bugün

biri "hamit'i istersek alırız" diye gevezelik edip, bütün uğraşlara rağmen kafasını alır,

diğerini söylemeye gerek yok herhalde.
bir galatasaraylı olarak katıldığım ve beni gülümseten tespit. harbi lan bi sarışın iri forvet vardı ne oldu ona? çileğe falan hiç girmiyorum bak... girersek çıkamayız çünkü biliyorum... ayrıca beni en çok üzen tarafı da o kadar kaka, berbatov, blablabla'dan sonra gidip cris'i almak ve "transferi kapattık" açıklaması yapmak...

neyse şaka bi yana da iyi adamlar transfer edemedik evet, ama transfer şampiyonu olunca kupa vermiyorlar... 3 sene önce de biz elanoları, joları, dos santosları, rijkaardları topladık yıldız yıldız diye...

kısacası götünüze girebilir, dikkat edin.
her başarısızlık sonrası taraftarı susturmak için transfer yapan vizyonla sağlam bir takım kurmak için ince eleyen vizyon arasındaki farktır. örneğin fener şampiyonlar liginden elendi ertesi
gün kezman geldi, fener yine şampiyonlar liginden elendi üç beş gün sonra meireles geldi daha çoğaltmak mümkün bu örnekleri.
vizyon ne demek habersiz ergen yakistirmasidir.

(bkz: vizyon)
birinin teknik direktörü fatih terim diğerininki aykut kocaman'dır. varın gerisini siz düşünün.
Biri Türkiye'yi Avrupa'da temsil eder diğeri Adliye'de.
fenerbahçe;

krasic: çok iyi bir takıma geldim, galatasaray'a gol atacağım.

stoch: büyük bir takımdayım, galatasaray'a gol atacağım.

kuyt: müthiş bir camiaya geldim, galatasaray'a gol atacağım.

sow: heyecan verici bir takımdayım, galatasaray'a gol atacağım.

galatasaray;

elmander: büyük bir takıma geldim, kupalar kaldırmak istiyorum.

melo: türkiye'nin en büyük takımındayım, avrupa'da başarı istiyorum.

muslera: çok kaliteli bir takımdayım, umuyorum kupalar kaldıracağız.

amrabat: bu takım türkiye'nin en iyisi, tüm kupaları alacağız.
vizyonu oyuncu transfer etmek sanan sığır karşılaştırması...

bugüne kadar çok iyi oyuncular aldın da ne oldu lan...edirne dışında fenerbahçe denince galatasarayın oyuncusu sanılıyorsun işte..
fenerbahçe'nin galatasaray'ı 100 le çarparak kazanacağı vizyon farkıdır.hiç bir şekilde galatasaray'a ve galatasaraylılara hakaret etmeden yazacağım yazacaklarımı.

öncelikle galatasaray'ın dünya kulübü olma gibi bir hayali var.hayali diyorum çünkü bu kelimeleri belli başlı temeller üzerine oturtmazsanız bu vizyon değil hayal olur.uzak doğudan sponsor bulmakla maalesef dünya kulübü olunmaz.dünya kulübü olmak için atılan adımlardan birisi olan endonezya turunu, sponsor firma uçak ayarlamaktan son anda vazgeçti diye sen o turnuvadan vazgeçemezsin.cebinden verip gitmelisin sonuçta adını duyuracaksın.hem de dünyanın en büyük müslüman nüfuslu ülkesine avrupada oynayan bir müslüman takım olarak.

fenerbahçe'ye gelirsek,fenerbahçe'nin daha doğrusu aziz yıldırım'ın vizyonu daha geniştir.aziz yıldırım'ın bu güne kadar yaptıkları tesislerin bile yanında sönük kalacağı iki büyük projesi var.birincisi 100 bin üye.ikincisi ise kulübün kasasında 1 milyar tl olması.belki taraflı bir gözle bakıyor olabilirim ama fenerbahçe'nin vizyonu galatasaray'dan çok daha geniş geliyor.belki bunda gs yönetiminin aziz yıldırım'a oranla daha yeni olması olabilir.

