bugün

buluştum. ama çektiğim çileyi bir ben bilirim amk.
eğer karşıdakini az biraz beğendiyseniz çektiği resti görmeyin. restine rest nedir beynini ziktğimin salağı. senden adam olmaz. yalnızlıktan öl amk.
En iyisi alman usulü abicim.
Karşısına birisi çıkmamış olup ne olursa olsun rastgele birini bulup evleneyim diyerekten yapılan riskli faktör. Gerçi konuşup anlaşma payı vardır. Bilemiyorum bana riskli geliyor. Sonuçta bir ayda kimseyi tanıyamazsın. Zamanı dar olan eylem.
Bence hoş. Büyükler yakıştırdıysa vardır bir bildikleri. Zaten lank diye evlenilmiyor ki bunda da flört neyin var. Birbirinden hiç hoşlanmayan iki kişiye hadi siz evlenin demiyorlar nihayetinde.
Aslında mecazi in vitro fertilizasyondur.
Büyük bir kumar, bedeli hayat olan.

Ben göze alamam, göze alana saygım sonsuz.
Bir iki defa gördüğün şahsı üçüncü kez yatağında görmekle kalmayıp ömür boyu hiç tanımadığın, huyunu suyunu bilmediğin biriyle aynı hayatı paylaşma riskidir.
Olmuyor, kendi kendine gelişen ilişkinin yerini tutmaz.
Danışıklı dövüştür, pek samimi değil. Ailelerin seçimi gibi olur bir nevi. Sevgi ikinci planda ve sonradan gelen bir şeydir ki sonradan zamanla sevmeye inanmıyorum. Gönlünde kim varsa aklına kim geliyorsa ona aitsin demektir.
Bu usülü beğenmeyenlerin kaçının anası babası başka bir yöntemle evlenmiş acaba merak konusu. Aynı zamanda bu yöntemi beğenmeyenlerin karşı cinste aradığı onlarca kriter olması da cabası.
mutsuz bir ömür yaşamanıza neden olabilir.
Herkes aynı değil ki.
öyle görücü usulü olsun severek olsun diye insanları ayırmak değil mesele önemli olan her şartta karşıdaki insanla anlaşıp huzur içinde bir ömür yaşayacağına karar vermektir.

kendi egosunu beslemekten karakterini bilmeyenler de yok değil.
Vakit kaybı olmamak için iyi düşünmek lazım.
Tamamen insanın kendisi ile alakalıdır.

Öyle insanlar var ki severek evlenmiş ama heyecanı yok, yıpranmış bitmiş zoraki evliliği sürdürüyor
Öyle insanlar var ki görücü usulü evlenmiş olmayacak kadar sakin ve olması gereken kadar rahat yaşıyor.

insanı anlamak zordur.
Doğru insanı bulduğunda güzel hayatı yaşamak lazım...
görücü usulü evlenilmiştir.

kızkardeş, erkek kardeş eşi, eniştemin abinin eşi, eşin iş yerinden 2-3 arkadaşı (eşim çalışıyor) bir olmuşlar bizi bir birimize uygun bulmuşlar.

hem eşime hem bana yapılan neden evlenmiyorsun baskılarına daha fazla dayanamamak (mutlu bir yuva kurmak aile olmak isteği de) devreye girince nasrettin hocanın hesabı "ya tutarsa" diyerek göle yoğurt mayalamak gibi tanışma kabul edilmiştir.

iş çıkışı ortak bir arkadaşın evinde tüm taraflar (akrabalar ve ortak arkadaşlar) olmak üzere toplanıldı. havadan sudan muhabbetler kaçamak bakışlar vücut dili okumalar mimikkler incelendi, 10 dakikalık balkona çıkma sigara içme bahanesi ile yalnız kalınıp ayak üzeri iş konusu havalar da çok sıcak muhabbeti gibi gereksiz konular konuşulup telefon numarası (ericsson telefonlar var o zaman) istenip "isterseniz yarın sizi arayıp müsait bir zamanda bir yemek veya çay içeriz denildi.

2 aya yakın flört aşaması, 1 yıl nişanlı kalma aşaması sonunda evlendik.

bizi bir birimize uygun gören akrabalar arkadaşlar yanılmamıştı.
eşim ile ortak hiç bir yanımız yok.
ne yemek, ne müzik, ne ideloji-siyaset, ne renk, ne futbol, ne giyim, ne film, ne din düşüncesi-bakış açısı falan ortak bir tane yanımız yok ama saygı sadakat sorumluluk fedakarlık ile gelen-kazanılan aşk tek ortak noktamız.
ama hergün ben ne iyilik yaptım da mükafat olarak allah bana böyle eş nasip etti diyerek şükür ediyor, allah'ım ömrümden ömür al ona ver diye dua ediyorum.

kaliteli (akıl ahlak sorumluluk dürüstlük vb) insan olun, emin olun; bakkala giderseniz en iyi peyniri, manavda en iyi meyveyi, kasapta en iyi eti, mağazada en güzel elbiseyi size verirler ve size eş olarak da sizin gibi insanı uygun görürler.
tabi ki etrafınızda olan arkadaşlarınız-dostlarınız da sizin gibi olurlar.

siz kaliteli olmayınca size sunulan da tercihleriniz de kaliteli olmaz.
asıl sorun görücü usulü falan evlilik iyi-kötü meselesi değil.
pislik olduğunuzda ne kokudan ne sineklerden şikayet edemezsiniz.
mutsuzluk nedeni karşınızda ki insan değil, sizin kalitesiz olup yanlış tercihlerinizin sonucudur.
biliyorum, konu uzuyor ve kişisel algılar beklentiler zevkler bakış açısı burada önemli ve kişiye göre şartlar ortam karakter değişir, tek bir doğru yoktur.

şunu belirtmeden geçemeyeceğim; insanlar ne düşünür bilmem ama görücü usulü evlilik için tükaka demem için ya aptal ya geri zekalı olmam lazım.
neden mi?

bir bluetoot kulaklık alacağım, veya yeni bir telefon ya da bilgisaray, android tv alacağım.
ne yapıyorum?
kullanıcı yorumlarına bakıyorum, ürünü fiyat olarak inceliyorum.
başka siteler kaç liraya satıyor ona dikkat ediyorum. formlarda inceleme sitelerinde yorum yazı videoları takip ediyorum.
işletim sistemleri veya yazılım programlarda olan-olacak hatalar çökmeler riskler için önlem ve neler yapılması gerekliliğine tavsiyelere uyuyorum.
bu ürün beni ne kadar idare eder?
yazılım güvenlik güncelleme desteği ne kadar sürer?
servis dayanıklılık vs gibi kriterler neler vs yorum yazılar yetkili kişi kurum görüşlerine önem veriyoruz.

bir ürün için başkalarının görüşlerine tavsiyelerine önem veriyoruz. kırk defa düşünüyoruz kırk kişiden akıl alıyoruz.
diyelim ki yanlış karar verdik, zararımız ortalama 5000 lira.
ne olmuş yani zararımız 5000 lira ise, kaldırıp çöpe atarız; kaybımız 5000 lira olur.
ya evlendiğinizde hata yaparsanız?

ama evlenirken kimseye sormayacağım, düşüncelerine tavsiyelerine uymayacağım, görüşlerine değer vermeyeceğim öyle mi?

ayakkabı alırken internette ürünü giyen satın alan insanlar ileride ayağımı vurmaya başladı, ayakkabı bir ayda çarık gibi oldu dağıldı, su çekiyor, pis koku yapıyor diye yorumları okuyunca buna değer vereceğim ama evlenirken başını yakarsın bundan sana karı (veya koca) olmaz diyeni dinlemeyeceğim.

bir elbise aldığınızda bile başkasının görüşü bakış açısı yaklaşımı düşüncesine, o zaman trend olan moda olana insanlar ne der demeye önem veriyor ama eş seçerken olmaz.

görücü usulü tükaka demem için aptal olmam gerek.
bir ömür mutsuz yaşamayı göze almaktır.
bir nevi matematik hesabı. örnek veriyorum: bizim oğlan mühendis, 28 yaşında, kendi arabası var, kirada oturuyor. sizin kız doktor, 25 yaşında hem de eli yüzü düzgün. demek ki evlenirlerse iyi anlaşırlar.

bu yöntemin hakkında "böyle evlenenler daha mutlu, evlilikleri bitmiyor" demekse biraz düşüncesiz bir yaklaşım bence. görücü usulüyle evlenen insanların hayat koşullarıyla, daha önce çıkarak evlenenlerin hayat koşulları karşılaştırılmadan başarı karşılaştırması da yapılamayacağını düşünüyorum.

baba evinden koca evine giden eline erkek eli değimemiş, camlar perdeler arkasında büyümüş bir ev kızı, görücü usulü evliliğin sonucunda mutsuz da olsa boşanamayabilir. bir şekilde kendi kendine evlenecek birini bulamayan, ancak yakınlarının kendisine gösterdiği insanla evlenebilen bir kişi kendi kendine, destek almadan boşanamıyor da olabilir. çiftin hala evli olması hala çok mutlu olduklarını göstermeyebilir. kimi zaman sadece boşanılamadığı için (din, gelenek, baskı, ayıp, işsizlik, çocuklar...) evlilik sürüyor olabilir.

halbuki birbirleriyle kendi kendilerine tanışıp çıkıp evlenmiş insanlar kendi hayatlarına daha çok hakim olduğuklarından (belki kendi başına bir kız/erkek bulabilen, belki ailesi olmadan sokağa çıkabilen, belki tanımadığı etmediği bir adamla zorla evlendirilemeyecek kadar dediğim dedik... ama her halde kendi kendine karar verebilmiş bir insan bu bahsettiğimiz) bu kesimin boşanma oranı daha yüksek olabilir.
Mümkünse olmasın dediğim tür evlilik.
dayımın yengemle evlenme şekli ancak çok mutlular. 3 tane evlatları var.