bugün

faillerine feci şekilde şaşırdığım fiil.

saatte 100 km süratle gelen şutlar var, degajlandıktan sonra 70-80 metre yükseklikten inen toplar var. nasıl vuruyorsun o topa kafayı, hiç mi acımıyor, zonklamıyor mu beyniniz? anlamıyorum olm sizi.
bi de benim gibi ezilmiş kutu kola tenekesiyle maç yaparken topu kafayla karsılamak vardır ki tadından yenmez.
binlerce beyin hücresinden vazgeçmektir.
normal hava toplarına çıkmak falan neyse de, bazı manyaklar var ki hami mandıralı, michael tarnat gibi heriflerin attığı şutlara hiç çekinmeden kafa uzatıyorlar. hani ben olsam orada yere yığılır 3 gün komada+4 gün de bitkisel hayatta yatarım ama adamın kafa odundan heralde, birşey olmadan devam ediyor herifler. o yüzden futbolculuk asla tv başından görüldüğü kadar kolay bir iş değildir.
(bkz: voleybol topunu burunla karşılamak)
eski beşiktaş futbolcusu, namı değer takoz recep'in bir türlü beceremediği olay. öte yandan havadan gelen topu pozisyon icabı kafayla karşılamak futbolun gerçeği.her ne kadar beyin hücrelerini öldürsede adamların ekmek parası sonuçta.