son olarak ünal aysal'ın gerçekleştirmek için sürekli uğraştığı bir konu var;kurumsallık.kurumsallık futbolda çok da önemli bir konu değil aslında.avrupa'nın dev takımlarına bakılınca onların kurumsal olduğunu görebiliyoruz fakat bütün avrupada bu böyle.sadece barcelona ve manchester united değil kurumsal olan sion ve toulouse'da kurumsal takım aynı zamanda.kurumsallık iyi bir şey ama günümüzde başarıyı yalnızca para sağlıyor chelsea,man city,psg,malaga örneklerinde olduğu gibi.
birinin eski başkanı atatürk'e suikast düzenlemiştir.
sıkışınca ikisi de şike yapar. farkları yoktur.

ama illaki bir farktan bahsetmek gerekirse futbol şubesi olarak gs daha öndedir.
Fenerbahçe nin üstünlüğüne dair bişeyler bulabilmek için kurtuluş savaşına kadar götüren farktır.

Kurtuluş savaşında mermi götürmüş. iyi. 80 sene sonra da şikeden hapis yattın.

Nasıl olcak. Allahtan yunanlılar para vermeyi akıl edememiş, mermiyi de oraya götürürdün sen.
birisi senede iki defa avrupaya gider.

a pardon, dörde çıktı di mi?!
bazılarının fransız kaldığı farktır.

görsel
fenev emre ve ziegler transferleriyle ne kadar vizyon sahibi olduğunu bir kez daha gösterdi. Sezon başında gönderip sezon ortasında geri alır. Özellikle teknik direktörünü döven bir adamı geri alıp onu kaptan yapması ile vizyonuna vizyon katmıştır.
galatasaray dünya markasıdır. fenerbahçe türkiye nin en büyük 3 kulübünden biridir.
fener tüm yıldızları borsaya bildirir alır boka bular gönderir. galatasaray oyuncuyu alır yıldız yapar satar.
hepsi bir sike yaramaz. Gs, fb, bjk, ts diğerleri. Sempati duyulur orası başka ama 100 küsür yıldır aynı. Bi gelişme yok. Anca birbirimizi sikiyoz. Sadece anadolu takımı yenmekle vizyon sahibi olunuyorsa sikeyim öyle işi. Hep aynı yerde ikisi de. Diğerleride geriye doğru yol almakta.
camia olarak değil de kulüp yöneticilerinin belirlediği yöntemlerden oluşmaktadır.

galatasaray senelerce yanlış yönetilmiştir. bunun sebebi galatasaray kulübünün iç dengeleridir. yani liseli - alaylı ayrımı galatasaray kulübü için avantajları olsa da dezavantajları da oldukça fazladır. futbol takımının 14 yıl şampiyon olamaması, uefa şampiyonluğu döneminde kaynakların doğru kullanılamaması, canaydın döneminde yapılan hatalar bunlara bariz örnek teşkil ediyor.

fenerbahçe'de ise ali şen döneminden itibaren başlayan endüstriyel futbol anlayışı ve izlenen para politikası aziz yıldırım yönetiminde son derece bilinçli ve etkin kullanılmıştır. özellikle aziz yıldırım kulübünün ekonomik açıdan iyileşmesi yönünde büyük adımlar atmıştır. avrupa'da spor kulüpleri bir ticarethane olarak görülüyorken aziz yıldırım kulübünü o doğrultuda yönetmiştir ve evet başarılı olmuştur.

galatasaray kulübü halka arzı bile yanlış yapıp yıllık 40 milyon lira civarında yük bindirirken fenerbahçe bunu daha akıllı bir şekilde yapmıştır. galatasaray kulübü adnan polat döneminde bu hatasını telafi etmiş olsa da aradan geçen zaman eksi haneye yazılmıştır. şimdi ünal aysal döneminde ise son derece etkin bir yönetim politikası izlenmektedir.

velhasıl; galatasaray ve fenerbahçe kulüplerinin kaynakları çok geniş olduğundan dolayı tüm mesele bu kaynakların doğru kullanılıp kullanılmamasıdır. zaman zaman galatasaray fenerbahçe'ye zaman zaman fenerbahçe galatasaray'a üstünlük kurmuştur, kuracaktır. tüm mesele yönetimlerde.

not : trolleri görmezden gelin lütfen.
kafadan not: troll embesil/ergen yavrularını görmezden gelin oğlum!
galatasaray denilen kulübün daha bu yıl yakaladığını sandığı farktır.
13 yıldır yerinde sayan bir camianın bu yıl yaptığı atılım ile farkı kapatıp vizyonunu uçurduğu sanrısına varan taraftarının düşlediği farktır aynı zamanda! bunlar bir de ergen tayfası!
konu kendileri olunca senelerdir iyi yönetilmediklerini bilirler ama ilavesi ile bahaneleri "lise/alaylı iç dengesi" diye hazırdır bunların, biz de yeriz amk!

dipten not: fark tamamen yönetimlerde değil aslında taraftardadır bir bakıma da. nokta.
her kesimden taraftarı olan iki takımı kıyaslamak günümüz koşullarında anlamsızdır.
(bkz: bi bitmediniz haaamına)
Galatasaray Aristokrasi, Fenerbahçe ise otokrasi ile yönetilir. Zaten arada ki vizyon farkı da buradan ortaya çıkıyor. Fenerbahçe'yi tek başına bir kişi yönetir. Dün Ali Şen bugün Aziz yıldırım gibi. Galatasaray'da ise bu mümkün değildir. Öyle olsaydı hala Faruk Süren olurdu. Başkan görevini yapar yada yapamaz sonrasında başkasına devreder. Ancak şuan Fenerbahçe'nin haline bakınca acımıyor değilim. Başlarında hırsız, şikeci ve mafya kılıklı bir sadist duruyor. Fenerbahçe taraftarı sorsan bir de Rte yi sevmez. Ancak ne farkı varkı AY nin ondan.

Sayfalarca yazılabilir iki kulüp arasında ki vizyon ve karakter farkı. Galatasaray'ın uefa kupasını bile fenerbahçeliler daha fazla konuşur * son şampiyonluk kutlamasına köpek getirmeler, türküler çalmalar içlerindeki ezikliktendir.
Galatasaray her zaman Turk oşmayan takımları yenmeye çalışır. Maksadı avrupa'da başarıdır.

Fenerbahçe'nin ise ovunç kaynakları ulke sınırları dahilinde kazanılmış galibiyetlerdir.

Şoyle izah edeyim. Bir fenerbahçeli arkadaşım beni kızdırmak için "nasıl koyduk 6-0" dediğinde ben "biz de sizi 7-0 yenmiştik" demem. Bunun te 100 yıl once olması ile bir manası yok. 1 sene once olsa yine onu one surmem. Biz Avrupa kulubuyuz derim.

Tam tersi, ben Galatasaray'ın Avrupa başarılarından bahsederken, onunla ovunurken yine aynı cumleyi duyarım; "biz sizi 6-0 yendik"

Fenerbahçe bugun Uefa kupasını kazansa, hatta şampiyonlar ligini kazansa, yarın yine "biz sizi 6-0 yendik" cumlesini duyarım. Vizyon bu işte, vizyonsuzluk. Fenerbahçe'nin tek hedefinin Galatasaray'ı yenmek olması.

itiraz ederler şimdi bu mesaja. Yahu niye itiraz ediyorsun ? Senin taptığın başkanın demiyor mu "ne zaman bizi 7-0 yenerler o zaman psikolojik ustunluk onlara geçer" diye. Bir tarafımla gulerim bu cumleye, Galatasaray şu an her anlamda Fenerbahçe'den ustundur zaten. Her branşta, her yerde. Psikolojik ustunluk değil he, gerçek ustunluk.
güncel Önemli Başlıklar