bugün

twitter'daki fazlasıyla ilginç bir paylaşım.

https://twitter.com/hakta...tatus/1339099483225817088

● Günlük yaşamınızda yapacağınız, frekansınızı yükseltmenin en önemli yollarından birisi; ‘Hayvanları’ yemeyi bırakmanızdır!. Hayvanları yerseniz, kendinizin de yenilmesine, yani enerjinizin emilmesine rıza göstermiş olursunuz.

● Frekansınızı yükseltmenin en hızlı yollarından birisi, başkalarını yemeyi bırakın! ‘Hayvanlar’ insanlar gibi canlı varlıklardır. Özellikle, ‘yüzü’ ve ‘kalbi’ olan her şeyi yemeyi bırakmalısınız. Tekrar ediyoruz, özellikle ‘yüzü ve kalbi’ olanları yemeyi bırakmalısınız.

● Et yemek, et ve kanla beslenen reptilian/kabalın zihin manipülasyonu yoluyla, birtakım dogmalar aracılığıyla sizlere yaptıkları en büyük dayatmalardandır.

● Et yemek en ağır toksindir, hücrelerinizin yenilenmesini engeller, vücut meridyenlerini tıkar ve organlara enerji akışını önler, hastalıklara yol açar. Kanallarınızı kapatır, içsel gücünüzü bloke eder ve sizlere ağır karmik yaşam döngüleri yaratır.

● Et yemek ayrıca içinizdeki agresyon enerjinizi tetikler. Doğayı izleyin, et yiyen hayvanların ne kadar agresif ve saldırgan olduklarını, ot yiyen hayvanların ise ne kadar sevgi dolu ve dingin olduklarını gözlemleyin.

● Et yiyen hayvanların diş ve bağırsak yapılarına bakın ve ot yiyen hayvanların diş ve bağırsak yapılarını inceleyin ve bunları insanoğlunun diş ve bağırsak yapısıyla karşılaştırın. Göreceğiniz, insanın et obur olarak yaratılmadığı gerçeğidir.

● Kabal kaynaklı aksi tür bilgiler, sizi tamamen manipüle etme amaçlı tuzaklardır. Oysa, doğada protein ihtiyacınızı fazlasıyla giderebileceğiniz birçok doğal gıda bulunmaktadır.

● Et yemek sizin titreşim frekansınızı baskılar ve düşürür, ve de sizi 3.boyut Matriksinde tutar. Daha da önemlisi, et yiyerek yaratmış olacağınız karmik sebeplerden dolayı 3.boyut içinde iyonlar boyunca enkarnasyonlar sarmalına takılıp kalırsınız. Bu çok önemli bir konudur..

● Diğer canlı üyeleri yemekte ısrar ediyorsanız, boyutlar ve yıldızlararası uzay/galaksi topluluğunun bir üyesi olamazsınız.
Bir fikir olarak üzerine düşünülebilir ama geneli yanlış.
galaksinin amk diyerek nuggetımı yiyorum.
salak veganlar.
bi yürü git denilenzırvalarda bugün.
Arkadaş, frekans diyen kim varsa önce iyi bir dövüp, sonra ODTÜ'ye filan kaydettirip, paso teorik fizik okutturasım var.

Hülen, herkes iyi kötü ortaokul, lise eğitimi alıyor ama hala ortalıkta frekans gibi laflar ederek dolaşıyorlar!

Lan frekans bir şeyin belirli bir periyotta tekrarlanma sıklığıdır. Misal saniyede 1 kere osuruyorsan 1 hertz osuruk frekansın var demektir.

Hayır, et yememekle tekrar sayısı, yani frekansı yükselen şey ne, onu bir söyleseler de anlasak hikmetini..
Ya kardeşim iyi güzel de ot yiye yiye de hayat geçmiyor.
kalp gözünü açmak için perhize girmek eski zamanlardan beri mürşidin müride tavsiyesidir.
benzer bir anlatıyla gelmiş yazarımız, şu günlerde herkes bir yolculuğa çıkmak istediğinden insanlara kendini takip ettirmek için güzel bir yol bulmuş fakat asıl meseleyi atlamış.

Zannediyor ki et yemeyen herkes süleyman oluyor. Süleyman'ı süleyman yapan öğrendiği sırdır, sır ise allahın 100. ismidir.
Kafa silken vegan zırvalığıdır. Zaten millet, doğru dürüst et mi yiyebiliyor? veganlar, twitter'i meşgul etmeyin. yolunuza devam edin.
Ot da ye et de ye. Mühim olan denge. Etçil gruptanım. O kadar uçamayacağım.
Gelin ben yukselteyim sizin frekansinizi.
Herşeyin azı karar çoğu zarar. Kırmızı Etin de öyle. Ama bu yukarıdaki fikriyat eti yada komple hayvansal ürünleri reddeden kabul etmeyen yada yasaklayan kısaca yemeyen bir düşünce ve eylem sistemi. Bunlar kendilerine vegan diyorlar. Cenabı allah eti yenen tüm hayvanları insanlığın istifadesine birer nimet olarak sunmuş ama bunlar nimeti elinin tersiyle itiyor. Neymiş frekansmış. Neymiş ruhun ve bedenin temizliğiymiş. Neymiş insanlıkmış duyguymuş v.s. yani bunları gören de zanneder ki her gece mana aleminde hz isa ile sohbet ediyor ruhanilerle görüşüyorlar, sanki meleklere karışmışlar. Her gece peygamberleri ziyaret ediyorlar sanki. Yooo. Yok öyle bir durumları. Kendi kafalarına göre hareket ediyorlar. Allah insanoğlunun bünyesini eti yenen meşru ve helal dairede yetişen hayvanların etlerini yemeğe programlı halde yaratmış. Bunlar kalkmış Adeta fıtratı değiştirmeye çalışıyor. Budistler de et yemiyorlar ama arakanda doğradıkları müslümanların haddi hesabı yok. Onu nereye koyacağız şimdi peki? Saçmalık. Her ilahi ve semavi dinin aslında oruç perhiz riyazet ve mücahade amaçlı bir takım gıdaları belli zamanlarda belli periyotlarla azaltma terk etme yani yememe vardır. Ama onun da bir usulü ve kaidesi var. Fakat özünde Tamamen terk etme yada yasaklamak yok. Sadece özünden saptırılan dinlerde bunu görebilirsiniz. Örnek: hristiyanların icad ettikleri ruhbanlık gibi. Halbuki dinde ruhbanlık yoktur. Üstelik Onu da hakkıyla yerine getiremezler. Ondan sonra avrupada amerikada cinsi sapık papazların binlerce cinsel saldırı taciz tecavüz dosyası vatikan eliyle ustalıkla sümenaltı edilir. Kamuoyundan gizlenir tabi. Fıtratın ayarlarıyla oynarsanız olacağı bu. Velhasılı kelam et yememek islami bir kavram değildir ve dinimize aykırıdır insanlık fıtratına da asla uygun değildir..
Kendin etsin zaten zıbış, etle ilişkimiz olmaması istense ot olurduk. Yallah buda babanızın yanına.
Ya hep ya hiçe karşıyım. Ben et yemiyorum diye kimseye ağzınıza et sürmeyin deme hakkına sahip değilim.

Ama tavsiyem olabildigince az tüketilmesi yönünde olur.

Azı karar çoğu zarar...

Ayda 3 kilo et yiyeceğine yarim kilo yiyin mesela.
Onu yeme bunu yeme b12 eksikliğinden geberiyoruz zaten. Hay sokayım öyle frekansa. Bu millet ne yiyecek?
Küreselcilerin et üretimi iklimi etkiliyor ayağının oyuncularının söylemidir. Gereksiz bir çıkış benim için.
benim frekansın dalga boyu hep yüksek ben o yüzden yiyebilirim dalgaboyu düşük olanlar düşünsün.