bugün

öeh artık yeter be kardeşim denilen başarılardır. bir defa da şaşırt bizi be galatasarayım...önüne geleni yeniyor, haset arkadaşları deli ediyorsun. biz taraftarların artık bu başarılarını kanıksadı yahu...avrupa da hiçbir türk takımı sana rakip bile olamıyor, ancak kötü taklitlerin olmaya çabalıyorlar, ha onu da beceremiyorlar o da ayrı...

(bkz: 3 aralık hertha berlin galatasaray maçı)

gene kazandın, gene bu ülkeye ülke puanı nasıl arttırılır gösterdin...helal olsun...
aç tavuğun kendisini darı ambarında sanması durumunu çağrıştıran görünmeyen başarılardır.

(bkz: ama bizim uefa kupamız bıdı bıdı)
(bkz: yaran başlıklar)*
birkac yillik sekteden sonra gorulen basarilar. ha bir de, diger turk takimlar kazanana kadar ki bu cok zor, uefa ve super kupa laflari ve turevlerini soylemesi gayet normaldir.
not : goztepeliyim ama durum bu yani.
uefada gruptan çıkmayı başarı görmek sadece galatasarayın değil tüm türk takım taraftarlar için acizliktir. kendimizi bu kadar küçük görmek nedendir? bu gruptan çıkmayacaksa gs hangi gruptan çıkacaktır? geçen hafta metalcilere yenilirken bugün böbürlenenler o gün neredelerdi? umarım gs kadıköyde kupayı kaldırır orası ayrı.
sabri'ye rağmen maç kazanmak. daha ne olsun ?
(bkz: #3638962)
birkaç yıllık sektenin ardından geri gelen başarılardır. tümden bakıldığında yaklaşık 40 senedir türkiye'yi avrupa arenasında temsil eden, 1988 yılından beri de türkiye'nin avrupa'da sözü geçen tek kulübünden bahsediyoruz. son yıllarda aldığı birkaç başarısız sonuç galibiyet/mağlubiyet dengesini bozmuşsa da durum an itibariyle şu şekildedir:

215 80 53 82 284 314 (Pld W D L GF GA)

galatasaray avrupa kupalarında oynadığı 215 karşılaşmanın 80'ini kazanırken 82'sinde mağlup olmuştur. kazanacağı 2 maçtan sonra tekrar birkaç sene öncesinde olduğu gibi avrupa kupalarında galibiyet sayısı mağlubiyet sayından fazla tek türk takımı ünvanını geri alacaktır.

bir de kendini darı ambarında sanan tavuklara bakalım isterseniz:

151 50 25 76 185 254 (Pld W D L GF GA)

kendini "ezeli rakip" olarak gören bir takımın avrupa karnesi de yukarıdaki gibidir. galatasaray'ın avrupa'da oynadığı karşılaşmaların ancak 3'te 2'si kadar karşılaşma oynabilen bu prensesimiz, 151 karşılaşmanın 50'sini çok şükür kazanmış, 76 maçta ise sahadan boynu bükük ayrılmıştır. aradaki bu fark basit bir hesapla kaç senede kapanır, daha doğrusu "kapanır mı" diye sorup bir düşünmek gerekir.

allah herkese bıkkınlık veren başarılar basip etsin. işi allah'a kalanlara duyurulur...

kaynak: http://www.uefa.com
sıfır puan çekerek rekor seviyeye ulaşamamış başarılardır. -kısmet olursa sıfır puan rekorunu da kıracağız, ama bu alandaki rakiplerimiz müsade etmez buna-
seri başı diye allahın benfica'sını çeken bir takımın, 3 takımın tur atladığı 5 takımlık gruptan çıkma başarısıdır.

bıkkınlık veren başarıları sezon başında steau'ya karşıda görmek isterdik...
seri başı diye allahın porto'sunun liginde porto beşinciyken geçen haftaya kadar lider olan allahın benfica'sını çeken bir takımın, 3 takımın tur atladığı 5 takımlık gruptan çıkma başarısıdır.

