bugün
- kemalizim bir aklı tutulmasıdır19
- emekli maaşı 35 bin olsun diyince gülen akpliler12
- maymunlar evrimden sonra nasıl yeniden var oldular12
- ülkedeki gizli pkk lılar8
- kamos8
- kemalistleri amerikaya asker yapsak14
- fotokopici bi erkek9
- kuranda namaz kılmanın olmayışı15
- kuranda antartika kıtasının geçmemesi15
- 12 temmuz 2025 erdoğan'ın tarihi konuşması17
- tonguc1bukentay15
- v a m p i r o v12
- kürt olmanın avantajları13
- dünya hukuk günü9
- kürt sevmemenin çok mantıklı bir şey olması9
- yeni gelen yazarlara sözlüğü gezdirmek8
- bitcoin10
- ekmek yerken içini alan insan11
- yaşar nuri öztürk8
- fahrettin altun'un görevden alınması14
- toksik yazarlar10
- pandela 310
- sözlüğün abisi11
- grok'un küfür etmeye başlaması25
- kemalistler10
- arkadaşlar moderatör oluyorum35
- akpnin elinden dini alın geriye ne kalır22
- israil le ticareti kesmemizi şer güçler istiyor8
- sözlük karıları8
- lise eğitiminin 2 yıla düşürülmesi12
- ilk buluşmada ne yenir10
- dolar 40 lira18
- ahmet hamdi çamlı19
- hayvanlar için bir kap su çıkarmayan karaktersiz8
- arkadaşlar on üzeri iki karesi üç küpü dört ne9
- ses klonlamayla sahte röportaj sesi yaratmak13
- yazarların pipi boyu9
- türk milleti21
- anın görüntüsü14
- atatürk'ü sevmeyen insancık14
- true nickli yazar17
- türklerin medeniyete katkıları12
- başkanlığı bırakayım yeterki beni yargılamayın9
- arkadaşlar şişe der misiniz9
- sözlükten bi şey olmaz15
- abdullah öcalan videolu mesaj yayınladı18
- gocu'ya sarma sarmak19
- ülkenin dingonun ahırına dönmesi14
- heykeller ne işe yarıyor sorunsalı13
- 8 temmuz 2025 sözcü tv'nin karartılması24
--spoiler--
onlar, sıkılmak nedir bilmez bir sırça köşke, yani gizliden gizliye de olsa dillerini çıkaramayacakları, nanik yapamayacakları bir sırça köşke inanmışlar. işte bu köşkten korkmamın nedeni belki de onun sırçadan oluşu, sonuna dek ayakta kalışı ve gizlice de olsa dilimi çıkaramayışımdır.
--spoiler--
onlar, sıkılmak nedir bilmez bir sırça köşke, yani gizliden gizliye de olsa dillerini çıkaramayacakları, nanik yapamayacakları bir sırça köşke inanmışlar. işte bu köşkten korkmamın nedeni belki de onun sırçadan oluşu, sonuna dek ayakta kalışı ve gizlice de olsa dilimi çıkaramayışımdır.
--spoiler--
son romanının, bir bölümünü oluşturacağı ''bir büyük günahkârın yaşamı'' adlı büyük çaplı tasarısını gerçekleştiremeden 1881'de Petersburg'da öldü. bu ''bütün yaşamım boyunca bana bilinçli ya da bilinçsiz olarak işkence etmiş olan'' (dostoyevski) tanrı'nın varlığı sorunuyla ilgili bir çalışmaydı. bitirdiği çalışmanın tek bölümü olan ''karamazov kardeşler'' 1880'de basıldı.
alex de souza'nın en sevdiği yazardır.
takar gözlüklerini, bu adamı okur kralımız.
takar gözlüklerini, bu adamı okur kralımız.
tostoy gibi bir dev karaktere ayarın allahını vermiş adamdır ama şimdi olay çok uzun olduğu için yazamayacağım...
bağımlılık yapan büyük yazar.
1821-1881 yılları arasında yaşamıştır. mühendistir. bir dönem orduda görev almıştır. politikayla ilgilendiği yıllarda tutuklanmış, idama mahkum edilmiş, kurşuna dizilmek üzereyken cezası bağışlanmıştır.
depresif yapısı, bunalımları, sara nöbetleri, ekonomik koşullarının yetersizliği ve kumara düşkünlüğü zor bir yaşam sürmesine neden olmuştur.
ardında çok sayıda okura ulaşacak ve her dönemde beğeniyle okunacak pekçok eser bırakmıştır.
budala, kumarbaz, ecinniler, suç ve ceza, karamazov kardeşler, delikanlı, ezilenler, beyaz geceler ve insancıklar eserlerinden bazılarıdır.
