bugün
- en büyük aşk acınız anketi9
- fenerbahçe nin ligden çekilmesi27
- uzun boy15
- farklı siyasi görüşler dost olabilir mi13
- sözlük kızlarına bir şeyler söyle20
- trabzonspor9
- trabzonspor taraftarı8
- güllaç18
- iv gyasaddin11
- kadının en güzel yaşı20
- sahurdayız uludağ sözlük21
- risale i nur dan vecizeler13
- günün sözü14
- telefona eşini benim karı diye kaydeden erkek17
- enflasyon 3 temmuz'dan itibaren düşmeye başlayacak40
- fenerbahçe13
- benimle olan kıymetini olmayan haddini bilecek8
- zina neden günahtır12
- imamoğlu'nun kirli rant ağı deşifre oldu26
- kuresel ikinma'nın asalet ve kalitesi15
- yazarların iftar yemekleri8
- erecto'nun çaylaklılığı kaldırılsın13
- queen ravenna'ya saldıran kazlar11
- anneci erkekler8
- sözlük yazarlarının akşam yemekleri8
- erkeklerin duygusuz olmaları20
- 17 mart 2024 trabzonspor fenerbahçe maçı75
- trabzon'a arapzon diyen tipler14
- iyi ki doğdun bik biiik iyi ki doğdun bik biiiik28
- 18 mart çanakkale zaferi18
- sub zero mu scorpion mu15
- sözlük yazarlarının çektiği istanbul fotoğrafları14
- pazar günü erken kalkmak için bir sebep10
- chp seçmeni12
- kadınların kendilerini güzel bulma oranları8
- sözlük kızıyla sevgili olmak16
- türkiyede kadın hakları kısıtlanırsa nolur12
- rakip takım taraftarına saygı duymak11
- arkadaşlar sizce bu bana yakışır mı9
- bisikletle işe gitmeyi medenilik sanan insan13
- 17 mart 2024 kasımpaşa galatasaray maçı25
- bir günahkar profil uzmanı sikmek13
- kan tutan kasap'ın çaylaklığı kaldırılsın11
- israil malıysa almam diyen market müşterisi14
- büyük uludağ sözlük grevi10
- arapça allahın dilidir19
- uyumlu ikililer9
- uludağ sözlük'e hintli yetkili alınması16
- chp'li teyzelerin kuaförü olmak10
- çinlilerin yaptığı kan alma makinesi17
çok üstüne gittiniz ağlattınız çocuğu.
(bkz: Ya oto yıkamacı kardeş çok rahat konuşuyordun)
Güldüren durumdur. Yapanların eline sağlık. Evet.
Güldüren durumdur. Yapanların eline sağlık. Evet.
Sosyal medyada işlenen suçlara karşı suçun Ve niteliğinin ülkece bilinmiyor olmasından ötürü gerçekleşmiş gibi duran hadise.
Söz konusu yazar hakkında kişiselleştirilmiş bir entry girmeyeceğim. Hazır lafı açılmışken değinilmesi gereken bir şey var;
Sosyal medyada öyle ya da böyle işlenmiş suçlar, suça konu materyaller silinse dahi bu cürmü işlemiş kişileri maalesef ki cezai işlemden kurtarmıyor. Yani siz Atatürk, din, kuran, peygamber, cumhuriyet hakkında hakaret ya da küçük düşürücü entryler girerseniz ve bu ekran görüntüsüyle sabitlenirse, yazınızı da silseniz, modemin fişini de çekseniz, ülke internet altyapısını da sikertseniz kaçış noktanız yoktur.
Çok bilinen bir yanlış daha var;
Atatürk'ü küçük düşüren, dalga geçen, aklı sıra itibarını sarsmaya çalışan kişiler bu terbiyesizliklerini 'ama hakaret etmiyorum' şeklinde savunuyorlar. Evet hukuk niyete göre hüküm vermez. Fakat atladıkları bir şey var ki; birisine hakaret etmek sadece küfür etmek demek değildir. ima etmek, yol göstermek, kanaat oluşturmak da en az hakaret kadar suç unsurudur.
Yani siz Atatürk'e ayyaş, peygambere kadın düşkünü iması yaparsanız; kendinizi 'hakaret etmedim' diye sabaha kadar da avutsanız götünüzden o kanı alırlar.
Sosyal medyaya dair henüz dünya üzerinde hiçbir yasal düzenleme yapılmamışken bizler üniversitelerde bu hususları tartışıyorduk. Nitekim akademideki tartışmalardan çıkarımlarla tüm dünyada yasal düzenlemeler yapıldı. Çünkü sosyal medya; tek başına hukukçuların bir araya gelip üzerinde ceza maddeleri oluşturabileceği sığ bir konu değil.
Bir lafım da zall'a... kendisini sosyal medya uzmanı olarak tanımlıyor ama sosyal medya uzmanı olmak yazılım becerisiyle bir site yaratıp, reytingi üzerinden reklam almak demek değildir. Öyle olduğunu düşündüğü için sözlükte girdiği entryler nedeniyle cezaevine giren sözlük yazarlarını sürekli olarak Twitter'da 'ifade özgürlüğü' adı altında savunmaya çalışıyor. Fakat gerçek bir 'sosyal medya uzmanı' olmuş olsaydı sosyal medya ile alakalı yasal düzenlemeleri henüz akademide tartışma düzeyindeyken takip edip, ardından yasalarla ne şekilde suç unsuru kabul edildiklerini çok iyi biliyor olması gerekirdi. Yıllardır sözlük yönetiyor olmasının getirdiği tecrübe ve yasal şahitlikler bile ne yazık ki kendisine gerekeni anlamak konusunda yardımcı olmuyor. O yüzden yazarları tutuklanıyor diye Twitter'da veryansın etmekle meşgul.
Sosyal medya uzmanı olmak bu tip gelişmeleri takip etmekle olunuyor. Twitter'da yumurta (bot) 5000 takipçi satın almakla, sözlük kurup 'Türkiye'ye yön veriyoruz demekle' olmuyor. Bize akademide boşuna okutmadılar bunları. Öyle olsaydı 6 ay Bilge adam'da yazılımcılık kursuna gider, biz de 'sosyal medya uzmanlığımızı' ilan ederdik.
Evet yazılımcılık da önemlidir. Ama sosyal medya uzmanı başka bir şeydir. Sosyal medya uzmanı bir şeyi tasarlar, yazılımcı ise bu tasarımın gerçekleşmesinde küçük bir yapı parçasıdır. Hepsi bu'dur yani.
Bir yazılımcı zamanla tecrübe ve şahitlikler ile bir parça sosyal medya uzmanı olabilir. Ama asla sosyal medya uzmanı olamaz. Ve en iyi sanayi şirketleri, Üretici şirketler nasıl ki kallavi bir halkla ilişkiler birimi yaratmak zorundaysa; büyük işlerle uğraşan yazılımcılar da adam akıllı sosyal medya uzmanlarıyla çalışmak zorundadır.
Aksi durumda yaptığınız işin içinde suç unsuru barındıran binlerce şey olabilir. Bunun en güzel örneği de (bkz: Uludağ sözlük) mecrasıdır.
Söz konusu yazar hakkında kişiselleştirilmiş bir entry girmeyeceğim. Hazır lafı açılmışken değinilmesi gereken bir şey var;
Sosyal medyada öyle ya da böyle işlenmiş suçlar, suça konu materyaller silinse dahi bu cürmü işlemiş kişileri maalesef ki cezai işlemden kurtarmıyor. Yani siz Atatürk, din, kuran, peygamber, cumhuriyet hakkında hakaret ya da küçük düşürücü entryler girerseniz ve bu ekran görüntüsüyle sabitlenirse, yazınızı da silseniz, modemin fişini de çekseniz, ülke internet altyapısını da sikertseniz kaçış noktanız yoktur.
Çok bilinen bir yanlış daha var;
Atatürk'ü küçük düşüren, dalga geçen, aklı sıra itibarını sarsmaya çalışan kişiler bu terbiyesizliklerini 'ama hakaret etmiyorum' şeklinde savunuyorlar. Evet hukuk niyete göre hüküm vermez. Fakat atladıkları bir şey var ki; birisine hakaret etmek sadece küfür etmek demek değildir. ima etmek, yol göstermek, kanaat oluşturmak da en az hakaret kadar suç unsurudur.
Yani siz Atatürk'e ayyaş, peygambere kadın düşkünü iması yaparsanız; kendinizi 'hakaret etmedim' diye sabaha kadar da avutsanız götünüzden o kanı alırlar.
Sosyal medyaya dair henüz dünya üzerinde hiçbir yasal düzenleme yapılmamışken bizler üniversitelerde bu hususları tartışıyorduk. Nitekim akademideki tartışmalardan çıkarımlarla tüm dünyada yasal düzenlemeler yapıldı. Çünkü sosyal medya; tek başına hukukçuların bir araya gelip üzerinde ceza maddeleri oluşturabileceği sığ bir konu değil.
Bir lafım da zall'a... kendisini sosyal medya uzmanı olarak tanımlıyor ama sosyal medya uzmanı olmak yazılım becerisiyle bir site yaratıp, reytingi üzerinden reklam almak demek değildir. Öyle olduğunu düşündüğü için sözlükte girdiği entryler nedeniyle cezaevine giren sözlük yazarlarını sürekli olarak Twitter'da 'ifade özgürlüğü' adı altında savunmaya çalışıyor. Fakat gerçek bir 'sosyal medya uzmanı' olmuş olsaydı sosyal medya ile alakalı yasal düzenlemeleri henüz akademide tartışma düzeyindeyken takip edip, ardından yasalarla ne şekilde suç unsuru kabul edildiklerini çok iyi biliyor olması gerekirdi. Yıllardır sözlük yönetiyor olmasının getirdiği tecrübe ve yasal şahitlikler bile ne yazık ki kendisine gerekeni anlamak konusunda yardımcı olmuyor. O yüzden yazarları tutuklanıyor diye Twitter'da veryansın etmekle meşgul.
Sosyal medya uzmanı olmak bu tip gelişmeleri takip etmekle olunuyor. Twitter'da yumurta (bot) 5000 takipçi satın almakla, sözlük kurup 'Türkiye'ye yön veriyoruz demekle' olmuyor. Bize akademide boşuna okutmadılar bunları. Öyle olsaydı 6 ay Bilge adam'da yazılımcılık kursuna gider, biz de 'sosyal medya uzmanlığımızı' ilan ederdik.
Evet yazılımcılık da önemlidir. Ama sosyal medya uzmanı başka bir şeydir. Sosyal medya uzmanı bir şeyi tasarlar, yazılımcı ise bu tasarımın gerçekleşmesinde küçük bir yapı parçasıdır. Hepsi bu'dur yani.
Bir yazılımcı zamanla tecrübe ve şahitlikler ile bir parça sosyal medya uzmanı olabilir. Ama asla sosyal medya uzmanı olamaz. Ve en iyi sanayi şirketleri, Üretici şirketler nasıl ki kallavi bir halkla ilişkiler birimi yaratmak zorundaysa; büyük işlerle uğraşan yazılımcılar da adam akıllı sosyal medya uzmanlarıyla çalışmak zorundadır.
Aksi durumda yaptığınız işin içinde suç unsuru barındıran binlerce şey olabilir. Bunun en güzel örneği de (bkz: Uludağ sözlük) mecrasıdır.
şu çapsıza prim verilip hakkında bir dolu başlık açılmasını anlamıyorum. siz açtıkça reklamın iyisi kötüsü olmaz diye çengi gibi göbek atıyordur bir yerlerde. bir tane de kokmuş ihtiyar vardı. fenomenim ben falan diyordu.
korksa ne olur korkmasa ne olur. ederi ne?
korksa ne olur korkmasa ne olur. ederi ne?
Demek ki çalışmalarımız yavaş yavaş meyvesini veriyor... hepsinin akıbeti aynı olacak bunların yok öyle meydanı boş bulup kafanıza göre at koşturmak size...
kendisine yakışanı yapmıştır. bir süre önce beni nasılda arzulu bir şekilde tokatlamak istediğini anlattığı bir başlık açmıştı. ben de hevesini görüp "isteyen buyursun gelsin" yazmıştım ve o entryden kısa süre sonra yazdığını editleyip isteğim azaldı diye ekleme yapmıştı.
bunların tabiatı geri vites üzerine kurulu. nickleri belli diğerlerine bakın hepsi aynı. Evvelden farklı nicklerle defalarca gelip millete hakaret ettiler ancak yazdıkları şeyler suç içerdiği için şikayet edilince hesaplarını silip kaçtılar sanki fayda edecekmiş gibi. Bunların bir çoğu ergenlikten yeni çıkmış yazdıklarının nelere sebep olacağını bilemeyen eğitimsiz ve ailesinden sevgi görmeyen çocuklar. En basitinden örnek aldıkları adam "çark etmek" denilince ilk akla gelen isim. örnek alınan böyle iken müritleri neden farklı olsun ki ? ilk sıkıntıda kuyruklarını kıstırıp kaçıyorlar. veya kaçtıklarını zannediyorlar ama şemsiye açılmıyor işte..
bunların tabiatı geri vites üzerine kurulu. nickleri belli diğerlerine bakın hepsi aynı. Evvelden farklı nicklerle defalarca gelip millete hakaret ettiler ancak yazdıkları şeyler suç içerdiği için şikayet edilince hesaplarını silip kaçtılar sanki fayda edecekmiş gibi. Bunların bir çoğu ergenlikten yeni çıkmış yazdıklarının nelere sebep olacağını bilemeyen eğitimsiz ve ailesinden sevgi görmeyen çocuklar. En basitinden örnek aldıkları adam "çark etmek" denilince ilk akla gelen isim. örnek alınan böyle iken müritleri neden farklı olsun ki ? ilk sıkıntıda kuyruklarını kıstırıp kaçıyorlar. veya kaçtıklarını zannediyorlar ama şemsiye açılmıyor işte..
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar