bugün

unlu simaya gazetecilerin sordugu kil eden super sacma sorular butunudur.
--spoiler--
bir gun muhammet ali'ye bir roportaj sirasinda bir gazeteci sorar.
g:usame bin ladinle ayni dine sahip olmak nasi bir duygu?
ma:adolf hitler'le ayni dinde olmak nasil bi duyguysa iste oyle.
--spoiler--
yer istanbul üniversitesi sanatsal bilmem ne gösterileri......
biz gazteciler olarak sıraya dizilmiş beklerken ve gösteriyi izlerken konuşmak için gelen dekana Vakit gazetesi muhabirinin sorduğu salak saçma soru.

Biri erkek biride bayan iki genç dans gösterisi sunmaktadırlar. Bayan öğrencinin göbeğini bir-iki cm dışarda bırakan dans kıyafeti vardır.

+sayın profosör..Bu kıyafet ne?
-bu latin dans gösterisinin özel kıyafetidir. Modern danslarda genellikle bu kıyafet giyilir...
Ertesi gün vakit'in başlığı

modern rezalet
bir show tv muhabiri,hamakta yatmakta olan piknikçiye sormaktadır.
^^keyfinde mi yerin?^^
reha muhtar ın sordukları tüm sorular bu kategoriye girebilir.
-bu sınava çok çalıştın mı?

bir gazetecei öss birincisine soruyor.
zerrin özer kitap yazacakmış *, bir yerde gazeticilerle karşılaşıyor.
gazeteciler arsız ve yüzsüz.
sorular patlarken ardı ardına, biri ana soruyu soruyor, sesiyle diğer gazetecileri ezerek.

-küççükken uğradığınız tecavüzü de yazacakmısınız?
+.. * * *
yeni seyrettiğim cem yılmaz la ilgili bir olay. süperdi:

gazeteci: gay rolünde oynar mısınız?
cmylmz: seninle oynamam! *
fuhuş yapan travestilere hitaben aynı muhabir ardı ardına:
-niye kaçıyorsunuz ?
-fuhuş mu yapıyorsunuz ?
-niye yüzünüzü kapatıyorsunuz ?
travestinin cevabı:
sen bizi böyle çekersin diye yapıyoruz !
antalya'da yerel bir gazetecinin hüsnü şenlendirici'ye sorduğu soru;
-bu yıl denize girecek misiniz?
edit:olayın samsunda olduğu bilgisi geldi... sanırım yanlış hatırlamışım.
pişman mısınız?
hülya avşar ya da kaya çilingiroğlu'na sorulmuş bir soruydu zamanında.

-zehra'ya abla düşünüyor musunuz?

(bkz: paradoks)
(bkz: ironi)
(bkz: dadaizm)
-kenan neden finlandiya? *
bazı muhabirler de olayı kendi kafasındakine benzetmeye çalışır, şöyle ki;

-evet olay tam burada oldu ve şimdi yanımda olayın görgü tanıklarından T.K var, evet T.K sen burdaydın olay nasıl oldu?

-Ben yürüyordum birden bir ses geldi ben tabi o sır...
-orda herkes panik halindeydi değil mi?( 1 )
-yok ya kimsenin umrunda değildi..ben vardım işte yanımda da arkadaş..bi bakalım dedik. tam o sırada polis geldi biz..
-polis tabi sizden şüphelendi hemen ( 2 )
-yok ya ..biz görgü tanığıymışız da bizi kara...
-tabi şimdi mafya peşinizdedir.
-yok abi ne mafyası..
-ve son olarak .. Türk halkı şunu çok merak ediyo (!!!!)
(bkz: klasik muhabir replikleri)
mafyayla mücadeleniz sürecek mi?
-abi ne diyosun yaa
yer: bir otoban kenarı
olay: sarhoş içkinin dozunu fazlasıyla kaçırmış bir sürücü otobanda kaza yapar. Yüzü gözü kan içinde yol kenarında ambulansı beklemektedir. o esnada gazateciler gecenin o vaktinde nerden haber aldılarsa olay yerinde, adamın başında biterler.
gazeteci: efendim kaza nasıl oldu?
kazazede: sss..(cevap yoktur)
gazeteci: neden çarptınız bariyerlere? nasıl takla attınız? neler söyleyeceksiniz? neler hissediyorsunuz? içkilisiniz sanırım bu yüzden mi oldu?
kazazede: (canının yandığına mı yansın gazetecinin sorduğu saçma sapan gereksiz sorulara mı yansın bilememektedir. o esnada daha fazla dayanamaz, atar kendini otobanın orta yerine ve koşmaya başlar.) öldürün lan beni!! öldürün lan beni!! * * *