"küçülmekten bile zevk almaya kalkışan bir adamın özüne saygısı kalır mı? bunu usanç veren bir pişmanlığın etkisinde söylemiyorum. öteden beri, "affedersiniz babacığım, bir daha yapmam" demekten nefret ettim. bunu söylemek bana güç geldiği için değil; tam tersine gayet kolay söylüyordum. hatta sanki mahsustan, zerre kadar suçum olmadığı halde yakalanıverirdim. bu hepsinden kötüydü. bu sefer yine duygulanır, pişmanlık duyar, gözyaşları dökerdim. şüphesiz hepsi kendi kendimi kandırmak içindi. bunları yalandan yapmadığım halde kalbimde bir kötülük nüvesi vardı... tabiat kanunları beni ömrüm boyunca her şeyden çok hırpaladığı halde bu defa ona suç bulmaya da imkan yoktu... şimdi aynı şeyleri hatırlamak içime fenalıklar veriyor; zaten o sıralarda aynı şeyi duymaktaydı... bir dakika geçince, kendi kendimi yiyerek, bütün bu pişmanlıklar, duygulanmalar, değişme andlarının hep yalan, çirkin yalan, sahtekarlıktan başka bir şey olmadığını anlıyordum. kendimi türlü türlü şekillere sokarak hırpalanmamın sebebini soracak olursanız size, boş durmaktan canım sıkıldığı için çeşit çeşit marifetleri denedim, diye cevap vereceğim..." yeraltından notlar
(bkz: ateş fedya)
1821-1881 yılları arasında yaşamıştır. mühendistir. bir dönem orduda görev almıştır. politikayla ilgilendiği yıllarda tutuklanmış, idama mahkum edilmiş, kurşuna dizilmek üzereyken cezası bağışlanmıştır.
depresif yapısı, bunalımları, sara nöbetleri, ekonomik koşullarının yetersizliği ve kumara düşkünlüğü zor bir yaşam sürmesine neden olmuştur.
ardında çok sayıda okura ulaşacak ve her dönemde beğeniyle okunacak pekçok eser bırakmıştır.
budala, kumarbaz, ecinniler, suç ve ceza, karamazov kardeşler, delikanlı, ezilenler, beyaz geceler ve insancıklar eserlerinden bazılarıdır.
"küçülmekten bile zevk almaya kalkışan bir adamın özüne saygısı kalır mı? bunu usanç veren bir pişmanlığın etkisinde söylemiyorum. öteden beri, "affedersiniz babacığım, bir daha yapmam" demekten nefret ettim. bunu söylemek bana güç geldiği için değil; tam tersine gayet kolay söylüyordum. hatta sanki mahsustan, zerre kadar suçum olmadığı halde yakalanıverirdim. bu hepsinden kötüydü. bu sefer yine duygulanır, pişmanlık duyar, gözyaşları dökerdim. şüphesiz hepsi kendi kendimi kandırmak içindi. bunları yalandan yapmadığım halde kalbimde bir kötülük nüvesi vardı... tabiat kanunları beni ömrüm boyunca her şeyden çok hırpaladığı halde bu defa ona suç bulmaya da imkan yoktu... şimdi aynı şeyleri hatırlamak içime fenalıklar veriyor; zaten o sıralarda aynı şeyi duymaktaydı... bir dakika geçince, kendi kendimi yiyerek, bütün bu pişmanlıklar, duygulanmalar, değişme andlarının hep yalan, çirkin yalan, sahtekarlıktan başka bir şey olmadığını anlıyordum. kendimi türlü türlü şekillere sokarak hırpalanmamın sebebini soracak olursanız size, boş durmaktan canım sıkıldığı için çeşit çeşit marifetleri denedim, diye cevap vereceğim..." yeraltından notlar
(bkz: ateş fedya)
(bkz: yeraltından notlar)
suç ve ceza adlı eserinde bir kitabın eşi görülmemiş şekilde sinema filminden daha çok gerdiğine şahit olursunuz.en favori yazarımdır.
sadece dostoyeski okumayı sevenlerin algılayabildiği okurken beynindeki yönetmen ve oyuncularla kişinin kendisinin çevirdiği filmi büyük bir keyifle izlemesidir bu adamı okumak.
kendine karşı işlediği suçları kendine eza edinen bir adammış, okunduğu kadarıyla.
kim bu adama yazar diyebilir ki, o bir kitabıyla bir karakter yarattığını zannederken onu okuyan insanlardan yüzbinlerce raskolnikov yaratmıştır. ruhen hasta, zayıf, zavallı, ama kendine acımayan aksine sürekli kendisini aşağılayan ve aslında en çok kendisine acıyan, herkesi her şeyi küçük gören ama aslında en çok kendisinden nefret eden, kendisini bir fahişeden daha aşağılık gören, bir fahişeye aşık olmak isteyen, tanrıya inanmayan, inanmak isteyip bir türlü inanamayan, aslında çektiği bütün acı, işlediği bütün günahlar ve istediği o bağışlanma sırf bu bilinmezlik yüzünden olan ve en kötüsü her şeyin farkında olan her daim cehennem azabında kıvranan binlerce raskolnikov. sanmıyorum ki insanların yerinde olmayı bu kadar çok istediği bir roman karakteri daha var olsun. belki herkes kendisinden bir şeyler bulduğu için, herkesin en derinlerindeki pislikleri çıkarıp böyle acımasızca yüzümüze vurduğu için...
