bugün

deniz gezmiş ve arkadaşlarının idam kararını veren mahkeme heyetinin başkanının * boğularak ölmesi. http://www.hurriyet.com.t...ndem/14454375.asp?gid=373
akıldan geçen bir şarkının o esnada sokaktan geçen bir topluluk tarafından söylenmeye başlaması.
yaz akşamıdır. bünyeler sıcaktan bunalmış ferahlamak istemektedir. nmut 'buz gibi coca cola keyfi' der içinden ve tam bu esnada anne balkona gelerek şu repliği kurar:

-nmut kola almıştım ben bu gün ister misin?
+melek misin sen ya?
insanın bazen kafasını allak bullak eden tesadüflerdir.

bir hipermarketin servis durağında otururken kafamın içinde "pazara gidelim bir koyun alalım, pazara gidip bir koyun alıp napalım" şarkısını söylüyordum ama dışarıma yansıtmıyordum çünkü ortam kalabalık. tam kafamdan bu şarkıyı geçirirken o sırada o bölgenin delisi bir adam tam arkama oturdu ve benim içimden söylediğim şarkıyı bağıra bağıra söylemeye başladı. o an işte kafayı sıyırdığım andı.
işaretlerdir aslında.
işaretlerini takip etmesini bilenler, önünde yürüyen mutlağının ayak izlerini takip eden akıllılardır.
bugun kızılayda tam sigaramı yakıcakken halamı gördüm,allahtan o beni görmedi tamamen bir şans.
cebrail
azrail
mikail
israfil

cami.. garip lan.
aileden sorunlu ve evli mhp genel bşk. yardımcısının evli bir albay karısı ve birkaç kadın ile alem yapıp, bütün rezaletlerini bülbül gibi şakıması.
- kader çöktürmüş-
(#9633872)
Bu entry'i okutken, televizyonda Avea 20 TL'ye operatör içi konuşma reklamı çıktı.
(bkz: hala şoktayım)
hangi arkadışımla eski kız arkadaşından konuşsak, gecenin sonunda o kızı gördüğümüz garip hadise. korkmaya başladım
garip değil ama aynı minibüste aynı anda iki kişininde telefonun çalması ikisininde apaçi şarkısı çalması biraz değişik geldi .
dil yarası şarkısını söyleyerek açtığım televizyonda orhan gencebay'ın dil yarası filmine rastgelmem.
sevdiğiniz kızın sizi seviyor olması

(bkz: nelerini vermezdin değil mi ama)
ikea'da gördüğüm adamı birkaç gün sonra markette görmem.
trabzonda okurken samsuna gitmek üzere otostop çekerken giresun taraflarında bir renault 9 un durup muhabbet esnasında farkedilen şöförün yanımdaki elemanın babasının sinoptaki görev arkadaşı çıkması.
"ulan sen ramazanın oğlumusun!allah belanı vermesin ne işin var buralarda" işin tuhaf tarafı ise adam(polisti)ın görev yeri ordu olup tesadüfen işi düştüğü giresun dönüşünde 15 yıldır görmediği karakoldan arkadaşının oğlunun büyümüş haliyle tanışması..
gece entry girmeyi düşündüğüm başlığın sol framde belirmesi. bu bir kere değil iki kere değil bir çok kez başıma geldi.
gece half life başlığına yazmayı planlıyordum ama tembelliğimden başlık adını yazmadım sol frame de onu gördüm half life. (ha tembellikten yine entry girmedim orası ayrı)
stephen king başlığına yazmayı düşündüm,sol framde stephen king başlığını gördüm.
illuminati başlığına yazmayı düşündüm,sol tarafta illuminati başlığını fark ettim.
örnekleri artırılabilir.
(bkz: çok korkuyorum sözlük)
dün metro beklerken oturduğum yeri yaşlı bir teyzeye verdim. sonra gideceğim yere vardım arkadaşımla otobüs beklerken ' bir lira yavrum alır mısınız?' diye bir ses duydum. yok teyze sağ ol diye döndüm ve kısa süreli bir şaşkınlık ile kalakaldım. keza teyze de öyle. metroda yer verdiğim teyzeydi karşımdaki. içim burkuldu.. nedendir bilinmez sattığı tokayı almadım ama deli gibi de pişmanım..
bugün aksarayda yol sorduğum ilk 2 kişiden birinin yabancı diğerinin sağır ve dilsiz olması. *

edit: dün be dün ne bugünü.
aynı anda aynı sessiz geceye doğru
içim sıkılıyor demişizdir
aynı sabaha uyanırken
kimbilir
aynı düşü görmüşüzdür
olamaz mı?
olabilir.

belki benim kağıt param,
bir şekilde, döne dolaşa
senin cebine girmiştir
belki aynı posta kutusuna,
değişik zamanlarda da olsa,
birkaç mektup atmışızdır

bostancı dolmuş kuyruğunda
sen başta ben en sonda
öylece beklemişizdir...
sabah 7:30 vapuruna
sen koşa koşa yetişirken,
ben yürüdüğümden kaçırmışımdır
aynı anda başka insanlara,
seni seviyorum demişizdir....
mutlak güven duygusuyla,
başımızı başka omuzlara dayamışızdır
olamaz mı?
olabilir.
bana nedense çok garip şeyler oluyor.artık korkmaya başladım.önceden çekilişlerde kurralarda bilgisayar televizyon filan çıkardı.daha sonra olumsuz şeyler düşündüğümde veya birşeyi tedirgin olarak yaptığımda hep başıma bir iş geldi.
düşündüğünüz, keşke buluşsak da hasret gidersek diye iç geçirdiğiniz an arkadaşınızın mesaj atıp buluşalım mı? demesidir. kalp kalbe karşıymış diye yorumlanır genelde.
dün gece. yine çeviri yapıyorum.

hadi len...
dün gece yine kuzu çeviriveriyorum. birden bire sıfır 7 uç gerekti. iki kutu tombo aldım. sapladım kuzuya, bitti.
üniversitede sözlü olan arkadaşlar bilirler, bazı sözlülere hoca öğrenciyi tek tek alır, bazen ikili alır bazen dörtlü vs gruplar halinde alır. üniversitede okurken bir arkadaşımla 6 yıl boyunca hangi sözlüye birlikte girdiysek ikimiz de geçtik, beraber giremediğimiz sözlülerde dersten kaldık. ikimiz de bu tesadüfü ayrı ayrı düşünüyormuşuz fakat söyleme gereği hissetmemişiz demek ki bir gün o arkadaş yanıma geldi ve "bu sözlüye birlikte girmeye çalışalım, ne zaman ikimiz aynı anda girersek ikimiz de geçiyoruz" dedi.

benim inancıma göre hiçbirşey tesadüfi değil, sadece farkına varma durumu ile ilintili.
eski sevgilimin üç ablasının olması. tesadüf bu değil tabi üçünün de eşlerinin isimlerinin aynı olması. asıl tesadüf buda değil amk. üçünün isminin de benim ismimle aynı olması.