bir de 4 takımın 3 ünün avrupa kupalarına devam ettiği organizasyonda başını almak vardır ki pek uzak gelmiyor bize. üstelik o organizasyonda 0 çekenlerin de bulunduğu bir ülkede avrupa'da alınan bir galibiyet bile 0 çeken takımın taraftarına başarı sayılmalıdır. ancak kıskanıyorlar azizim.
tek bir maçlık başarıyla gaza gelen çakma galatasaraylı lafıdır. dikkate almaya cevap vermeye değmez. gerçek galatasaraylı istikrarın, başarıdaki sürekliliğin ne olduğunu ve sonunda ne geldiğini (bkz: uefa kupası) (bkz: süper kupa) bilir.
sürekli ankaraspor ve denizlisporu yenmenin getirdiği bıkkınlık . yeter be kardeşim bir kere de yenmeyin denizlisporu . çok kıskandık , bıkkınlık geldi valla .
taraftarının fi tarihindekileri bile ısıtıp ısıtıp sürekli gündeme getirmesiyle artık bıkkınlık veren başarılar.
futboldan bi haber kişi söylemi. sanki takım her sene şampiyonlar liginde final oynuyo da sanki ligde üstüste namalup şampiyonluklar yaşamışda bıkkınlık veren başarılardan bahsediliyor. stadını bile devlete yaptıran embesil bi takım olduğu gerçeğini görmezden gelip fi tarihinde aldıkları uefa kupasının arkasına sığınıp her seferinde öne sürüyolar. "gerçekleri tarih yazar tarihide gönül yazar" diyip takımı aleme madara eden çarşı bu başlığı görse götüyle gülerdi eminim.
helal olsun durumudur. taraftarlar için alışılagelmiş bir durum olmakla beraber hasetlenen rakiplerle maytap geçmek için süpersonic bir sebeptir.
(bkz: erken form tutan takımların sonradan cozutması)
(bkz: gs nin tarihi tobol netanya ve levadia zaferleri)
(bkz: gassarayın tarihi ankaraspor zaferi)

(bkz: hem de iki sıfır)
galatasaray'ın değil de beyninde fazlaca hücre kaybı yaşanmış bazı taraftarlarının kendini real madrid'i tutuyor zannederek kafa siken hikayelerle bıkkınlık vermesine sebep olmuş milyonlarca başarıdır. belki de en büyüğü 'ben türkiye'nin en süpersonik takımıyım' şeklinde ajdar psikolojisiyle ortalıkta gezerken her sene en az 2 maç yaptığı bir rakibine 10 senedir ısrarla 'buyur abi üst kullanım hakkı senin' dercesine * çaktırmasıdır.
(bkz: sadece galatasaraylıların açabileceği başlıklar)
birinin en büyük başarısı kösice adlı ne idüğü belirsiz kulüple birlikte uefa şampiyonlar ligi'nin en başarısız 2 kulübünden biri olmak, diğerininki 8 gol yiyerek türk milletini cümle aleme kepaze etmek olan zerzevata göre fi tarihinde kalmış başarılardır.

fi tarihinden bahsetmişken, galatasaray'ın avrupa'da son 40 yılda kaç defa çeyrek final, kaç defa yarı final oynadığından ve kaç kupa kazandığından bahsetmeye gerek görmüyoruz zira görünen o ki bu zerzevatta kaşıntıya yol açıyor, böyle ulu orta kendilerini kaşıttırıyorlar. birinin gözü yaşlı başkanı tesadüf demişti evropa'da kenarından bir çeyrek final görünce, hemen ertesi sene "sıfır" galibiyet başarısını tekrar etti.

diğerine* söylenecek birşey yok zaten, kepazelikten başka başarıları olmadığı için "aga bizim çarşı var ya desibel rekoru kırmış, herkesler konuşmuş..." gibisinden şehir efsaneleriyle avunan bir avuç çoluk çocuk. ha tabi bir de her yıl ali sami yen'de ellerine alma başarısı gösteriyorlar ve genellikle inönü'de. bir de ilkokul çocuğu tadında "gönül yazar" geyikleri yapmışlar ki, zeka pırıltıları kaplıyor her yanı...
güncel Önemli Başlıklar