vikisöz sayfasında onun söylediği iddia edilen: ''rusu kazıyın, altından kesinlikle kazak çıkar.'' lafı yazılmış deha. hangi orospu çocuğu yazdıysa o sözü. o söz bir kere ilber ortaylı denen moronun sözüdür.
edebiyatın beethoven'ınıdır. o da beethoven gibi sarhoş bir babaya sahipti ve yaşamı yine beethoven gibi ağır sağlık sorunlarıyla geçti. bu durum, ikisinin eserlerine de keder olarak yansımıştır.
okuyan kişiyi, okumadan önceki gibi bırakmayan yazar. etkilenmeden, düşünmeden, değişmeden durulmaz. her ne isen okuyup kapağını kapattığında artık sen değilsindir.
pek çok yakıştırma yapıldı dostoyevski için. ancak en çok yakışanını sevim burak yapmıştı yıllar önce. yazarların peygamberidir o. ben bir adım daha ileriye gidiyorum. sanatçıların peygamberi ve ilham perisidir o.
Eserlerinde anlattığı bütün o deli karakterler kendisidir aslında...
'Sevmek; güzel birinde aşkı aramak değil, bir başkasında kendini bulmaktır..'
her okumamda onu, her sayfasında kitaplarının, farklı bir sanat tarifi ile karşılaşıyorsunuz. suç ve ceza'yı okuyorsunuz, ve nasıl yazıldığını öğrendiğinizde karşısında saygı ile eğilmekten başka yapacak şeyiniz kalmıyor.
sözlükte yazar olsa troll olacak kişi.
inanın alışkanlık yapar, bir-iki kitabını okuduktan sonra bütün kitaplarını okumak istersiniz. pek yücedir kendileri, saygı ile eğilirim.
bir dönem malatyaspor'Da da top koşturmuş gürcü asıllı slovak futbolcu. fulelidr ayrıca.
Bir eserini okuduğunuz zaman 'Bütün eserlerini okuyacağım' dediğiniz yazardır. Diri cümleleri, psikolojik tahlilleri, hayal gücü olağanüstüdür.
Beyaz Geceler eserinde aşık ve sevgiyi, Suç ve Ceza'sında vicdanı, suçluluk psikolojisini, Budala'sında saflık ve iyi düşünebilmeyi öğreten usta yazardır. Kısacası ölümsüzleşmiştir.
Beyaz Geceler eserinde aşık ve sevgiyi, Suç ve Ceza'sında vicdanı, suçluluk psikolojisini, Budala'sında saflık ve iyi düşünebilmeyi öğreten usta yazardır. Kısacası ölümsüzleşmiştir.
--spoiler--
"insanlar basit ve üstün olarak ikiye ayrılırlar. Basit olanlar, yalnızca insan cinsini üretmeye yarayanlardır, diğerleri de yeni bir şey söyleyebilmek isteğiyle doğmuş, üstün insanlardır. Toplum muhafazakarlık görevini yerine getirmek için çok kez bu insanları asıp kesiyor ya da her türlü hareket imkanından mahrum ediyor. Ama yine aynı toplum, bir nesil sonra bu astığı insanların anıtını dikip, onlara tapıyor... ilk bölüm şimdinin adamıyken, ikinci bölüm hep geleceğin adamıdır. Birinciler dünyayı korur ve nüfusu çoğaltırlar. ikincilerse onu hareket ettirir ve asıl amacına doğru yürütürler."
suç ve ceza
--spoiler--
"insanlar basit ve üstün olarak ikiye ayrılırlar. Basit olanlar, yalnızca insan cinsini üretmeye yarayanlardır, diğerleri de yeni bir şey söyleyebilmek isteğiyle doğmuş, üstün insanlardır. Toplum muhafazakarlık görevini yerine getirmek için çok kez bu insanları asıp kesiyor ya da her türlü hareket imkanından mahrum ediyor. Ama yine aynı toplum, bir nesil sonra bu astığı insanların anıtını dikip, onlara tapıyor... ilk bölüm şimdinin adamıyken, ikinci bölüm hep geleceğin adamıdır. Birinciler dünyayı korur ve nüfusu çoğaltırlar. ikincilerse onu hareket ettirir ve asıl amacına doğru yürütürler."
suç ve ceza
--spoiler--
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar