bugün

Hep erken öleceğini düşünen, hayatı bu düşünce nedeniyle telaşla geçen ve düşündüğü gibi erken ölen yazar.
Alman filozof, yazar, şair. Sanata oyun olarak bakan farklı bir bakış açısına sahiptir bu merhum kişi.
dostoyevski'den öğrendiğim kadarıyla şüpheci biriymiş. dosto'yu etkilediyse ben de okurum bir gün mutlaka.
Bugün o çok kullandığımız ve kullanılan "yabancılaşma" kavramını kullandığımız bağlamda ilk ortaya atanlardan birisi. Zaten şairliği ve oyun yazarlığı felsefeden bağımsız izlenemez. Çünkü kendi düşüncesindeki estetik bütünlük felsefede de vardır. Başka bir deyişle düşünceyi, sanattan ayırmaz. Bilakis düşüncenin en üstün halinin sanat olduğunu ve bu yüzden de şiir ile dilin ifade edemediğini ifade edebileceğinizi söyler.

Dikkat edilirse bu aynı zamanda heidegger'de, derrida'da gördüğümüz estetik, -daha dar çemberde- edebiyat eğiliminin de kaynağıdır. Heidegger'in fenomenolojiyi nesnelerin bir tür analiz metodu olarak değil de insanın dünya içindeki durumunu okumada bir yöntem olarak ele alışında ortaya koyduğu kaygı, yabancılaşma ve bunlar dışında eski Yunandaki sanata sık sık uğraması yine schiller'den köken alır.

Bir de ünlü sözleri var, bir tanesi çok bilinir ve her halta kullanılır:

Affetmek ve unutmak iyi insanların intikamıdır.