fırsatçılık felsefesi üzerine kurulmuş sektörler

oto galeriler ve bir kısım emlakçılar.

bankacılık ve özel hastaneler diyorum çünkü bu iki kurum timsah gözyaşı dökmekte üstlerine yoktur.

(bkz: bankacılık) var mıdır daha fırsatçısı bilemiyorum. adamlar senin benim paramı satarak paranın amına koydular.

Aslında sektör fırsatçı olmaz insan olurda ama 50 karakterde açıklamak uzun iş.

Tanım: insanların, zor duruma düştüğü, seçeneksiz kaldığı, kimi zamanda bilinçsiz oldu bazı iş kollarında mağdurun ticari anlamda destekli bir şekilde kuru kazığa oturtulması ve git gel yapılmak suretiyle acı acı hoplatılması durumudur. Peki, nedir bu sektörler şöyle akla ilk gelenleri sıralayalım:

ikinci el eşya borsası:

tabi ki number one'de bu olmalı çünkü işi en iyi bunlar yapıyor rakip olamaz neredeyse kimse bunlara. Şöyledir efendim, örneğin yeni evlisiniz evinizde ki her şey a'dan z'ye yepyeni ve bir o kadar kaliteli. Tayininiz çıktı veya taşınmanız gerekiyor ve koca evi bir kamyonda taşımak istemiyorsunuz. Herhangi bir ikinci el eşya dükkanına gider ve durumu anlatırsınız satmak istediğiniz tüm oturma gurubuna değeri ve kalitesi ne olursa olsun size her zaman sabit bir fiyat çekerler. Öyle yaparlar çünkü alternatif olarak gidebileceğiniz tüm ikinci elcileri tanırlar ve anlaşmalıdırlar birbirleri ile onlara da gitseniz sizin son model, yepyeni yatak odanızda 300-500 tl verirler ve gönderirler sizi. Ama malınız vitrine konduğunda bir ay sonra gelin ve sorun fiyatını. Üzerindeki etikette sıfır yatak odası yazar, içeri gidip sorarsanız da eğer sizi hatırlamamışlarsada ''abi iflas eden bir showroomdan aldık gel bi bak istersen'' derler.

ikinci el cep telefonu piyasası:

bu piyasayı bilmeyen neredeyse yoktur. Bilindiği üzere piyasadan her kalitede ve kalitesizlikte telefon çok ucuza toplanır ve iki ve katı olabilecek fiyatlara satılır. Bazen biraz tamir görerek, bazen de hiç görmeden müşterinin saflığı ve teknolojiden uzaklığı ölçüsünde ürün kurbana bir güzel kasılır. Kolaydır bu, cihazın iç dış kapağını ve gerekirse iç ekranını değiş, al sana cillop gibi Nokia. Eğer bir ürün beğenirseniz hemen ha omu o alet temiz zaten bir arkadaşım sattı sorun çıkmaz derler ama yalandır genelde. Alırken her zaman şunları duyarsınız yok bir sorun çıkmaz rahat ol, çıkarsa da buradayız derler. Ama sorun çıktığında 50 defa ustaya gönderirlerde telefonunuzu kesinlikle takasla aynısından vermezler ve paranızı da kolay kolay iade etmezler.

Şehirlerarası otobüs yolculuklarındaki dinlenme tesisleri:

Yediden yetmişe hepimizin bazı dönemler isteyerek veya istemeyerek yaptığımız şehirlerarası seyahatlerde düştüğümüz kurt kapanlarıdır bu tesisler. Gecenin bir vakti sayın konuklarımızla başlayan o anons sizi yerinizden hoplatır ve uyanırsınız, otobüs yavaşlar ve yaklaşır oraya. Pıssss sesinden sonra kapı açılır ve gecenin o serin ayazında inersiniz ve işte o andan itibaren restoranından, cafecisine, süper marketçisinden tutunda wc cisine kadar oluşan bir ordu sizi koparmak için hazır kıta beklemektedir.

Otobüste dağıtılan kakaolu kek ve kola kursağınızı yakmıştır, söyle iyi bir yemek yemek istersiniz ama herkesi önceleri çok iyi kazıklanmışlığı vardır böyle yerlerde ya bir tostla işi kapatırsınız veya markete girersiniz. Markette de bir küçük su bile 1 tl den başlayan fiyatlarla sizi bekler. Neyse bir şeyler yer içersiniz kendinize göre ama onca yol gideceksinizdir bir wc'ye uğramadan olmaz tabi ki. Yardımsever yetkililerimiz bu durumun farkında olduğu ve sizin dağın başında o tenhada, duvara işeyemeyeceğinizi, ağaç dibine s...çamayacağınızı bildiğinden her yerde 50 kuruşa girdiğiniz tuvaletten buralarda bir-Bir buçuk tl almayı ihmal etmez. Bilirler çünkü fırsatçıdırlar ve gecenin bu saatinde ve bu dar zamanda başka çareniz yoktur da ondan...