bugün
- 13 ocak 2025 konyaspor fenerbahçe maçı34
- hull city15
- yazarların favori tatlıları22
- beklenen büyük istanbul depremi16
- 13 ocak 2025 cumhurbaşkanımızın müjdesi41
- evlenmek istemeyen erkek25
- anın görüntüsü21
- türkiyede tipin pek bir önemi olmaması8
- soğuk kış günlerinde iç ısıtan şeyler8
- fakirlere mana bulmak9
- 32 yaşındayım her gün süt içsem boyum uzar mı9
- 30 yaşından sonra aşık olmanın imkansız olması25
- öğrencisine sapık mesajlar atan din hocası14
- sözlüğe güzel bir kız bırak20
- dün fetöyü savunanların bugün apoyu savunması29
- kemalistlerin 15 temmuzda korkudan altına işemesi25
- sabah ezanı10
- teröristle müzakere değil mücadele edilir18
- gerçek atatürkçülerin oy verebileceği partiler10
- öğretmen olmak için gereken özellikler15
- apo ile işbirliği yapana oy vermek10
- 2025 aile yılı10
- şu an bütün yazarların işten kaytarması9
- 12 ocak 2025 başakşehir galatasaray maçı29
- yeni çözüm süreci10
- akp nin yaptıklarını chp yapsaydı12
- akp'li kıvraklığı12
- aktrollerin her başlığa yetişememesi13
- akp ve mhp'nin demlenmesi8
- kırmızı kart diye bağırmak8
- feridun düzağaç ın ulu sözlük yazarına açtığı dava9
- akp rezillikleri14
- evrim16
- apoya beyefendi diyen mhp'li vekil27
- osmanlı torunuyuz diyenlerin ortak özellikleri16
- gece banyo yapmak vs sabah banyo yapmak15
- ülkeyi isviçre yapmak9
- mhp'nin öcalan'ı kullanıp atması34
- pandela silik olsun kampanyası11
- 12 ocak 2025 erdoğan'dan müjde açıklaması11
- abd yanıyor23
- bir tuşla herkesi çırılçıplak soyabilen teknoloji10
- akraba evliliği11
- aragorn'un sauron ile çözüm süreci yapması8
- kaptan memo yu kudurtan eko8
- trendyol da satış yapmak14
- fakirler bu saatlerde ne yapıyor sorunsalı9
- en uyuz olunan yeni nesil isimleri14
- ekrem imamoğlu'nun şam ziyaretinin reddedilmesi11
- 30 yaşından sonra aşk meşk işlerinin bitmesi8
(bkz: fotoğrafik hafıza)
Miyop ve astigmatlarda bile olan hafızadır.
Bendeki tek hafıza türü ne yazık ki!
insanların isimlerini, numaralarını, nicklerini vs çok az hatırlayabiliyorum.
Hele de biri bana bir şey anlatırken (misal işyerindeki kişiler) isim verdiyse falan bir noktadan sonra isim rehberim doluyor ve son yüklenenler baştakileri silmeye başlıyor. Birkaç gün sonra aynı kişiden bahsettiğinde “o kim ya” dediğim çok oluyor. Bunun, sevgilim olduğunda yarattığı “sen beni dinlemiyorsun” tribi çok bayıyor beni.
Ama anlatılan bir olayı direkt kafada video haline getirdiğim için asla unut(a)mıyorum. Baya baya, karşı taraf anlatırken her yeni veri gelişinde arka plan, tahmini yüzler, bakış, davranış, (tahmini)yansıma, gölge vs en ince ayrıntısına kadar görselleşiyor. Böyle ayrıntılanmış bir şeyi 20 yıl sonra yine en ince ayrıntısına kadar hatırlarım
Çoğunlukla isimleri de o videodaki rolünden çıkarabiliyorum. Mesela, “o kimdi” sorusuna “hani şöyle yapmıştı” tarzı bir cevap alabilirsem sorun kalmıyor. Ama tek başına isimler benim için muallaktan ibaret.
Müzik kulağı vs zaten yok. Anca klibi falan olacak.
Mesela roman okurken de beni en çok bunaltan şey romanın başlarında ayrıntılanmamış çok fazla karakter ismi verilmesi. Roman ilerledikçe karakterler oturuyor. Ama onda da bir süre sonra sadece olayların görseli kalıyor, karakterin ismi yine gidebiliyor bir süre sonra.
Haliyle herhangi bir metni (kelime kelime) ezberlemek benim için bildiğin çile.
Bu nedenle eğitim hayatım boyunca çok zorunlu kalmadıkça hiç ezber yapmadım. Zar zor ezberlediklerim de işim biter bitmez hafızamdan silindi. Bunun bir faydası, her şeyi anlamak zorunda olmaktı. Matematiksel formülasyona bile sebep-sonuç ilişkisiyle anlam veremezsem unutuyordum çünkü. Çok şükür sözelci de olamadım bu sayede *
Güncel hayatta tek faydası, birinin bana yalan söylemesi için söylediği yalanı en ince ayrıntısına kadar hatırlaması lazım. Çünkü ben muhtemelen ilk beyanı her ayrıntısıyla hatırlıyor olacağım.
Kötü yanı, insanlar kendilerine saygı duymadığınızı düşünüyorlar haklı olarak. iş hayatında da bunu sürekli yaşıyorum, biriyle tanıştıktan 10 dakika sonra ismini unutuyorum, bu sefer hitap etmek zorunda kalmamak için sürekli ikinci çoğul kullanmam gerekiyor. Tabi bir de bu unutkanlık aptal gibi görünmeme de sebep oluyor.
insanların isimlerini, numaralarını, nicklerini vs çok az hatırlayabiliyorum.
Hele de biri bana bir şey anlatırken (misal işyerindeki kişiler) isim verdiyse falan bir noktadan sonra isim rehberim doluyor ve son yüklenenler baştakileri silmeye başlıyor. Birkaç gün sonra aynı kişiden bahsettiğinde “o kim ya” dediğim çok oluyor. Bunun, sevgilim olduğunda yarattığı “sen beni dinlemiyorsun” tribi çok bayıyor beni.
Ama anlatılan bir olayı direkt kafada video haline getirdiğim için asla unut(a)mıyorum. Baya baya, karşı taraf anlatırken her yeni veri gelişinde arka plan, tahmini yüzler, bakış, davranış, (tahmini)yansıma, gölge vs en ince ayrıntısına kadar görselleşiyor. Böyle ayrıntılanmış bir şeyi 20 yıl sonra yine en ince ayrıntısına kadar hatırlarım
Çoğunlukla isimleri de o videodaki rolünden çıkarabiliyorum. Mesela, “o kimdi” sorusuna “hani şöyle yapmıştı” tarzı bir cevap alabilirsem sorun kalmıyor. Ama tek başına isimler benim için muallaktan ibaret.
Müzik kulağı vs zaten yok. Anca klibi falan olacak.
Mesela roman okurken de beni en çok bunaltan şey romanın başlarında ayrıntılanmamış çok fazla karakter ismi verilmesi. Roman ilerledikçe karakterler oturuyor. Ama onda da bir süre sonra sadece olayların görseli kalıyor, karakterin ismi yine gidebiliyor bir süre sonra.
Haliyle herhangi bir metni (kelime kelime) ezberlemek benim için bildiğin çile.
Bu nedenle eğitim hayatım boyunca çok zorunlu kalmadıkça hiç ezber yapmadım. Zar zor ezberlediklerim de işim biter bitmez hafızamdan silindi. Bunun bir faydası, her şeyi anlamak zorunda olmaktı. Matematiksel formülasyona bile sebep-sonuç ilişkisiyle anlam veremezsem unutuyordum çünkü. Çok şükür sözelci de olamadım bu sayede *
Güncel hayatta tek faydası, birinin bana yalan söylemesi için söylediği yalanı en ince ayrıntısına kadar hatırlaması lazım. Çünkü ben muhtemelen ilk beyanı her ayrıntısıyla hatırlıyor olacağım.
Kötü yanı, insanlar kendilerine saygı duymadığınızı düşünüyorlar haklı olarak. iş hayatında da bunu sürekli yaşıyorum, biriyle tanıştıktan 10 dakika sonra ismini unutuyorum, bu sefer hitap etmek zorunda kalmamak için sürekli ikinci çoğul kullanmam gerekiyor. Tabi bir de bu unutkanlık aptal gibi görünmeme de sebep oluyor.
bir kere gördüğüm sayıları, bir kere duyduğum ismi hiç unutmam. aklıma kazınır o. görsel ve işitsel hafızam psikolojik ruh halime bağlı olarak ortalamanın çok üzerinde, çok iyi, ya da kötü. o da kalıtsal, manik depresif kişiliğimden dolayı.
dün kardeşimin kredi kartı internet bankacılığı parolasını değiştirdim,
ve her bir rakam kart bana aitmiş gibi gözümün önünde beliriyor, sıralamayı belirlerken kullandığım metotla beraber,
seneler ve aylar önce kullanmayı bıraktığım telefonun ekran kilidi şifresini gözümün önüne getiremesem bile kolay kolay, ekran açıldığında hemen anımsıyorum.
ve her bir rakam kart bana aitmiş gibi gözümün önünde beliriyor, sıralamayı belirlerken kullandığım metotla beraber,
seneler ve aylar önce kullanmayı bıraktığım telefonun ekran kilidi şifresini gözümün önüne getiremesem bile kolay kolay, ekran açıldığında hemen anımsıyorum.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar