eski işte...adı üstünde...
biriktirmek bile bir statüydü. nasıl mı...
kemeraltı'na giderdi babam pazarları eskiden. ev alışverişi vs. ben de damlardım sırf orijinal kapak bulabilmek ve onu sergileyebilmek için. yere bakarak yürürdüm o yılankavi sokaklarda. ne dükkanlar, ne arabalar, ne tatlılar, ne de kazaklar umurumda değildi. ezik ya da değil, silik ya da değil. okunması yeterdi. (şimdi oradan marka temalı bir eleştiriye girmek yok sayın yazar) toplardım hepsini cebime. mazgal diplerinde, dükkan önlerinde, o ilk özsüt dükkanının sağ köşesinde arar dururdum bu kapaklardan. bulduğum an delirirdim mutluluktan.
ama bazıları daha özeldi.
birlik olanları vardı. onluk. ellilik. yüzlük. en az bulunanlar yüzlük oluveriyordu ve işte bu sokak gezmeleri yüzlük içindi. az bulunan için. daha nitelikli olan içindi. herkeste olmayan içindi. (şimdi buradan sosyalizm-kapitalizm argümanına girmek yok sayın yazar) sergilemek, ifşa etmek içindi. ve elbette nerede bulduğunu merak ettirmek içindi.
işte sonra sonra kazanırken-kaybederken bir şekilde azaldı bu kapaklar. değeri yitti. birlik yüzlük faslı başka mecralara sirayet etti. bu masal burada bitti derken...
yıllar sonra karşıma çıktı hepsi eski sevgilimin evinde bir tablo olarak. babası biriktirmiş "yüzlükleri". onlardan bir tablo yapmış. bir. ender bile değil. o dünyada bir. ilgimi çekti hemen. (kader-tesadüf ikilisine girmek yok sayın yazar) anlattım ona dedim böyle böyle. güldü. ben de güldüm.
sonra unuttum gitti. kapak dedim alt tarafı.
sonra unuttum gitti. sevgili...eski işte...adı üstünde...
niye toplardık hatırlamıyorum ama çok toplayanın karizma yaptığını hatırlıyorum. ben misal sıfırdan başladığım bu işi zirveye kadar taşımıştım. tabii bu da çok çalışmaya ve istemeye bağlı*. her gittiğimiz bakkaldan, büfeden fılan kapak isterdik*.kapakların farklı ve az bulunan cinsten olması daha da bi şık olurdu. hatırlıyorum bi tane kapak vardı, ankara'ya gidince bi büfeden almıştım. üstünde kızılay'ın amblemi vardı. zonguldak'ta bulunmadığından amma havam olmuştu*. sonuçta bi sürü kapağı oldu herkesin. böyle 1 ay fılan kapaklarla uğraştık mahallece. ama sonra bi baktık hasan'ın elinde sporcu kağıdı var. kapakları kimsenin taktığı yok. napalım biz de kapakları atıp bu işe girdik. (bkz: sporcu kağıdı biriktirmek)
akla geldiği zaman gözlerimin dolduğu bir melankoli. hep cocuk kalmak vardı ve hep cocuk olmak.
(bkz: 90 larda çocuk olmak)
cocuktum ufaktım bi b*ktan anlamıyodum ama anladıgım bi şey vardı oda gazoz kapagıydı.annemlerle aksam gezmelerine giderken bile yürüyerek götürüyodum ya yerden kapak bulursam. cebimde herzaman posetimi tasıyodum ya cok bulurda koyacak yer bulamazsam.her hafta babama camcıdan macun aldırıyodum kavanoz kapagını doldurmak için.bi ara apartmanın camının macununu söktüm ne için o gazoz kapakları için.kavga ettim kafamı yardırdım ne için o gazoz kapakları için.*
çoğumuzun küçükken yaptığı birşeydir. bunun yanında sporcu kartları,atari salonları, tasolar, misketler de vardır. şimdiki zaman gençliğinin hiç yaşayabileceğini sanmadığım olaydır, ancak gazoz kapağı vurmaca diye bir bilgisayar oyunu çıkarsa ancak o zaman biraz anlayabilirler o güzelliği. çocukluğumdan aklımda kalan bikaç şeyden biridir. 5-6 çocuk bisikletlere atlar otogara, parklara gazoz kapağı toplamaya çıkardık, elinde gazoz içen birini görünce hemen peşine takılır kapağı atmasını beklerdik. kapaklar için standartları sizin koymanızda başka bir güzellikti. kapağın rengine ve şekline puan verilirdi. meyveliler 5 uludağ 10 sodalar 2 puan... sokakta kapakları yere dizer ve çoğunlukla mermer ya da kavanoz kapağına çimento dökülerek yapılan aletleri kapaklara doğru fırlatırdık. mantık miskettekinin aynısıydı, ama misketten daha zevkliydi, misketleri yerden toplamazsınız gider alırsınız belki de gazoz kapaklarını da cazibeli kılan buydu, bedava olması...
biriktirmesi kadar oynaması da zevklidir. asfalt sokağa yanyana dizilen gazoz kapakları bir mermer parçasıyla vurulmaya çalışılır.
(bkz: hey gidi günler hey)
(bkz: hey gidi günler hey)
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar