bugün

önceleri sadece filmlerde olduunu düşündüğüm, fakat bisiklet kazası yaptığım anda başıma gelen hadisedir. Fakat bütün hayatınız o kısacık anda tabiki gözünüzün önünden geçmez, sadece bir iki güzel anıdan ibaret bir görüntüdür.
(bkz: öleceğini düşünüp yusuf yusuf olmak)
(bkz: o yüzden de güzel şeyleri hatırlamak)
insanın ölüme yaklaştığını düşündüğü an ortaya çıkan bilinçaltının güzel bir oyunu.
Hayatımızın fragmanıdır bir nevi.
oscara aday en güzel filmlerdir...özellikle trajikomedik film dallarında...*
başıma gelse çok kısa süreceğini düşündüğüm komik bi film
asansörde mahsur kalındığında ve boğulma tehlikesi geçirildiğinde yaptığınız eylem olabilir. tabi bu örnekleri çoğaltabiliriz.
Ölümden dönenler ya da bayılanlardan en çok duyulan sözcükler.Ben de bayıldım ama hiç hayatım film şeridi gibi gözümün önünden geçmedi.ilginç bir şey olsa gerek.
sonunda resmi çekilen olay. *
http://img297.imageshack....97/3552/filmseridifm0.jpg
pek merak edilmemesi gereken durumdur. çünkü böyle bir durumda ölüme bayağı yakınsınız demektir. *
insanın muazzam derecede kafasının rahat olduğu bir zaman içersinde yalnız başına olduğu zaman gerçekleştirdiği bir durumdur.bu tv de seyrettiğimiz dizilerden ya da filmlerden farklıdır.çünkü başrolde bizler oynarız.figüran olarakta hergün gece yorgan gibi üzerimize çektiğimiz insanlar...
bir ömür biçilmiş hepimize.kimimiz çok şanslı oluveriyor yada hepten şanssız.bir zar atıyoruz ya üç üç gelicek yada altı altı.ortası yok.ya iyi bir yaşam sürdürücez yada biticez. ortası bize zarar.kahve içeriz orta şekerli ama bunun ortası maalesef ki yok...
ömrümüzü neye adadıysak genelde sonu hüsran.büyük kayıplar vereceksinki iyi bir hayatın olsun. iyi okumak istiyorsan herşeyden fakir kalcaksın,gezmekten,sevgiden,sevgiliden,duygularından,aklınıza gelebilecek bütün faaliyetlerden...iyi dans etmek istiyorsan yemekten,güzel görünmek istiyorsan parasızlıktan....herşey maddiyat ise bunların hepsinden vazgeçmek zorundasınız ki yanınızda paranızı seven üç beş dostunuz ile birde bankalarda repoya hazır milyarlarınız olsun.eğer ömrümüzü adam gibi bir hayat yaşamak için harcıyorsak bu saydıklarımdan kırparak memnun olabiliyorsan ne mutlu bizlere...eger yanınızda şizofren haliniz dışında candan bir dostunuz varsa en mutlu sizsiniz.şerefsizlikten uzak kalmışsa bir insan,mertse,sözünün eriyse,fedakarsa ,sabah onun bunun koynunda uyanmıyorsa,inancı varsa ve bütün bunlara sahipken hala düzeni bozuk olanlarını düzenlemek için çabalıyorsa ancak böyle hayatı yaşayabilir.herkese mahsus verilen bir ödül değildir bu yaşam biçimi.gece gündüz demeyip sevdiklerini düşünen insanlara özgüdür,bir baglama çalındığı zaman derdinden utanmadan sıkılmadan yakınan insandır.yüreginin sesini ,içinin yanmasını bangır bangır duyuranlara özgüdür...

bize hayat gelmiş yaşa beni demiş...nasıl yaşarsan yaşa ama yaşa!
kimimiz bezdik hayatımızdan belki ama birde hastahanede eli ayağı tutmayan insanlardan dinlemek lazım hayatı.görmek istemediğimiz olayları bazen kör bir insanda dinlemek lazım ki elimizdekilerin değerini anlayalım.işte ince hesaplar bunlar ...
yaşadığımız şehirden bıkmışsak bunalmışsak ,hergün pc hergün tv,hergün monoton bir maratonluktan yorulmuşsak dogudaki teyzelere uğramak lazım .eli hala tezek kokan,hala çocugunu doyurmak için traktörün kasasını otla doldurup cebi üç beş kuruş görsün diye baharı dört gözle bekleyen insanlara bir selam etmek lazım gelir...
herkesin şansı yaver gitmiyor ,bazen en olası işler herkesin yolunda giderken bazılarımız birşeyleri elde etmek için toprağı kazıyoruz sanki tırnaklarımızla.sonra acıyınca canımız başlıyoruz bunalmaya haklı olarak.sonrada ya ne yapalım kaderim de buysa zaten yaşamakla uğraşıyorum birde kendime bir kader çizemicem gibi ifadelerin içinde boğuluyoruz...
munzur dağına karşı elinde cigarası olan bir dede oturmuş öylece bir taşın üstüne;
naparsın güsel dedem dedim buralarda? ne bir kimse var ne de birşey,bu otun taşın dibinde neye bakarsın saatlerdir?
otur hele dedi sen bilmessin daha yaşın küçük...
ya olsun sen anlat...
ömrümce hayatımı bir film gibi gözümün önünden geçirdim de bir fayda edemedim kendime çağam,gördümki şu kocca ömrümde kimselere faydam olmamış böyle yaparak yani kimselere dediysem 10 parmagımın sayısını geçmez.velakin şimdik başka düşüniyim.ya ahretim için ne yaptımki acep.şimdik bir film şeridi gibi tekrar seyrettim hayatımı da işin işçinden çıkamıyım...
artık gerisini sizler getirin...
20 eylül 2008 tarihinde sinemalarda gösterime girecektir.
Ölürken gözlerimin önünden gececek bi an varsa oda tavla oynerken arka arkaya 4defa 6-6 attığım andır.10 kişilik toplulukta herkez kendinden gecmişti. (bkz: toplu orgazm olma yöntemleri)
''hayat anlardan ibarettir ve işte bu yüzdendir ölüme çok yakın olduğumuzu hissettiğimiz anlarda tüm karelerin gözlerimizin önüne gelmesi.çünkü, anlar bütünümüzü son bir kez daha görmek isteriz'' demişti geçmiş zamanda kim olduğunu hatırlamadığım birisi. gözlerimizden film şeridi gibi geçerken hayat, sadece iyiler mi hatırlanır acaba? eğer öyleyse sorun yok. ama, o film karelerinde pişmanlıklar ve kötü adamlar/kadınlar da yer alacaksa eğer varsın yayınlanmadan kalsın hayatın filmi. bari ölürken huzurlu olsun insanlar...
biyolojik anlamda son kullanma tarihi geçmek üzere olan hayattır.
eğer bu film seyredildiği halde nefes alıp vermeye devam ediyorsanız film tutmuş, belirsiz bir zaman sonra mutlaka en az ikincisi çekilecektir. Bu iki film arasında yaşanan hayat ise kıymeti en çok bilinen hayattır.
güncel Önemli Başlıklar